Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | neutrality n. | tarafsızlık | ||
The role of umpire leads to neutrality and neutrality in crises is not the best option. Hakem rolü tarafsızlığa yol açar ve krizlerde tarafsızlık en iyi seçenek değildir. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | neutrality n. | tarafsızlık | ||
Mr Barón Crespo said he had no faith in my neutrality as chairman of the Committee on Fisheries. Sayın Barón Crespo, Balıkçılık Komitesi Başkanı olarak benim tarafsızlığıma güvenmediğini söyledi. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | neutrality n. | tarafsızlık | ||
In view of this I welcome the declaration of Irish neutrality at the summit in Seville. Bu bağlamda, Sevilla'daki zirvede İrlanda'nın tarafsızlığını ilan etmesini memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | neutrality n. | yansızlık | ||
General | neutrality n. | nötrlük | ||
General | neutrality n. | tarafsız olma | ||
General | neutrality n. | aşırı uçlarda olmama | ||
General | neutrality n. | orta karar olma | ||
General | neutrality n. | belirli bir kategoriye ait olmama | ||
General | neutrality n. | cinsiyetsiz olma | ||
General | neutrality n. | aldırışsızlık | ||
General | neutrality n. | kayıtsızlık | ||
Law | ||||
Law | neutrality n. | bitaraflık | ||
Politics | ||||
Politics | neutrality n. | bitaraflık | ||
Politics | neutrality n. | yansız olma | ||
Politics | neutrality n. | yansızlık | ||
Medical | ||||
Medical | neutrality n. | nötralite | ||
Chemistry | ||||
Chemistry | neutrality n. | ph değerinin 7 olması | ||
Chemistry | neutrality n. | asidik ya da bazik özellikte olmama | ||
Archaic | ||||
Archaic | neutrality n. | savaşta tarafsız olan ülke, devlet | ||