Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | makings n. | bir şeyi oluşturmak için gerekli malzeme ve bileşenler |
General | makings n. | kar |
General | makings n. | kazanç |
General | makings n. | gelir |
General | makings n. | potansiyel |
General | makings n. | evsaf |
General | makings n. | malzemeler |
General | makings n. | levazım |
Colloquial | ||
Colloquial | makings n. | sigara sarmak için gerekli sarma kağıdı ve tütün |
Mining | ||
Mining | makings n. | kömür çıkarırken ortaya çıkan ince taneli kömür ve toz |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | have the makings of v. | potansiyeli olmak | ||
General | have all the makings of a first-class scandal v. | tam anlamıyla birinci sınıf bir skandal olmak | ||
General | have the makings of a leader v. | lider ruhu olmak | ||
Idioms | ||||
Idioms | have all the makings of something v. | bir şeyin tüm özelliklerini içinde barındırmak | ||
Idioms | have all the makings of something v. | bir şey için gereken tüm özellikleri içinde barındırmak | ||
Idioms | have the makings of v. | gereken özelliklere sahip olmak | ||
Idioms | have the makings of v. | her şeyi tamam olmak | ||
Idioms | have the makings of v. | hiç eksiği olmamak | ||
Idioms | have the makings of v. | potansiyeli olmak | ||
Idioms | have the makings of something v. | bir şey için gereken tüm özellikleri içinde barındırmak | ||
Idioms | have the makings of something v. | bir şeyin tüm özelliklerini içinde barındırmak |