satış fiyatı - Türkisch Englisch Wörterbuch

satış fiyatı

Bedeutungen von dem Begriff "satış fiyatı" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
satış fiyatı sale price n.
Industry, however, benefits from competitive sales prices and minimum costs afterwards.
Ancak sanayi, rekabetçi satış fiyatlarından ve sonrasında minimum maliyetlerden faydalanmaktadır.

More Sentences
Trade/Economic
satış fiyatı sale price n.
If the sale price is good, Tom said he might buy two pairs of shoes.
Tom satış fiyatı iyiyse iki çift ayakkabı alabileceğini söyledi.

More Sentences
satış fiyatı marketing price n.
satış fiyatı offer price n.
satış fiyatı price n.
satış fiyatı asked price n.
satış fiyatı ask price n.
satış fiyatı selling price n.
satış fiyatı sales price n.
satış fiyatı public price n.
Telecom
satış fiyatı ask price n.

Bedeutungen, die der Begriff "satış fiyatı" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 33 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Trade/Economic
toptan satış fiyatı wholesale price n.
There's been a an increase in wholesale prices.
Toptan satış fiyatlarında bir artış oldu.

More Sentences
General
peşin satış fiyatı cash sale price n.
Colloquial
anlaştıktan sonra satış gerçekleşmeden fiyatı artırmak gazumph v.
Trade/Economic
azami satış fiyatı maximum selling price n.
amerikan satış fiyatı uygulaması american selling price n.
asgari satış fiyatı upset price n.
depo satış fiyatı warehouse selling price n.
indirimli satış fiyatı discount sale price n.
imalatçı satış fiyatı manufacturer's selling price n.
iskontolu satış fiyatı discount sale price n.
indirimli satış fiyatı sale price n.
kambiyo alış fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark spread n.
malın aracıya maliyeti ile aracının satış fiyatı arasındaki fark markup n.
malın aracıya maliyeti ile aracının satış fiyatı arasındaki fark mark-up n.
maliyet fiyatı ile satış fiyatı arasındaki fark margin n.
ortalama satış fiyatı average selling price (asp) n.
net satış fiyatı net selling price n.
perakende satış fiyatı resale price n.
perakende satış fiyatı anlaşması resale price agreement n.
parça satış fiyatı unit sale price n.
parça satış fiyatı price per piece n.
satıcının söz konusu ürünü daha aşağı bir fiyata satamayacağı asgari perakende satış fiyatı fixed resale price n.
üreticinin önerdiği perakende satış fiyatı manufacturer's suggested retail price n.
üreticinin tüketici için önerdiği satış fiyatı manufacturer's suggested retail price (msrp) n.
yeniden satış fiyatı resale price n.
yeniden satış fiyatı yöntemi resale minus method n.
satış fiyatı oluşturmada kullanılan bir yöntem cost-plus n.
alış-satış fiyatı arasındaki fark spread n.
telif fiyatı ile satış fiyatının ortasında yer alan (londra menkul kıymetler borsası fiyatı) middle adj.
(tahvil veya satış ürünleri) fiyatı düşüşe meyilli soft adj.
(tahvil veya satış ürünleri) fiyatı düşen soft adj.
Telecom
ortalama satış fiyatı average selling price n.
Automotive
son satış fiyatı one-price selling n.