Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kick against v. | karşı çıkmak |
General | kick against v. | başkaldırmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | kick against the pricks v. | otoriteye karşı çıkmak |
General | kick against the pricks v. | nafile itiraz etmek |
Phrasals | ||
Phrasals | kick against something v. | bir şeyi tekmelemek |
Phrasals | kick against something v. | bir şeye tekme atmak |
Phrasals | kick against (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) tekmeyle/tekme atarak uzaklaştırmak |
Phrasals | kick against (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) ayağıyla itmek |
Phrasals | kick against (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) tekmelemek |
Phrasals | kick against (someone or something) v. | bir şeye karşı (birini/bir şeyi) tekmelemek |
Phrasals | kick against (someone or something) v. | (birini/bir şeyi) ayağıyla vurarak/tekmeleyerek bir şeyden sektirmek |
Idioms | ||
Idioms | kick against the pricks v. | direnmek |
Idioms | kick against the pricks v. | karşı gelmek |
Idioms | kick against the pricks v. | karşı çıkmak |
Idioms | kick against the pricks v. | otoriteye karşı gelmek |
Idioms | kick against the pricks v. | sürekli muhalefet etmek |