sözleşme yapmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

sözleşme yapmak

Bedeutungen von dem Begriff "sözleşme yapmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sözleşme yapmak contract v.
We want local authorities to put in contracts on a consistent open basis that will give our citizens value for money.
Yerel makamların, vatandaşlarımıza paralarının karşılığını verecek tutarlı ve açık sözleşmeler yapmalarını istiyoruz.

More Sentences
sözleşme yapmak sign v.
He recently signed with a new record company.
Yakın zamanda yeni bir plak şirketiyle sözleşme yaptı.

More Sentences
sözleşme yapmak form a contract v.
sözleşme yapmak draw up a contract v.
sözleşme yapmak draw up an agreement v.
sözleşme yapmak enter into agreement v.
sözleşme yapmak place contract v.
sözleşme yapmak land a contract v.
sözleşme yapmak covenant v.
sözleşme yapmak execute agreement v.
Phrasals
sözleşme yapmak bind to v.

Bedeutungen, die der Begriff "sözleşme yapmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
biriyle sözleşme yapmak sign up with someone v.
biriyle sözleşme yapmak enter into an agreement with someone v.
ön sözleşme yapmak precontract v.
Phrasals
(bir şey) için sözleşme yapmak contract for (something) v.
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak contract for (something) with (someone or something) v.
ile sözleşme yapmak contract with v.
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak contract with (someone or something) v.
(biriyle/bir grupla bir şey) için sözleşme yapmak contract with (someone or something) for (something) v.
ile sözleşme yapmak/imzalamak sign with v.
(biriyle/bir şeyle) sözleşme yapmak/imzalamak sign with (someone or something) v.
Trade/Economic
şirketlerin çalışanlarıyla belirsiz süreli sözleşme yapmak yerine geçici ve kısa dönemli kontratlar yaptığı çalışma biçimi gig economy n.
Law
şirketlerin çalışanlarıyla belirsiz süreli sözleşme yapmak yerine geçici ve kısa dönemli kontratlar yaptığı çalışma biçimi gig economy n.