kolektif - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

kolektif



Bedeutungen von dem Begriff "kolektif" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kolektif collective adj.
General
kolektif joint adj.
kolektif corporate adj.
kolektif group adj.
kolektif congregate adj.
Trade/Economic
kolektif collective adj.
Law
kolektif collective adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kolektif" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 89 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
israil'de kolektif çiftlik kibbutz n.
kolektif çiftlik collective farm n.
kolektif hareket collective movement n.
kolektif hareketler social movements n.
kolektif bilinçdışı collective unconscious n.
kolektif şirket collective n.
kolektif kimlik collective identity n.
meslektaşlar arasındaki kolektif çalışma collegiality n.
kolektif zeka collective intelligence n.
kolektif fikir hive mind n.
kolektif bilinçaltı collective unconscious n.
kolektif bilinçaltı collective unconsciousness n.
sovyetler birliği'nde bir kolektif çiftlik kolkhoz n.
kolektif hale getirmek collectivize v.
kolektif bir hal almak collectivize v.
kolektif bir hal almak collectivise v.
kolektif hale getirmek collectivise v.
kolektif olarak corporately adv.
Phrasals
kolektif çalışmak pull together v.
Colloquial
belli bir konunun tartışılmasına aracı olan ve genelde kolektif olarak yönetilen instagram hesabı flop account n.
Idioms
halkın kolektif iradesinden kaynaklanan politik güç, baskı people power n.
Trade/Economic
kolektif hesap collective account n.
kolektif bilet party ticket n.
kolektif şirket sözleşmesi articles of partnership n.
kolektif şirket company with unlimited liability n.
kolektif şirket open partnership n.
kolektif şirket general partnership n.
kolektif emir collective order n.
kolektif şirket collective n.
kolektif konşimento general bill of lading n.
kolektif şirket open company n.
kolektif şirket unlimited company n.
kolektif hesap total account n.
kolektif iş pazarlığı collective bargaining n.
kolektif sözleşme collective bargaining n.
kolektif sözleşme collective agreement n.
kolektif ortaklık ordinary partnership n.
kolektif şirket copartnership n.
Law
kolektif şirket general partnership n.
kolektif mülkiyet common ownership n.
kolektif siyasi sorumluluk collective political responsibility n.
kolektif mülkiyet collective ownership n.
Politics
kolektif liderlik collective leadership n.
kolektif eylem kararı collective action clause n.
kolektif emniyet collective security n.
kolektif eylem collective action n.
kolektif güvenlik anlaşması örgütü collective security treaty organization n.
kolektif güvenlik anlaşması örgütü collective security treaty organization (csto) n.
kolektif sorumluluk collective responsibility n.
kolektif yatırım kuruluşları collective investment undertaking n.
kolektif güvenlik collective security n.
kolektif şirket general partnership n.
kolektif önderlik collective leadership n.
kolektif koruyucu önlem collective protective measure n.
kolektif travma collective trauma n.
Institutes
devredilebilir menkul kıymetlere yatırım yapan kolektif yatırım kuruluşları undertakings for collective investment in transferable securities n.
Technical
kolektif flotasyon bulk flotation n.
kolektif bellek collective memory n.
Computer
kolektif üretim peer production n.
kolektif antenli televizyon community antenna television n.
kolektif anten community antenna n.
kolektif üretim peering n.
Television
kolektif antenli televizyon community antenna television n.
kolektif anten community antenna n.
Aeronautic
kolektif hatve kumandası collective pitch control n.
Psychology
kolektif taşma collective excitation n.
kolektif psikoloji collective psychology n.
kolektif psikoz collective psychosis n.
kolektif davranim collective behavior n.
kolektif bilinçsiz collective unconscious n.
kolektif şuur collective conscience n.
Agriculture
israil'deki kolektif çiftliklerde yaşayan ve çalışan kimse kibbutznik n.
kolektif çiftlik ile geçimini sağlayan kimse kolkhoznik n.
kolektif çiftlik cooperative farm n.
Education
kolektif öğrenme ensemble learning n.
History
sovyetler birliği'nde bir tarımsal kolektif kolkhoz n.
sovyet rejiminin kolektif tarım uygulamasından önce rusya'da yaygın bir köy örgütlenmesi mir n.
Religious
(musevilikte) israil'deki kolektif çiftliklerde yaşayan ve çalışan kimse kibbutznik n.
Environment
basitleştirilmiş kolektif korunma araçları simplified collective protective equipment n.
bir grup insan tarafından sağlanan kolektif nbc korunma collective nuclear, biological and chemical protection n.
karma kolektif korunma hybrid collective protection n.
kolektif doz eşdeğeri collective dose equivalent n.
kolektif korunma teçhizatı collective protection equipment n.
kolektif etkin doz collective effective dose n.
kolektif koruma collective protection n.
kolektif radyasyon miktarı collective dose n.
Theatre
metni kolektif olarak oluşturulmuş oyun devised theatre n.
Archaic
kolektif oluşum orb n.
Star Wars
kolektif amirlik joint chiefs n.