Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | nadasa bırakmak | fallow v. | ||
So he used to dig up earth from fallow land and sell it. Bu yüzden nadasa bırakılmış arazilerden toprak kazar ve satardı. More Sentences |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | tarlayı ikinci kez nadasa bırakmak | twifallow [obsolete] v. |
General | (tarlayı) güz ekimi için yazın nadasa bırakmak | summerstir v. |
Agriculture | ||
Agriculture | kışın nadasa bırakmak | winter-rig v. |