Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | sıkıntılı dönem | travail n. | ||
The artist went through a period of creative travail. Ressam, yaratıcılık açısından sıkıntılı bir dönem geçirdi. More Sentences |
||||
General | sıkıntılı dönem | downswing n. | ||
General | sıkıntılı dönem | downturn n. | ||
Idioms | ||||
Idioms | sıkıntılı dönem | awkward age n. | ||
Idioms | sıkıntılı dönem | the awkward age n. | ||
Idioms | sıkıntılı dönem | a hard time n. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | sıkıntılı dönem | turndown n. | ||
Archaic | ||||
Archaic | sıkıntılı dönem | while n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Idioms | ||
Idioms | zorlu/zahmetli/sıkıntılı dönem | a rough passage n. |
Idioms | gelecekteki sıkıntılı dönem | lean times ahead n. |
Idioms | sıkıntılı bir dönem | a rough patch n. |
Idioms | sıkıntılı/zor bir dönem geçiriyor olmak | go through/hit a sticky patch v. |
Idioms | sıkıntılı/zor bir dönem geçiriyor olmak | hit a sticky patch v. |
Idioms | sıkıntılı bir dönem geçirmek | go through a rough patch v. |
Idioms | sıkıntılı bir dönem yaşamak | go through a rough patch v. |
Idioms | sıkıntılı bir dönem geçirmek | go through a sticky patch v. |
Idioms | sıkıntılı bir dönem geçirmek | have a rough patch v. |