Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | measles n. | kızamık | ||
She has the measles. O kızamık oldu. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | measles n. | kızamık | ||
Measles can be quite dangerous. Kızamık oldukça tehlikeli olabilir. More Sentences |
||||
Medical | measles n. | kızamık hastalığı | ||
Medical | measles n. | kızamıkçık | ||
Medical | measles n. | kızamığa benzer fakat daha hafif belirtiler gösteren çeşitli hastalıklara verilen ad | ||
Veterinary | ||||
Veterinary | measles n. | çoğunlukla çiftlik domuzlarında görülen, etteki tenya larvalarından kaynaklanan bir hastalık | ||
Veterinary | measles n. | tenya larvaları | ||
Botanic | ||||
Botanic | measles n. | genellikle mantar kaynaklı ortaya çıkan, yapraklarda, saplarda veya meyvelerde küçük beneklerin çıkmasına neden olan bir bitki hastalığı |