Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | roaming n. | (internet bağlantısı) dolaşım | ||
While travelling abroad, he had to enable international roaming on his phone. Yurtdışına seyahat ederken telefonunda uluslararası dolaşımı etkinleştirmek zorunda kalıyordu. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | roaming n. | roaming | ||
We also need more transparency, especially in roaming and international tariffs. Ayrıca özellikle roaming ve uluslararası tarifelerde daha fazla şeffaflığa ihtiyacımız var. More Sentences |
||||
Informatics | ||||
Informatics | roaming n. | dolaşım | ||
Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges. Tom çok pahalı dolaşım ücretleri olduğu için burada cep telefonunu kullanamıyor. More Sentences |
||||
Telecom | ||||
Telecom | roaming n. | dolaşım | ||
Tom can't use his cell phone here because he has very expensive roaming charges. Tom cep telefonunu burada kullanamıyor çünkü çok pahalı dolaşım ücretleri var. More Sentences |
||||
General | ||||
General | roaming adj. | gezici | ||
Technical | ||||
Technical | roaming n. | gezeleme | ||
Computer | ||||
Computer | roaming adj. | gezici | ||
Informatics | ||||
Informatics | roaming n. | gezeleme | ||
Telecom | ||||
Telecom | roaming n. | yabancı ülkede veya birincil operatör hizmetinin olmadığı bölgede seyahat ederken başka bir hücresel operatörün hizmetlerini kullanma | ||
Automotive | ||||
Automotive | roaming n. | dolaşım |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | roaming | roaming n. |