karayolu - Türkisch Englisch Wörterbuch

karayolu

Bedeutungen von dem Begriff "karayolu" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
karayolu highway n.
This highway has a shoulder.
Bu karayolunun bir güvenlik şeridi var.

More Sentences
karayolu road n.
In the future more freight is to be shifted from road to other more environmentally friendly modes of transport.
Gelecekte daha fazla yük, karayolundan daha çevre dostu diğer ulaşım yöntemlerine kaydırılacaktır.

More Sentences
Trade/Economic
karayolu highway n.
The neighbourhood was cut in two by the highway.
Mahalle karayolu ile ikiye ayrıldı.

More Sentences
Traffic
karayolu highway n.
The highway is snarled up.
Karayolu arap saçına döndü.

More Sentences
Chemistry
karayolu road n.
These measures deserve our approval, given that they will make a serious contribution to improving road safety.
Bu önlemler, karayolu güvenliğinin artırılmasına ciddi bir katkı sağlayacağı için onayımızı hak etmektedir.

More Sentences
Environment
karayolu highway n.
The neighborhood was cut in two by the highway.
Mahalle karayolu ile ikiye ayrıldı.

More Sentences
General
karayolu main road n.
karayolu expressway n.
karayolu land route n.
karayolu state highway n.
Trade/Economic
karayolu land route n.
Transportation
karayolu roadbed n.
Traffic
karayolu freeway n.

Bedeutungen, die der Begriff "karayolu" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 172 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
karayolu taşımacılığı road transport n.
The last thing we should do, however, is to throw a spanner in the works for road transport.
Ancak yapmamız gereken son şey, karayolu taşımacılığına çomak sokmaktır.

More Sentences
karayolu trafiği road traffic n.
It is also true that the remaining road traffic should become cleaner.
Kalan karayolu trafiğinin daha temiz hale gelmesi gerektiği de doğrudur.

More Sentences
Transportation
karayolu ağı road network n.
There are consequences in terms of increased traffic as the road network and air corridors are saturated.
Karayolu ağı ve hava koridorları doygunluğa ulaştığından trafikte artış gibi sonuçlar ortaya çıkmaktadır.

More Sentences
General
karayolu inşaat müdürlüğü highway department n.
karayolu yolcu taşımacılığı road transportation n.
karayolu treni road train n.
ekspres karayolu express highway n.
deniz ve haliç kıyılarındaki karayolu seaway n.
karayolu taşıma highway transportation n.
karayolu mühendisliği highway engineering n.
karayolu taşımacılığı çalışanları highway transport workers n.
karayolu taşıtları road vehicles n.
karayolu yük taşımacılığı road haulage n.
karayolu ile tehlikeli atık taşıyan araçların belgelendirilmesi certification of vehicles carrying dangerous wastes via highways n.
bir şirketin karayolu taşıtları rolling stock n.
karayolu aracı road vehicle n.
karayolu haritası road map n.
gişe (karayolu) toll booth n.
gişeler (karayolu) toll booths n.
karayolu trafiği highway traffic n.
karayolu trafiği overland traffic n.
devlet karayolu state route n.
devlet karayolu state highway n.
devlet karayolu state road n.
karayolu traktörü road tractor n.
karayolu tekeri road trailer wheel n.
bilgi karayolu knowledge-information road n.
karayolu araçları on-road vehicles n.
karayolu vagon taşıma römorku wagon carrying trailer n.
karayolu güzergahı motorway route n.
karayolu güzergahı freeway route n.
karayolu güzergahı highway route n.
karayolu ambulansı road ambulance n.
karayolu taşıma yönetmeliği road transport regulations n.
otoyol/karayolu devriyesi highway patrol n.
karayolu yolculuğu roadtrip n.
karayolu seyahati roadtrip n.
karayolu dinlenme tesisi roadhouse n.
karayolu uzunluğu length of road n.
(eski roma'da) karayolu causey [obsolete] n.
karayolu veya toplu taşıma ile erişilemeyen ıssız bölge backcountry n.
karayolu veya toplu taşıma ile erişilemeyen ıssız bölge backland n.
karayolu rotası trail n.
karayolu taşıtının hayvana öldürülmesi roadkill [us] n.
karayolu ile yapılan overland adj.
Colloquial
gişe (karayolu) troll booth n.
Trade/Economic
cmr konvansiyonu (uluslararası karayolu taşımacılığında koşulları standardize ederek taşıyıcının sorumluluklarını belirleyen sözleşme) cmr convention (convention on the contract for the international carriage of goods by road) n.
karayolu taşıma ücreti haulage n.
karayolu ile gönderme conveyance by land n.
karayolu ekonomisi highway economy n.
karayolu ulaşımı road haulage n.
karayolu taşımacısı hauler n.
karayolu ağı highway networks n.
karayolu nakliyatı road transport n.
karayolu konşimentosu inland bill of lading n.
karayolu taşıması haulage n.
karayolu taşımacısı haulier n.
Law
abd'nin teksas eyaletinin karayolu devriyesinde çalışan polis memuru texas ranger n.
abd'nin teksas eyaletinin karayolu devriyesinde çalışan kolluk kuvvetleri texas rangers n.
bir karayolu veya suyolunun gerilerinde bulunan arazi backlands n.
karayolu taşıma kanunu road transport code n.
Politics
karayolu dışında kullanılan hareketli makinelere takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gaz ve partikül kirleticilerin emisyonuna karşı alınacak tedbirlerle ilgili üye devlet kanunlarının yakınlaştırılması komitesi committee for the approximation of the laws of the member states relating to measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery n.
uluslararası karayolu taşımacılığı international road transport n.
Institutes
avrupa karayolu taşımacılığı araştırmaları danışma konseyi european road transport research advisory council n.
amerikan devlet karayolu ve taşımacılık idareleri birliği american association of state highway and transportation officials n.
karayolu düzenleme genel müdürlüğü directorate general of road transport regulation n.
uluslararası karayolu taşımacılığı international road transport n.
Tourism
karayolu haritası road map n.
karayolu seyahati surface travel n.
Technical
elektrik ile çalışan karayolu taşıtları electrically propelled road vehicles n.
elektrikle çalışan karayolu taşıtları electrically propelled road vehicles n.
karayolu tankeri road tanker n.
karayolu geçidi highway crossing n.
karayolu yükü highway loading n.
karayolu köprüsü highway bridge n.
karayolu envanteri bilgi sistemi highway inventory information system n.
karayolu taşıtlarında kargo güvenliği securing of cargo on road vehicles n.
karayolu ve hava alanı yüzey özellikleri road and airfield surface characteristics n.
karayolu yapımı highway construction n.
karayolu altgecidi highway underpass n.
karayolu ile uluslararası tehlikeli madde taşıma ile ilgili avrupa antlaşması adr n.
karayolu bakım makinesi highway maintenance machine n.
karayolu tekeri road wheel n.
karayolu kapasitesi highway capacity n.
karayolu altgeçidi underpass highway n.
üstgeçit karayolu over highway n.
viyadüklü karayolu elevated highway n.
(demiryolu, karayolu dolgusu) enine konturlar çizmek için düzenli olarak tesviye etmek cross-section v.
Telecom
akıllı araç karayolu sistemleri intelligent vehicle highway systems n.
karayolu taşımacılığı ve iletişim telematik sistemi highways transportation and communication telematic systems n.
Construction
abd federal karayolu idaresi federal highway administration n.
amerika devlet karayolu ve ulaştırma idareleri birliği american association of state highway and transportation officials n.
karayolu mühendisliği highway engineering n.
karayolu araştırması highway research n.
karayolu hukuku highway law n.
karayolu yapımı highway construction n.
karayolu planlaması highway planning n.
karayolu tasarımı highway design n.
sabit olmayan zeminlerde üstüne karayolu veya demiryolu döşenebilen tünel tabanı invert n.
Automotive
ab üye ülkeleri içerisinde dolaşımda olan karayolu taşıtları road vehicles circulating within the community n.
dizel motorlu karayolu taşıtlarının egzoz dumanı emisyonu exhaust smoke emission of diesel engines of vehicles n.
elektrikle çalışan karayolu taşıtları electrically-propelled road vehicles n.
elektrikle çalışan karayolu taşıtları electrically propelled road vehicles n.
elektrikle çalışan karayolu taşıtı electrically propelled road vehicle n.
karayolu taşıtlarındaki fren sıvı tipleri brake fluid types of road vehicles n.
karayolu dışında kullanılan hareketli makineler non-road mobile machinery n.
karayolu taşıtları klima cihazları road vehicles air conditioners n.
karayolu aracı on-road vehicle n.
karayolu taşıtı road vehicle n.
karayolu taşıtları iklimlendirme cihazları road vehicles air conditioners n.
karayolu dışı taşıt off-road vehicle n.
karayolu araçları on-road vehicles n.
kumda gitmek üzere ayarlanmış karayolu dışı taşıt dune buggy n.
sabit durumda çalışan karayolu taşıtı stationary road vehicle n.
termal elektrikli karma karayolu taşıtı thermal electric hybrid road vehicle n.
Transportation
tehlikeli malların karayolu ile uluslararası taşımacılığına ilişkin avrupa anlaşması european agreement concerning the international carriage of dangerous goods by road (adr) n.
karayolu taşıtları equipment n.
karayolu nakliyecisi road haulier n.
gemi veya malların karayolu üzerinden taşınması portage n.
gemi veya mallar karayolu üzerinden taşınırken izlenen güzergah portage n.
gemi veya malların karayolu üzerinden taşınması haulover n.
Traffic
karayolu şerit çizgisi centerline n.
motorlu taşıtın karayolu trafik kontrol mekanizmasını çalıştırmasına yarayan kol treadle n.
bölünmüş karayolu divided highway n.
çokşeritli karayolu multilane highway n.
düşey karayolu işaretleri road vertical signs n.
dünya karayolu birliği world road association n.
erişme kontrollü karayolu access controlled highway n.
karayolu karnesi logbook n.
karayolu ve trafik uzaktan algılayıcıları road transport and traffic telematics n.
karayolu taşıtı road vehicle n.
karayolu ulaşımı ve trafik uzaktan algılama sistemleri road transport and traffic telematics n.
karayolu trafik sinyal sistemleri road traffic signal systems n.
karayolu taşımacılığı ve trafik telematikleri road transport and traffic telematics n.
karayolu güzergahı freeway route n.
karayolu taşıt planlaması road vehicle scheduling n.
karayolu taşıt tarifesi hazırlama ve kontrol sistemleri road vehicle scheduling and control systems n.
karayolu taşıma yönetmeliği road transport regulations n.
karayolu bakımı highway maintenance n.
karayolu tüneli highway tunnel n.
karayolu güzergahı motorway route n.
karayolu altgeçidi highway underpass n.
karayolu trafik sinyal sistemi road traffic signal system n.
karayolu trafiği highway traffic n.
karayolu aydınlatması highway lighting n.
karayolu kapasitesi highway capacity n.
tek yönlü karayolu one-way street n.
ulusal karayolu sistemi national highway system n.
(karayolu) bilet gişesi toll house n.
(karayolu) bilet gişesi toll bar n.
(karayolu) bilet gişesi toll plaza n.
(karayolu) bilet gişesi toll gate n.
(karayolu) bilet gişesi toll booth n.
(karayolu) bilet gişesi toll station n.
karayolu sistemi highway system n.
karayolu şebekesi highway system n.
erişimi kontrol edilen, önemli kavşaklarda diğer yollara bağlanan ve yüksek hız yapılan bölünmüş karayolu limited access highway n.
karayolu güzergahını gösteren işaret shield n.
karayolu trafik kazası rta (road traffic accident) abrev.
Railway
bölünmüş karayolu divided highway n.
çeşitli sayıda treyler çeken büyük karayolu lokomotifi road train n.
demir ve karayolu vagonu railroad wagon n.
karayolu köprüsü road bridge n.
karayolu treni road train n.
karayolu vagon taşıma römorku wagon carrying trailer n.
kısa bir tünel aracılığıyla bir karayolu, demiryolu vb'nin altından geçen yol underpass n.
Psychology
karayolu araçlarına karşı duyulan korku ochophobia n.
karayolu seyahatine duyulan korku hodophobia n.
Environment
karayolu yönlendirmesi highway routing n.
karayolu dışında kullanılan hareketli makinelara takılan içten yanmalı motorlardan çıkan gazlara ve partikül halindeki kirleticilere karşı alınacak tedbirler measures against the emission of gaseous and particulate pollutants from internal combustion engines to be installed in non-road mobile machinery n.
Geography
panamerikan karayolu pan-american highway n.
Abbreviation
uluslararası karayolu taşımacılığı tir n.