Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | overhaul n. | gözden geçirme | ||
This amounts to a radical overhaul of the European rules on animal transport. Bu, hayvan taşımacılığına ilişkin Avrupa kurallarının radikal bir şekilde gözden geçirilmesi anlamına gelmektedir. More Sentences |
||||
General | overhaul n. | elden geçirme | ||
The overhaul and improvement of the employment strategy are necessary therefore. Bu nedenle istihdam stratejisinin elden geçirilmesi ve iyileştirilmesi gereklidir. More Sentences |
||||
General | overhaul n. | revizyon | ||
The social dialogue has often acted as a brake on reform and its overhaul is long overdue. Sosyal diyalog çoğu zaman reformlar üzerinde bir fren görevi görmüştür ve revizyonu çoktan gecikmiştir. More Sentences |
||||
General | overhaul v. | revize etmek | ||
So the Commission proposal did not aim at a major overhaul of the Seveso II directive. Dolayısıyla Komisyon teklifi Seveso II direktifinin büyük ölçüde revize edilmesini amaçlamamaktadır. More Sentences |
||||
General | overhaul v. | revizyondan geçirmek | ||
That means you have a special duty to give the EU a democratic overhaul. Bu, AB'nin demokratik bir revizyondan geçirilmesi konusunda özel bir göreviniz olduğu anlamına gelmektedir. More Sentences |
||||
General | overhaul v. | elden geçirmek | ||
I feel that the European economic structures need to be completely overhauled. Avrupa'nın ekonomik yapısının tamamen elden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. More Sentences |
||||
General | overhaul v. | elden geçirmek | ||
However, we do think that it ought to be overhauled. Bununla birlikte, elden geçirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | overhaul n. | revizyon | ||
This overhaul is both timely and welcome. Bu revizyon hem zamanında hem de memnuniyetle karşılanmıştır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | overhaul n. | kontrol | ||
General | overhaul n. | tamir | ||
General | overhaul n. | fazla taşıma | ||
General | overhaul n. | bakım | ||
General | overhaul v. | tamir etmek | ||
General | overhaul v. | arkasından yetişip önüne geçmek | ||
General | overhaul v. | kontrol etmek | ||
General | overhaul v. | yetişip geçmek | ||
General | overhaul v. | onarmak | ||
General | overhaul v. | geminin ipini palangaya doğru çekmek | ||
General | overhaul v. | geminin ipini palangadan veya iskandil kurşunundan geçirmek | ||
General | overhaul v. | boşaltmak | ||
General | overhaul v. | dolaşıklığını gidermek | ||
General | overhaul v. | serbest bırakmak | ||
General | overhaul v. | öne geçmek | ||
General | overhaul v. | bir şeyi gözden geçirerek gereken tamirleri yapmak | ||
Technical | ||||
Technical | overhaul n. | artık taşıma | ||
Technical | overhaul n. | büyük bakım | ||
Technical | overhaul n. | fazla taşıma | ||
Technical | overhaul n. | genel bakım | ||
Technical | overhaul v. | revizyondan geçirmek | ||
Construction | ||||
Construction | overhaul n. | kazılmış malzemeyi taşımak için yapılan döşeme mesafesi | ||
Construction | overhaul n. | kazılmış malzemeyi taşımak için yapılan döşeme ile taşınan yarda küp miktarı | ||
Automotive | ||||
Automotive | overhaul n. | genel revizyonu | ||
Marine | ||||
Marine | overhaul n. | büyük tamir ve havuzlama işlemi | ||
Marine | overhaul n. | overol | ||
Marine | overhaul n. | teftiş ve tamir | ||
Marine | overhaul v. | (selviçeleri) temiz tutup aksama olup olmadığını kontrol etmek | ||
Military | ||||
Military | overhaul n. | bütün tamir |