mesai

Bedeutungen von dem Begriff "mesai" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	mesai	shift n.
What time's your shift? Mesainiz saat kaçta? More Sentences
2	General	mesai	work n.
I believe she has crystallised a lot of the hard work that has gone into this subject. Bu konuda sarf edilen yoğun mesainin büyük bir kısmını kristalize ettiğine inanıyorum. More Sentences
3	General	mesai	efforts n.
Trade/Economic
4	Trade/Economic	mesai	labour n.
5	Trade/Economic	mesai	employment period n.
6	Trade/Economic	mesai	division of labour n.
7	Trade/Economic	mesai	labor n.

Bedeutungen, die der Begriff "mesai" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 149 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	mesai saatleri	working hours n.
I should have liked it if training could have taken place during working hours. Eğitimin mesai saatleri içerisinde gerçekleştirilebilmesini isterdim. More Sentences
2	General	mesai saatleri	office hours n.
What are your office hours? Senin mesai saatlerin ne? More Sentences
3	General	fazla mesai	overtime n.
John was tired from working overtime. John, fazla mesaiden dolayı yorgundu. More Sentences
4	General	çifte mesai	double time n.
Tom is paid double time on Sundays and public holidays. Tom'a Pazar günleri ve resmi tatillerde çift mesai ödenir. More Sentences
5	General	fazla mesai yapmak	work overtime v.
Why do I have to work overtime? Neden fazla mesai yapmak zorundayım? More Sentences
6	General	mesai yapmak	work v.
He got time and a half when he worked beyond his usual quitting time. Ek mesai yapınca normalin bir buçuk katı ücret aldı. More Sentences
7	General	fazla mesai yaparak	overtime adv.
We cannot start off the day running overtime. Güne fazla mesai yaparak başlayamayız. More Sentences
Idioms
8	Idioms	fazla mesai yapmak	be working overtime v.
Tom has been working overtime. Tom fazla mesai yapıyor. More Sentences
Trade/Economic
9	Trade/Economic	mesai kartı	time card n.
Tom punched his time card. Tom mesai kartını deldi. More Sentences
10	Trade/Economic	fazla mesai yapmak	work overtime v.
I worked overtime. Ben fazla mesai yaptım. More Sentences
11	Trade/Economic	fazla mesai	overtime adj.
Don't expect overtime. Fazla mesai bekleme. More Sentences
Technical
12	Technical	fazla mesai	overtime n.
Don't expect overtime. Fazla mesai beklemeyin. More Sentences
General
13	General	fazla mesai için ödenen ücret	overtime n.
14	General	tam mesai	full time n.
15	General	mesai arkadaşı	fellow worker n.
16	General	mesai dışı saatler	time off n.
17	General	normal mesai	regular work hours n.
18	General	mesai bitimi	end of the shift n.
19	General	yoğun mesai	busy shift n.
20	General	yoğun mesai	heavy schedule n.
21	General	yoğun mesai	hectic shift n.
22	General	mesai saati harici	off-hours n.
23	General	mesai ücreti	overtime pay n.
24	General	sabah 9'da başlayıp akşam 5'te biten mesai	nine-to-five n.
25	General	fazla mesai ile harcanan zaman	face time n.
26	General	yoğun iş günü/mesai	busy working day n.
27	General	dokuz-beş arası yapılan olağan mesai	nine to five n.
28	General	saat dokuz-beş arası mesai yapan kimse	nine-to-fiver n.
29	General	mesai saati	duty period n.
30	General	mesai saati	work shift n.
31	General	fazla mesai ücreti yerine çalışana verilen izin	comp time n.
32	General	çift mesai	double day n.
33	General	mesai arkadaşı	fellow worker n.
34	General	çalışanlar için mesai saatinde gündüz kursu sağlayan program	day release [uk] n.
35	General	ücretsiz fazla mesai sistemi	stretch-out n.
36	General	fazla mesai yapmak	be on overtime v.
37	General	fazla mesai yapmak	do overtime v.
38	General	fazla mesai yapmak	put in overtime v.
39	General	kayıt defterini imzalayarak veya mesai kartını deldirerek varışını kaydetmek	sign in v.
40	General	mesai sonrası	after-hours adj.
41	General	mesai dışında olan	off-duty adj.
42	General	mesai saati dışında olan	off-duty adj.
43	General	gündüz mesai yapan	dayside adj.
44	General	mesai saatleri içinde	within working hours adv.
45	General	mesai saati dışında	out of working hours adv.
46	General	mesai saatleri dışında	out-of-hours adv.
47	General	mesai sonrası	after hours adv.
48	General	fazladan ücret almadan mesai dışı (çalışmak)	off-the-clock adv.
Phrasals
49	Phrasals	birinin kartına mesai çıkış saatini işlemek	punch out v.
Phrases
50	Phrases	mesai saatleri dışında	out of office/working hours expr.
Colloquial
51	Colloquial	mesai saatleri	hours of attendance n.
52	Colloquial	(fazla) mesai	overtime n.
53	Colloquial	mesai/çıkış saati gelmeden çıkmak	play (the) wag [uk] v.
54	Colloquial	fazla mesai yapmak	work back [australia] v.
55	Colloquial	işten çıkmış (mesai sonu)	off of work adj.
Idioms
56	Idioms	çin usulü fazla mesai	chinese overtime n.
57	Idioms	mesai sonu	close of play [uk] n.
58	Idioms	normal saatlik ücretten düşük olan fazla mesai ücreti	chinese overtime n.
59	Idioms	mesai saatleri içinde olmak	be on the clock v.
60	Idioms	okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak	work (one's) way through (school) v.
61	Idioms	arayı kapatmak için sıkı çalışmak/fazla mesai yapmak	play catch-up v.
62	Idioms	mesai dışında olmak	be off the clock v.
63	Idioms	okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak	work (one's) way through (something) v.
64	Idioms	okul harcını karşılayabilmek için yarım ya da tam mesai çalışmak	work your way through college v.
65	Idioms	mesai saati sona ermiş	off the clock adj.
66	Idioms	iş/mesai haricinde	on one's own time expr.
67	Idioms	mesai saatleri dışında	on one's own time expr.
68	Idioms	iş/mesai haricinde	on own time expr.
69	Idioms	mesai saatleri dışında	on own time expr.
Speaking
70	Speaking	mesai saatim dışındayım	this is my time off expr.
71	Speaking	mesai saati dışındayım	this is my time off expr.
Trade/Economic
72	Trade/Economic	işyerinde mesai kayıtlarını gösteren kart	time ticket n.
73	Trade/Economic	bankanın mesai saati	banking hours n.
74	Trade/Economic	ek mesai	overwork n.
75	Trade/Economic	ek mesai	overtime n.
76	Trade/Economic	fazla mesai ücreti	overtime wage n.
77	Trade/Economic	fazla mesai karşılığı izin verilen hafta içi günleri	lieu days n.
78	Trade/Economic	fazla mesai ödemesi	overtime payment n.
79	Trade/Economic	fazla mesai ücreti	overtime pay n.
80	Trade/Economic	fazla mesai ücreti	time-and-one-half pay n.
81	Trade/Economic	fazla mesai primi	premium pay n.
82	Trade/Economic	fazla mesai prim ödemesi	shift premium payment n.
83	Trade/Economic	fazla mesai prim ödemesi	shift premium pay n.
84	Trade/Economic	fazla mesai izni	time-in-lieu leave n.
85	Trade/Economic	fazla mesai primi	overtime premium n.
86	Trade/Economic	fazla mesai	over time n.
87	Trade/Economic	fazla mesai	overtime work n.
88	Trade/Economic	fazla mesai ücreti	contingency allowance n.
89	Trade/Economic	mesai sonu	quitting time n.
90	Trade/Economic	mesai arkadaşı	work friend n.
91	Trade/Economic	mesai saati	overtime period n.
92	Trade/Economic	mesai sonrası işlemi	after-hours n.
93	Trade/Economic	mesai taksimatı	division of labour n.
94	Trade/Economic	mesai saati	hour of work n.
95	Trade/Economic	mesai karşılığı ücretler	wages against working n.
96	Trade/Economic	mesai bitimi	close of business (cob) n.
97	Trade/Economic	mesai kartı	time sheet n.
98	Trade/Economic	mesai saatleri	business hours n.
99	Trade/Economic	mesai kartı	timesheet n.
100	Trade/Economic	mesai saatinden sonra yapılan iş	after-hours n.
101	Trade/Economic	mesai fazlası	overtime n.
102	Trade/Economic	mesai kartı	hour chart n.
103	Trade/Economic	mesai saatleri	office hours n.
104	Trade/Economic	mesai bitimi	close of business day n.
105	Trade/Economic	mesai bitimi	end of business day n.
106	Trade/Economic	mesai ölçüm departmanı	time keeping department n.
107	Trade/Economic	mesai arkadaşı	work comrade n.
108	Trade/Economic	mesai günleri	business day n.
109	Trade/Economic	normal mesai ödemesi	straight time n.
110	Trade/Economic	nizami mesai zamanı ücreti	regular rate n.
111	Trade/Economic	teşriki mesai	cooperation n.
112	Trade/Economic	teşrik-i mesai	cooperation n.
113	Trade/Economic	teşriki mesai	joint effort n.
114	Trade/Economic	(barbados'ta) mesai saatleri sonrası ev eşyaları satan küçük dükkan	first aid n.
115	Trade/Economic	mesai yemeği	shift meal n.
116	Trade/Economic	bir çalışanın günlük mesai süresini azaltmak	scale back one's hours v.
117	Trade/Economic	fazla mesai yaparak çift maaş almak	be on the double time v.
118	Trade/Economic	eksik mesai yapmak	work short time v.
119	Trade/Economic	fazla mesai yapmak	do overtime v.
120	Trade/Economic	mesai harcamak	spend working hours v.
121	Trade/Economic	mesai harcamak	work v.
122	Trade/Economic	teşriki mesai yapmak	collaborate v.
123	Trade/Economic	tam mesai yapmak	work full time v.
124	Trade/Economic	mesai saatinden sonra	after hours adv.
125	Trade/Economic	mesai saatleri içinde	within office hours expr.
126	Trade/Economic	mesai saatleri içinde	within the business hours expr.
127	Trade/Economic	mesai saatleri içinde	within the working hours expr.
128	Trade/Economic	mesai saatleri dışında	out of working hours expr.
Law
129	Law	bankanın mesai saatleri	banking hours n.
Industry
130	Industry	tarifeli görev veya mesai saati	manshift n.
131	Industry	çalışanın bir mesai süresince ortaya koyduğu iş	manshift n.
132	Industry	mesai saati	work-hour n.
133	Industry	mesai saatleri	golden hour n.
134	Industry	çalışanların kendi mesai saatlerini seçebildiği esnek sistem	flexitime n.
135	Industry	mesai saatleri haricine ait veya ilgili	off-duty adj.
136	Industry	mesai öncesinde olan	prework adj.
137	Industry	mesai bitimi	cob (close of business) abrev.
Computer
138	Computer	fazla mesai oranı	overtime rate n.
139	Computer	fazla mesai saatleri	overtime hours n.
140	Computer	harcanan fazla mesai	overtime spent n.
141	Computer	toplam fazla mesai	total overtime hours n.
Aeronautic
142	Aeronautic	mesai dışında olan uçuş ekibinin ücretsiz tranfer edilmesi	deadheading n.
Education
143	Education	mesai içi nöbet	watch and guard duty during normal business hours n.
144	Education	mesai dışı nöbet	watch and guard duty after normal office hours n.
Military
145	Military	mesai saatlerinden sonra birliğinde idareyi alan subay	charge of quarters [usa] n.
Slang
146	Slang	pek bir işlevi olmayan tek işi mesai süresince oturmak olan çalışan	chairwarmer n.
147	Slang	(trende) yasal mesai süresini doldurmuş mürettebatın yerine geçen refakat personeli	dogcatcher n.
Modern Slang
148	Modern Slang	mesai saati bittikten sonra iş yerinde alıkonma	after work detention n.
149	Modern Slang	mesai saatinden sonra iş yerinde tutularak bazı takım işleri, egzersizler veya etrafı düzenleme gibi işler yapılmasının istenmesi	after work detention n.