Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | massacre n. | katliam | ||
No serious observer has said that there has been a massacre. Hiçbir ciddi gözlemci bir katliam yaşandığını söylemedi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | massacre v. | katletmek | ||
Men were massacred and we had no power to intervene. İnsanlar katledildi ve bizim müdahale edecek gücümüz yoktu. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | massacre n. | katliam | ||
If Israel had nothing to hide, then it had an opportunity to show the world that no massacre had taken place. Eğer İsrail'in saklayacak bir şeyi yoksa, o zaman dünyaya hiçbir katliamın yaşanmadığını gösterme fırsatı vardı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | massacre n. | kırım | ||
General | massacre n. | kıyım | ||
General | massacre n. | kılıçtan geçirme | ||
General | massacre n. | toplukıyım | ||
General | massacre n. | kırgın | ||
General | massacre v. | toplu katliam yapmak | ||
General | massacre v. | kılıçtan geçirmek | ||
General | massacre v. | katliam yapmak | ||
General | massacre v. | kıymak | ||
General | massacre v. | ezmek | ||
General | massacre v. | kırıp geçirmek | ||
General | massacre v. | topluca öldürmek | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | massacre n. | spor müsabakaları gibi etkinliklerde yaşanan sert mağlubiyet | ||
Colloquial | massacre v. | mutlak zafer elde etmek | ||
Colloquial | massacre v. | bozmak | ||
Colloquial | massacre v. | berbat etmek |