Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | mislead v. | yanlış yönlendirmek | ||
It appears that purchasers and, by association, consumers are being misled on three counts. Görünen o ki alıcılar ve buna bağlı olarak tüketiciler üç konuda yanlış yönlendiriliyor. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mislead v. | yanlış bilgilendirmek | ||
They have misrepresented the aims of the directive, used misleading arguments and misinformed consumers. Yönergenin amaçlarını yanlış tanıtmışlar, yanıltıcı argümanlar kullanmışlar ve tüketicileri yanlış bilgilendirmişlerdir. More Sentences |
||||
General | mislead v. | yanıltmak | ||
There is a lot of potential there, but it can also mislead consumers because of accidental contamination. Burada büyük bir potansiyel var, ancak kazara meydana gelen kirlenme nedeniyle tüketicileri de yanıltabilir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | mislead v. | yanıltmak | ||
The article on which this question is based contains a number of inaccuracies that could mislead the reader. Bu sorunun dayandırıldığı makale okuyucuyu yanıltabilecek bir takım yanlışlıklar içermektedir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | mislead v. | yanlış yoldan götürmek | ||
General | mislead v. | şaşırtmak | ||
General | mislead v. | aldatmak | ||
General | mislead v. | kandırmak | ||
General | mislead v. | yoldan çıkarmak | ||
General | mislead v. | hedefi şaşırtmak | ||
General | mislead v. | hedef şaşırtmak | ||
General | mislead v. | gözünü boyamak | ||
General | mislead v. | göz boyamak | ||
General | mislead v. | baştan çıkarmak | ||
General | mislead v. | yanlış yola sevk etmek | ||
General | mislead v. | doğru yoldan çıkarmak | ||
Irregular Verb | ||||
Irregular Verb | mislead v. | misled - misled | ||
Technical | ||||
Technical | mislead v. | yanlış bilgi vermek |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | mislead law v. | adaleti yanıltmak | ||
General | mislead justice v. | adaleti yanıltmak | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | mislead someone about something v. | birini bir konuda yanlış bilgilendirmek | ||
Phrasals | mislead (one) about (something) v. | (birini bir konuda) yanlış bilgilendirmek | ||
Phrasals | mislead (one) about (something) v. | (birini bir konuda) kandırmak | ||
Phrasals | mislead (one) about (something) v. | (birini bir konuda) yanlış yönlendirmek | ||
Phrasals | mislead about v. | hakkında yanlış bilgilendirmek | ||
Phrasals | mislead about v. | hakkında yanlış yönlendirmek | ||
Phrasals | mislead about v. | hakkında kandırmak |