rise to

Bedeutungen von dem Begriff "rise to" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	rise to v.	(talep, zorluk karşısında) lazım geleni yapmak

Bedeutungen, die der Begriff "rise to" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 85 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	give rise to v.	sebebiyet vermek
Her unusual behavior gave rise to our suspicions. Onun alışılmadık davranışları bizim şüphelere sebebiyet verdi. More Sentences
2	General	give rise to v.	neden olmak
I believe that such a procedure would give rise to an irrelevant third party in the social dialogue. Böyle bir prosedürün sosyal diyalogda ilgisiz bir üçüncü tarafın ortaya çıkmasına neden olacağına inanıyorum. More Sentences
3	General	give rise to v.	yol açmak
The type of undertaking that we envisage does not give rise to insurmountable obstacles. Öngördüğümüz girişim türü aşılamaz engellere yol açmamaktadır. More Sentences
4	General	continue to rise v.	yükselmeye devam etmek (fiyatlar vb)
Prices continued to rise. Fiyatlar yükselmeye devam etti. More Sentences
5	General	continue to rise v.	artmaya devam etmek (fiyatlar vb)
The proportion of complaints sent through the website and e-mail continued to rise. Web sitesi ve e-posta yoluyla gönderilen şikayetlerin oranı artmaya devam etmiştir. More Sentences
6	General	give rise to v.	meydana getirmek
7	General	give rise to thought v.	düşündürmek
8	General	give rise to v.	sebep olmak
9	General	rise to the occasion v.	kendini göstermek
10	General	rise to the occasion v.	gerektiğinde lazım geleni yaparak işin üstesinden gelmek
11	General	rise to power v.	iktidara yükselmek
12	General	rise to wealth v.	zengin olmak
13	General	continue to rise v.	yükselmeye devam etmek
14	General	give rise to v.	mahal vermek
15	General	not give rise to v.	mahal olmamak
16	General	not give rise to v.	mahal vermemek
17	General	start to rise v.	yükselişe geçmek
18	General	not to give rise to v.	mahal vermemek
19	General	rise to fame v.	ünü yakalamak
20	General	rise to fame v.	üne kavuşmak
21	General	rise to the peak v.	zirveye oynamak
22	General	give rise to disturbance v.	huzursuzluk çıkarmak
23	General	rise to maximum v.	maksimuma ulaşmak
24	General	rise to the surface v.	ortaya çıkmak
25	General	rise to the surface v.	yüzeye çıkmak
26	General	rise to one's feet v.	ayağa kalkmak
27	General	continue to rise v.	artmaya devam etmek
28	General	tend to rise v.	yükselme eğiliminde olmak
29	General	rise to a challenge v.	zorluğun üstesinden gelmek
30	General	rise to a challenge v.	zorluğu kabullenip üstesinden gelmek
31	General	rise to a challenge v.	zorluğu kabullenmek
32	General	rise to prominence: v.	ön plana çıkmak
33	General	rise to prominence: v.	şöhret olmak
34	General	rise to prominence: v.	sivrilmek
35	General	leave the dough to rise v.	hamuru kabarmaya bırakmak
36	General	rise (to) v.	samimi bir şekilde cevaplamak
37	General	rise (to) v.	coşmak
38	General	rise (to) v.	heveslenmek
39	General	rise (to) v.	alkışlamak
40	General	rise (to) v.	tezahürat etmek
41	General	not giving rise to prep.	mahal bırakmaksızın
Phrasals
42	Phrasals	rise to (something) v.	kendini göstermek
43	Phrasals	rise to (something) v.	çabasını artırmak
Proverb
44	Proverb	early to bed and early to rise makes a man healthy, wealthy and wise	erken kalkan yol alır
45	Proverb	early to bed and early to rise, makes a man healthy, wealthy and wise	erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar
46	Proverb	early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise)	erken kalkan yol alır
47	Proverb	early to bed, early to rise (makes a man healthy, wealthy, and wise)	erken yatmak erken kalkmak insanı sağlıklı, zengin ve akıllı yapar
Colloquial
48	Colloquial	early to bed early to rise n.	erken yat erken kalk
49	Colloquial	rise to fame n.	şöhrete giden yol
50	Colloquial	rise to the bait v.	oyuna gelmek
51	Colloquial	rise to the bait v.	taklaya gelmek
52	Colloquial	rise (to) v.	karşılık vermek
53	Colloquial	rise (to) v.	cevap vermek
54	Colloquial	rise (to) v.	tuzağa düşmek
55	Colloquial	early to bed early to rise expr.	erken yatıp erken kalkma
Idioms
56	Idioms	rise to the bait v.	dolduruşa gelmek
57	Idioms	rise to the occasion v.	gerekeni yapmak
58	Idioms	rise to the challenge v.	lafın/meydan okumanın altında kalmamak
59	Idioms	rise to the challenge v.	resti görmek
60	Idioms	rise to the bait v.	sazanlık etmek
61	Idioms	rise to the bait v.	tuzağa düşmek
62	Idioms	rise to the challenge v.	(güç bir vazifeyi/işi) başarabileceğini/yapabileceğini göstermek
63	Idioms	rise to the occasion v.	üstesinden gelmek
64	Idioms	rise to the bait v.	zokayı yutmak
65	Idioms	rise to the challenge v.	zor bir işin/görevin üstesinden gelmek
66	Idioms	rise to the top v.	üste/yüzeye çıkmak
67	Idioms	draw yourself up/rise to your full height v.	dik durmak
68	Idioms	draw yourself up/rise to your full height v.	dimdik durmak
69	Idioms	rise to (one's) full height v.	dik durmak
70	Idioms	rise to (one's) full height v.	dimdik durmak
71	Idioms	rise to (one's) full height v.	başını dik tutmak
72	Idioms	give rise to something v.	bir şeye sebep olmak
73	Idioms	give rise to something v.	bir şeye neden olmak
74	Idioms	give rise to something v.	bir şeye yol açmak
75	Idioms	give rise to something v.	bir şeyi tetiklemek
76	Idioms	give rise to something v.	bir şeye mahal vermek
77	Idioms	give rise to something v.	bir şeyi meydana getirmek
78	Idioms	rise to feet v.	ayağa kalkmak
Politics
79	Politics	rise to power n.	yeni makam elde etme
80	Politics	rise to power n.	yeni hak elde etme
Technical
81	Technical	temperature rise due to rated current n.	beyan akımı nedeniyle sıcaklık artışı
82	Technical	temperature rise and resistance to fatigue n.	sıcaklık yükselmesi ve yorulma direnci
83	Technical	determination of temperature rise and resistance to fatigue n.	sıcaklık yükselmesi ve yorulma direncinin tayini
Biology
84	Biology	hormone which causes blood pressure to rise n.	adrenalin
Mythology
85	Mythology	rise to valhalla n.	valhalla'ya yükseliş