karışmış - Türkisch Englisch Wörterbuch

karışmış

Bedeutungen von dem Begriff "karışmış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 25 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
karışmış mixed adj.
Cultures of the East and the West are mixed in this country.
Bu ülkede Doğu ve Batı kültürleri birbirine karışmış durumda.

More Sentences
General
karışmış mixed up adj.
Due to the rain, my plans were completely mixed up.
Yağmur yüzünden planlarım tamamen karıştı.

More Sentences
karışmış inwrought adj.
karışmış deranged adj.
karışmış confused adj.
karışmış foul adj.
karışmış puzzled adj.
karışmış involved adj.
karışmış entangled adj.
karışmış stirred adj.
karışmış compositive adj.
karışmış intermingled adj.
karışmış balled up adj.
karışmış befogged adj.
karışmış befuddled adj.
karışmış jumbled adj.
karışmış garbled adj.
karışmış distorted adj.
karışmış diffuse [obsolete] adj.
karışmış spaghettilike adj.
karışmış in disorder adv.
Colloquial
karışmış gone moggy [south africa] adj.
Technical
karışmış jammed adj.
Chemistry
karışmış compounded adj.
British Slang
karışmış puddled adj.

Bedeutungen, die der Begriff "karışmış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 228 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
kafası karışmış confused adj.
Tom seemed to be totally confused.
Tom tamamen kafası karışmış görünüyordu.

More Sentences
aklı karışmış confused adj.
I think you're a little confused.
Galiba senin biraz aklın karışmış.

More Sentences
General
kafası karışmış (gibi) görünmek look confused v.
Tom looked confused.
Tom'un kafası karışmış görünüyordu.

More Sentences
kafası karışmış puzzled adj.
I know that Tom is puzzled.
Tom'un kafasının karışık olduğunu biliyorum.

More Sentences
kafası karışmış confounded adj.
I am sorry that Saddam's supporters in this House have been confounded.
Saddam'ın bu Meclis'teki destekçilerinin kafalarının karışmış olmasından dolayı üzgünüm.

More Sentences
kafası karışmış disoriented adj.
Tom looks disoriented.
Tom kafası karışmış görünüyor.

More Sentences
kafası karışmış perplexed adj.
A great many people, however, are perplexed, and fear that enlargement will be to their detriment.
Ancak pek çok kişinin kafası karışmış durumda ve genişlemenin kendi zararlarına olacağından korkuyorlar.

More Sentences
kafası karışmış confused adj.
Tom seemed to be totally confused.
Tom tamamen kafası karışmış görünüyordu.

More Sentences
kafası biraz karışmış intrigued adj.
It looks like Tom is intrigued.
Tom kafası biraz karışmış gibi görünüyor.

More Sentences
kafası karışmış distracted adj.
Tom got distracted.
Tom'un kafası karıştı.

More Sentences
kafası karışmış disorientated adj.
Tom is still groggy and disorientated.
Tom hala sersem ve kafası karışık.

More Sentences
kafası karışmış taken aback adj.
Tom seemed taken aback.
Tom kafası karışmış görünüyor.

More Sentences
aklı karışmış disoriented adj.
Tom seemed a little disoriented.
Tom biraz aklı karışmış gibi görünüyordu.

More Sentences
Colloquial
ödü bokuna karışmış scared shitless adj.
We were all scared shitless.
Hepimizin korkudan ödü bokuna karıştı.

More Sentences
Idioms
kayıplara karışmış on the loose expr.
Dan was on the loose.
Dan kayıplara karıştı.

More Sentences
Medical
kafası karışmış dazed adj.
Tom seemed dazed and confused.
Tom sersemlemiş ve kafası karışmış görünüyordu.

More Sentences
General
sisle karışmış duman smog n.
kafası karışmış olma puzzleheadedness n.
karışmış iplik ravel n.
(karışmış ipliği) çözen kimse raveler n.
skandala adı karışmış kimse notoriety n.
(karışmış bir şeyi) açma untangling n.
ormanda yaşayan saçı sakalına karışmış yabani adam woodwose n.
karışmış şey mess-up n.
gevşekçe karışmış demet mop n.
gevşekçe karışmış kitle mop n.
birbirine karışmış grup lurry n.
karışmış şey strew n.
kafası karışmış bir şekilde dolaşmak moither [dialect] v.
kafası karışmış bir şekilde dolaşmak moider [dialect] v.
kafası karışmış bir şekilde hareket etmek hither and thither v.
zihni karışmış in a fog adj.
önceden karışmış premixed adj.
zihni daha karışmış woozier adj.
kafası karışmış addled adj.
aklı karışmış woozy adj.
zihni en çok karışmış olan wooziest adj.
aklı karışmış perplexed adj.
kafası karışmış mixed up adj.
aklı karışmış perturbed adj.
birbirine karışmış (ip vb) foul adj.
zihni karışmış disoriented adj.
kafası karışmış addle adj.
kafası karışmış bemused adj.
su ile karışmış slaked adj.
kafası karışmış spacy adj.
kafası karışmış spacey adj.
yeni karışmış freshly-mixed adj.
kafası karışmış puzzle-headed adj.
birbirine karışmış intermingled adj.
birbirine karışmış (ırk vb) miscegenated adj.
kafası karışmış muddled adj.
kafası karışmış woolly adj.
kafası karışmış wooly-minded adj.
kafası karışmış wooly adj.
kafası karışmış muzzy adj.
kafası karışmış woolly-headed adj.
kafası karışmış befuddled adj.
kafası karışmış balled up adj.
kafası karışmış foxed adj.
kafası karışmış befogged adj.
kafası karışmış woolly-minded adj.
saçı sakalı karışmış scraggle adj.
birbirine karışmış interwoven adj.
kafası karışmış trance-like adj.
kafası karışmış trancelike adj.
kazaya karışmış accidented adj.
kafası karışmış nonplus [obsolete] adj.
kafası karışmış unclear adj.
ile karışmış enfouldred [obsolete] adj.
saçı sakalına karışmış unkemmed [obsolete] adj.
saçı sakalına karışmış unshaven adj.
kafası karışmış bedazzled adj.
aklı karışmış jumbly adj.
kafası karışmış questioning adj.
kafası karışmış blowed adj.
aklı karışmış wrought adj.
aklı karışmış mixed adj.
aklı karışmış misplaced adj.
kafası karışmış moonstricken adj.
kafası karışmış rhapsodic adj.
aklı karışmış loopy adj.
aklı karışmış muddy adj.
aklı karışmış obfuscate adj.
aklı karışmış désorienté adj.
(hayvan) birbirine karışmış siyah ve beyaz tüylü grey adj.
birbirine karışmış implicit [obsolete] adj.
kafası karışmış confus adj.
kafası karışmış confuse [obsolete] adj.
aklı karışmış dismayed adj.
zihni karışmış distract [obsolete] adj.
kafası karışmış distraughted adj.
kafası karışmış flustered adj.
suça karışmış olan concerned adj.
aklı karışmış drumly adj.
aklı karışmış drumlie adj.
komploya karışmış conspiring adj.
kafası karışmış pixilated adj.
kafası karışmış flustery adj.
aklı karışmış foggy adj.
fuhşa karışmış (kadın) gay adj.
önceden karışmış premix adj.
kendi kendine kafası karışmış self-perplexed adj.
kafası karışmış shaggy adj.
birbirine karışmış snarled adj.
birbirine karışmış snarly adj.
kafası karışmış bir şekilde disorientedly adv.
kafası karışmış bir halde perturbedly adv.
aklı karışmış bir şekilde woozily adv.
kafası karışmış bir halde befuddledly adv.
aklı karışmış bir şekilde muddleheadedly adv.
kafası karışmış bir şekilde confusedly adv.
kafası karışmış bir şekilde confusely adv.
kafası karışmış halde flusteredly adv.
'e karışmış into prep.
Phrasals
karışmış/dolaşmış (bir şeyi) açmak tease out of (something) v.
karışmış/dolaşık (bir şeyi) ayırmak tease out of (something) v.
bir şey hakkında kafası karışmış confused about adj.
ile birbirine karışmış/iç içe geçmiş shot through with adj.
(bir şeyle) birbirine karışmış/iç içe geçmiş shot through with (something) adj.
Colloquial
aşırı derecede mutsuz, kafası karışmış veya duygusal olarak dengesiz kimse mess n.
aklı karışmış kimse muddlehead n.
kafası karışmış olmak scratch one's head v.
bir şeye karışmış olmak be in at something v.
kafası karışmış preplexed adj.
kafası karışık/karışmış buffaloed adj.
ödü bokuna karışmış scared silly adj.
ödü bokuna karışmış scared to death adj.
kafası karışmış mixed up adj.
ödü bokuna karışmış scared stiff adj.
tarihe karışmış deader than a doornail adj.
kafası/aklı karışmış discombobulated adj.
kafası karışmış unglued adj.
(belaya, kötü bir şeye) bulaşmış/karışmış mixed up adj.
aklı karışmış bamboozled adj.
(bir şeye) adı karışmış mixed up in (something) adj.
(bir şeye) karışmış mixed up in (something) adj.
'-e adı karışmış mixed up with adj.
Idioms
kayıplara karışmış a gone goose n.
tarihe karışmış şey a thing of the past n.
içine/üstüne (bir şey) bulaşmış/karışmış olmak be tainted by (something) v.
kafası karışmış olmak be at a total loss v.
kafası tamamen karışmış/karışık olmak be all at sea v.
kafası tamamen karışmış/karışık olmak be at sea v.
şokta ve kafası karışmış hissetmek not know what hit you v.
(zehirli bir madde) karışmış olmak be tainted by (something) v.
(bir şeye) karışmış/bulaşmış olmak be art and part of (something) v.
karışmış/bulaşmış olmak be art and part of v.
tarihe karışmış olmak be (as) dead as a doornail v.
şokta ve kafası karışmış hissetmek not know what hit (one) v.
kafası karışmış olmak scratch your head v.
kafası karışmış slightly rattled adj.
(kötü/yasadışı bir şeye) karışmış mixed up in adj.
kafası karışmış all over the shop [uk] adj.
kafası karışmış all at sea adj.
kafası karışmış completely at sea adj.
kafası karışmış all over the shop [uk] adj.
kafası karışmış all at sea adj.
kafası karışmış completely at sea adj.
içinden çıkılmaz biçimde karışmış bound up in adj.
tarihe karışmış dead as a dodo adj.
tarihe karışmış dead as a doornail adj.
tarihe karışmış dead as a herring adj.
tarihe karışmış dead as mutton adj.
tarihe karışmış dead as the dodo adj.
kafası karışmış all in a dither adj.
'-e karışmış involved with adj.
kayıplara karışmış hide or hair expr.
kayıplara karışmış hide nor hair expr.
kafası karışmış up a tree expr.
tarihe karışmış as dead as a doornail expr.
tarihe karışmış as dead as a dodo expr.
tarihe karışmış as dead as mutton expr.
tarihe karışmış dead as mutton expr.
zihni/kafası karışmış in a fog expr.
zihni/kafası karışmış in a haze expr.
tarihe karışmış (as) dead as a herring expr.
(birinin) aklı iyice karışmış (one) doesn't know which way is up or down expr.
(bir şeyle) ilgili kafası karışmış at sea about (something) expr.
ödü bokuna karışmış in fear and trembling expr.
(biri/bir şey yüzünden) ödü bokuna karışmış in fear and trembling of (someone or something) expr.
kayıplara karışmış in full flight expr.
hayata karışmış in the swim of things expr.
kafasına aldığı bir darbeden dolayı zihni karışmış on queer street expr.
ortalık karışmış the feathers fly expr.
Politics
hile karışmış seçim rigged poll n.
Technical
karışmış bulunmak involved in v.
Dyeing
(boyada renk efekti) uzaktan bakılınca karışmış gibi duracak şekilde renkler yan yana getirilerek oluşturulmuş broken adj.
Marine
hafifçe karışmış tip akıntı weakly mixed type current n.
iyi karışmış tip well mixed-type current n.
Mining
yeşim taşıyla karışmış jasperated adj.
Medical
opyumla karışmış opiate adj.
Printing
(baskıda) birbirine karışmış görünüm shake [uk] n.
Gastronomy
beyazı ile sarısı karışmış bozuk yumurta white rot n.
Physics
(renk) farklı renk ile karışmış impure adj.
(renk) siyah ile karışmış impure adj.
(renk) beyaz ile karışmış impure adj.
Chemistry
karışmış anilin noktası mixed aniline point n.
polietilen ve polipropilen ile karışmış pirolizlenmiş hafif yağ fraksiyonu fraction of pyrolyzed light oils mixed with polyethylene and polypropylene n.
Breeding
cinsi karışmış bred out adj.
Literature
robert louis setevenson'un "the strange case of dr. jekyll and mr. hyde" romanında, gençliğinde bazı pis işlere karışmış saygıdeğer bir doktor olan ve iyilikle kötülük arasında gidip gelen karakter jekyll n.
Religious
sonucunda kiliseye fayda getirdiği için aklanan bir sahtekarlığa karışmış kimse pious fraud n.
Environment
birbirine karışmış bitki köklerinin oluşturduğu tabaka sole n.
Geology
genellikle başka maddelerle de karışmış halde bulunan omurgalı hayvan kemiği çökeltisi bone breccia n.
Slang
saçı sakalı birbirine karışmış bakımsız kimse wookie n.
saçı sakalına karışmış erkek grod n.
kafası karışmış jinxy adj.
kafası karışmış tossicated [dialect] adj.
kafası karışmış tosticated [dialect] adj.
kafası karışmış messed up adj.
kafası tamamen karışmış all wet adj.
kafası karışmış comboggled adj.
kafası karışmış balled up adj.
kafası karışmış blotto adj.
kafası karışmış bushed [australia/new zealand] adj.
ödü bokuna karışmış shitless adj.
kafası karışmış at sea expr.
kafası karışmış (all) at sea (about something) expr.
saçı sakalı birbirine karışmış who shot john [us] expr.
kafası karışmış all over the shop expr.
kafası karışmış all over the show expr.
kafası karışmış all over the shop expr.
kafası karışmış all over the show expr.
British Slang
kafası karışmış scrambled adj.
kafası karışmış puddled adj.
kafası karışmış like a fart in a colander expr.
kafası karışmış in a tizzy expr.
Modern Slang
çarşı pazar karışmış all hell has broken loose expr.