Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | leper n. | cüzamlı | ||
We were all treated like lepers. Hepimize cüzamlı gibi davranıldı. More Sentences |
||||
Medical | ||||
Medical | leper n. | cüzzamlı | ||
We were all treated like lepers. Hepimize cüzzamlı muamelesi yapılıyordu. More Sentences |
||||
General | ||||
General | leper n. | dışlanan kimse | ||
Geography | ||||
Geography | leper n. | belçika'nın batısında bir kasaba |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | leper colony n. | cüzam hastanesi |
Medical | ||
Medical | leper colony n. | cüzzam hastanesi |
Botanic | ||
Botanic | leper lily n. | damalı nergis |
Botanic | leper lily n. | mor ve vişne rengi sarkık çiçekleri olan ve çoğunlukla süs bitkisi olarak yetiştirilen, avrasya'ya özgü bir damalı zambak |