prove to

Bedeutungen von dem Begriff "prove to" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Phrasals
1	Phrasals	prove to v.	-e kanıtlamak

Bedeutungen, die der Begriff "prove to" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 22 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	prove to be v.	çıkmak
We shall just have to wait and see if they prove to be right. Haklı çıkıp çıkmayacaklarını bekleyip göreceğiz. More Sentences
Phrasals
2	Phrasals	prove (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) kanıtlamak
Sulphur has proven to be a more strategic component in fuels than was earlier supposed. Sülfürün yakıtlarda daha önce düşünüldüğünden daha stratejik bir bileşen olduğu kanıtlanmıştır. More Sentences
General
3	General	prove to be wrong v.	haksız çıkarmak
4	General	prove to be worthless v.	kof çıkmak
5	General	prove to be untrue v.	çürük çıkmak
6	General	prove to be right v.	doğru çıkmak
7	General	prove to be true v.	aslı çıkmak
8	General	prove (someone) to be in the wrong v.	haksız çıkarmak
9	General	prove one's innocence to someone v.	birine suçsuzluğu ispatlamak
10	General	prove to be wrong v.	(bir fikri) çürütmek
Phrasals
11	Phrasals	prove something to someone v.	birine bir şeyi ispatlamak
12	Phrasals	prove (something) to (one) v.	(birine bir şeyi) ispatlamak
Phrases
13	Phrases	nothing to prove expr.	kanıtlanacak bir şey yok
14	Phrases	easy to say, harder to prove expr.	söylemesi kolay, kanıtlaması zor
Idioms
15	Idioms	prove to (one) that (something is the case) v.	(durumun belli bir şekilde olduğunu birine) kanıtlamak
16	Idioms	prove to (one) that (something is the case) v.	(durumun belli bir şekilde olduğunu birine) göstermek
17	Idioms	have something to prove v.	ispatlayacak bir şeyleri olmak
18	Idioms	prove (to be) (something) v.	(birinin/bir şeyin/kendinin bir şey olduğunu) ispatlamak
19	Idioms	prove (to be) (something) v.	(birinin/bir şeyin/kendinin bir şey olduğunu) göstermek
Speaking
20	Speaking	I can prove it to you expr.	bunu sana kanıtlayabilirim
21	Speaking	I'm gonna prove it to you expr.	bunu sana kanıtlayacağım
22	Speaking	I'll prove it to you expr.	sana bunu kanıtlayacağım