Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | lead to confusion v. | karışıklığa yol açmak | ||
The temporary confusion that may have reigned in Lebanon from time to time has obviously led to confusion in Parliament. Lübnan'da zaman zaman hüküm sürmüş olan geçici karışıklığın Parlamento'da da karışıklığa yol açtığı açıktır. More Sentences |
||||
General | lead to confusion v. | şaşkınlığa sebebiyet vermek | ||
General | lead to confusion v. | şaşkınlık yaratmak | ||
General | lead to confusion v. | şaşkınlığa sebep olmak |