moleküler - Türkisch Englisch Wörterbuch

moleküler

Bedeutungen von dem Begriff "moleküler" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Technical
moleküler molecular adj.
We will study the underlying molecular occurrences of fertilization.
Gübrelemenin altında yatan moleküler süreçleri çalışacağız.

More Sentences
Biology
moleküler molecular adj.
We will study the underlying molecular occurrences of fertilization.
Döllenmenin altında yatan moleküler oluşumları inceleyeceğiz.

More Sentences
Chemistry
moleküler mol. (molecular) abrev.

Bedeutungen, die der Begriff "moleküler" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 165 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Technical
moleküler yapı molecular structure n.
Current microscopes allow us to observe with fine detail the molecular structure of materials.
Günümüz mikroskopları malzemelerin moleküler yapısını en ince ayrıntısına kadar gözlemlememizi sağlıyor.

More Sentences
General
moleküler genetik molecular genetics n.
moleküler dinamikler molecular dynamics n.
moleküler açıdan kanser molecular aspects cancer n.
(kimyasal birimi) ana moleküler zincire bağlamak graft v.
moleküler halde molecularly adv.
moleküler bir şekilde molecularly adv.
Trade/Economic
moleküler görüntüleme işi molecular imaging business n.
Politics
avrupa moleküler biyoloji laboratuvarı european molecular biology laboratory n.
avrupa moleküler biyoloji konferansı european molecular biology conference n.
Technical
çözeltilerin moleküler absorpsiyon spektrometrisi molecular absorption spectrometry of solutions n.
gaz fazındaki moleküler oksijen molecular oxygen in gaseous phase n.
gram moleküler hacim gram-molecular volume n.
göreli moleküler kütle relative molecular mass n.
izafi moleküler kütle relative molecular mass n.
kürkümin kullanılarak moleküler absorpsiyon spektrometrik metot curcumin molecular absorption spectrometric method n.
molibden mavisi moleküler absorbsiyon spektrometrik yöntem molybdenum blue molecular absorption spectrometric method n.
moleküler çekim cohesive force n.
moleküler kuvvetler molecular forces n.
moleküler bond molecular bond n.
moleküler soğurma spektrofotometresi molecular absorption spectrophotometry n.
moleküler birleşme molecular association n.
moleküler bağ molecular bond n.
moleküler difüzyon molecular diffusion n.
moleküler enerji molecular energy n.
moleküler absorpsiyon spektrometri molecular absorption spectrometry n.
moleküler kütle molecular mass n.
moleküler sürtünme molecular friction n.
moleküler absorpsiyon spektrometrik metot molecular absorption spectrometric method n.
moleküler hacim molecular volume n.
moleküler biyoloji molecular biology n.
moleküler akım molecular current n.
moleküler damıtma molecular distillation n.
moleküler kristal molecular crystal n.
moleküler çekim molecular attraction n.
moleküler dispersiyon molecular dispersion n.
çözünmüş yüksek moleküler ağırlıkta bileşen kesiti sol n.
moleküler olmayan nonmolecular adj.
Dyeing
ksantenin moleküler yapısını taşıyan boya grubu xanthene dye n.
Aeronautic
serbest moleküler akım free molecule flow n.
Marine
yüksek moleküler pıhtılaşma high molecular coagulant n.
Medical
cilt yaşlanmasının moleküler mekanizmaları molecular mechanisms of skin aging n.
düşük moleküler ağırlıklı heparin low molecular weight heparin n.
düşük moleküler ağırlıklı solütler low molecular weight solutes n.
düşük moleküler ağırlıklı heparin low-molecular-weight heparin n.
düşük moleküler ağırlıklı heparine bağlı gelişen anafilaktik reaksiyon low-molecular weight heparin-induced anaphylactic reaction n.
fonksiyonel ve moleküler benzerlik functional and molecular homology n.
hızlı moleküler tanı rapid molecular diagnosis n.
klinik ve moleküler değerlendirme clinical and molecular evaluation n.
klinik sinirbilim, viroloji, immünoloji ve moleküler biyoloji disiplinlerini bünyesinde harmanlayan disiplinler arası bir alan neurovirology n.
moleküler markör molecular marker n.
moleküler vektör molecular vehicle n.
moleküler kütle dağılımı molecular mass distribution n.
moleküler genetikteki ilerleme progress in molecular genetics n.
moleküler biyoloji molecular biology n.
moleküler adaptasyon molecular adaptation n.
moleküler klonlama molecular cloning n.
moleküler dizge verisi molecular sequence data n.
moleküler prob teknikleri molecular probe techniques n.
moleküler genetik molecular genetic n.
moleküler tanı molecular diagnosis n.
moleküler tiplendirme molecular typing n.
moleküler belirleyici molecular marker n.
moleküler etki mekanizması molecular effect mechanism n.
patojen-ilişkili moleküler patern pathogen associated molecular pattern n.
pankreatik kanserin moleküler patogenezi molecular pathogenesis of pancreatic cancer n.
moleküllerin hastalık süreçleri üzerindeki etkileri ve moleküler tedavilerle ilgilenen bir tıp dalı molecular medicine n.
(yüksek moleküler ağırlıkta) immünoglobülin sınıfı igm n.
Pharmaceutics
derin ven trombozunu ve pulmoner emboliyi önleme ve tedavi etmede kullanılan düşük moleküler ağırlıklı bir heparin enoxaparin n.
Food Engineering
moleküler absorpsiyon spektrometrik metot molecular absorption spectrometric method n.
Physics
moleküler fizik molecular physics n.
moleküler izge molecular spectrum n.
moleküler orbital molecular orbital n.
moleküler spektrum molecular spectrum n.
moleküler ışın molecular beam n.
moleküler durdurma gücü molecular stopping power n.
Chemistry
üç ayrı tuzun moleküler kombinasyonu olarak oluşan tuz triple salt n.
kaynama noktası aracılığıyla ortalama moleküler ağırlığın belirlenmesi ebulliometry n.
moleküler çekim cohesive force n.
moleküler derişiklik molecular concentration n.
moleküler derişiklik molecular mass n.
moleküler biyoloji molecular biology n.
moleküler absorpsiyon spektrometrisi molecular absorption spectrometry n.
moleküler olarak kuyruk-başa olacak şekilde düzenli bir zincir bağ yapısında olan (polimer) regioregular n.
moleküler kristal molecular crystal n.
moleküler çekim molecular attraction n.
moleküler curuf teorileri molecular slag theories n.
moleküler elek molecular sieve n.
kaynama noktası aracılığıyla ortalama moleküler ağırlığı belirleyen alet ebulliometer n.
kaynama noktası aracılığıyla ortalama moleküler ağırlığı belirleyen alet ebullioscope n.
kaynama noktası aracılığıyla ortalama moleküler ağırlığı belirleme tekniği ebullioscopy n.
elementlerin sıcaklığa bağlı olarak iki farklı moleküler biçimde bulunması enantiotropy n.
moleküler yapıları aynı atoma farklı grupların bağlanması nedeniyle farklılık gösteren bir tür izomerizm metamerism n.
moleküler ağırlıkla orantılı bir miktar molecule n.
moleküler hidrojen iyonu hydrogen ion n.
yüzey gerilimi ile moleküler hacmi bağdaştıran sıvıya ilişkin deneysel bir sabit molar parachor n.
yüzey gerilimi ile moleküler hacmi bağdaştıran sıvıya ilişkin deneysel bir sabit molecular parachor n.
üç boyutlu moleküler yapının iki boyutlu gösterimi fischer projection n.
moleküler yapı iskeleti skeleton n.
moleküler kuvvetlerle bir arada tutulmak cohere v.
moleküler bir reseptörle birleştirmek dock v.
kapalı halkalarda atom içermeyen moleküler yapı ile ilgili olan noncyclic adj.
kapalı halkalarda atom içermeyen moleküler yapı ile ilgili olan noncyclical adj.
moleküler yapı olarak terpene benzeyen terpenoid adj.
moleküler yapısında dört halka içeren (bileşik) tetracyclic adj.
kaynama noktası aracılığıyla ortalama moleküler ağırlığı belirleme tekniğine ait ebullitional adj.
moleküler yapısında tek halka bulunan mononuclear adj.
parçalarını bir arada tutmaya çalışan bir kitle veya madde içindeki (moleküler kuvvet) cohesive adj.
(belirli) bileşiğin veya bileşik sınıfının moleküler ağırlığının yarısına sahip anlamı veren ön ek hemi- pref.
en yüksek dolu moleküler orbital homo (highest occupied molecular orbital) abrev.
Biology
moleküler biyolojide gccaat baz dizisini içeren dna nükleotid deseni cat box n.
herhangi bir amino asit kodlamayıp genellikle protein sentezinde moleküler zinciri sonlandıran genetik bilgi nonsense n.
moleküler çeşitlilik molecular diversity n.
moleküler örüt molecular crystal n.
moleküler biyolog molecular biologist n.
moleküler baskılama molecular imprinting n.
moleküler tekkatman molecular monolayer n.
moleküler ve tanısal mikrobiyoloji molecular diagnostic microbiology n.
moleküler iletkenlik molecular conductivity n.
moleküler yatkınlık molecular susceptibility n.
moleküler denge molecular stability n.
moleküler saat evolutionary clock n.
moleküler zar molecular film n.
moleküler saat hipotezi molecular clock hypothesis n.
moleküler saat molecular clock n.
moleküler mühendislik molecular engineering n.
moleküler dışık kuramları molecular slag theories n.
moleküler dirilbilim molecular biology n.
moleküler klonlama molecular cloning n.
moleküler evreler molecular phases n.
moleküler biyolojinin merkezi dogması central dogma of molecular biology n.
moleküler evrim molecular evolution n.
moleküler ağırlık molecular weight n.
moleküler dizge verisi molecular sequence data n.
moleküler elek molecular sieve n.
moleküler saat gene clock n.
moleküler prob teknikleri molecular probe techniques n.
moleküler saat varsayımı molecular clock hypothesis n.
moleküler nörobiyoloji molecular neurobiology n.
moleküler biyoloji molecular biology n.
moleküler yapı molecular structure n.
moleküler formül molecular formula n.
(moleküler biyolojide) genellikle eski sonda soyulduktan sonra yeniden sondalamak reprobe v.
Biochemistry
protein veya nükleik asit gibi bir ilacın veya başka bir bileşiğin etkileşime girdiği molekül veya moleküler yapı target n.
moleküler koruma molecular conservation n.
moleküler eleme molecular sieve n.
moleküler evrim güdümlü yaklaşım molecular evolution-directed approach n.
yüksek moleküler ağırlıklı polisiklik aromatik hidrokarbonlar high molecular weight polycyclic aromatic hydrocarbons (hmw-pahs) n.
göreceli moleküler kütlesi aşırı yüksek olan ve bazı hastalıklarda kanda gözlemlenen normal immünglobülin formu immunoglobulin m n.
genellikle yinelenen ve diğerlerinden ayrışan moleküler öğe motif n.
sodyum iyonlarının hücre zarına aktarıldığı moleküler bir mekanizma sodium pump n.
bir hücrede yüksek potasyum iyon ve düşük sodyum iyon konsantrasyonunu tutan moleküler bir mekanizma sodium pump n.
(bir şeyin) moleküler yapısını ısı, asit, baz veya morötesi ışınıma tabi tutup orijinal özelliklerinin bir kısmını ve özellikle belirli bir biyolojik faaliyetini yok ederek veya kısıtlayarak değiştirmek denature v.
moleküler yapısında tek bir halka bulunan monocyclic adj.
Marine Biology
moleküler sistematik molecular systematics n.
Astronomy
moleküler bulut molecular cloud n.
merkezi moleküler bölge central molecular zone (cmz) n.
merkezi moleküler kuşak central molecular zone (cmz) n.
Botanic
bitki moleküler biyolojisi plant molecular biology n.
Education
moleküler biyoloji molecular biology n.
moleküler biyoloji ve genetik bölümü department of molecular biology and genetics n.
Environment
moleküler absorpsiyon spektrometrik metot molecular absorption spectrometric method n.
moleküler lazer izotop ayrıştırması molecular laser isotope separation n.
Archaic
(kimyasal birimi) ana moleküler zincire bağlamak graff v.
Slang
moleküler yapı olarak terpene benzeyen terps (terpenes veya terpenoids) adj.