kapanık - Türkisch Englisch Wörterbuch

kapanık

Bedeutungen von dem Begriff "kapanık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 12 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
kapanık gloomy adj.
kapanık cloudy adj.
kapanık dismal adj.
kapanık dark adj.
kapanık pent adj.
kapanık shut adj.
kapanık shy adj.
kapanık overcast adj.
kapanık unsociable adj.
kapanık closed adj.
kapanık adust adj.
kapanık dissociable adj.

Bedeutungen, die der Begriff "kapanık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 35 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
içine kapanık withdrawn adj.
Dan was lonely and withdrawn.
Dan yalnız ve içine kapanıktı.

More Sentences
General
içine kapanık reserved adj.
Bill is quite reserved.
Bill oldukça içine kapanıktır.

More Sentences
içine kapanık withdrawn adj.
Dan was lonely and withdrawn.
Dan yalnızdı ve içine kapanıktı.

More Sentences
içine kapanık introverted adj.
I think Tom is introverted.
Sanırım Tom içine kapanık.

More Sentences
içine kapanık self-conscious adj.
Tom was self-conscious.
Tom içine kapanıktı.

More Sentences
içe kapanık unsociable adj.
Mark was known for being unsociable, preferring solitude.
Mark, yalnızlığı tercih eden, içe kapanık biri olarak bilinirdi.

More Sentences
içine kapanık kimse clam n.
içine kapanık kimse introvert n.
hem içe kapanık hem de dışa dönük kişi ambivert n.
içine kapanık kimse oyster n.
içine kapanık kimse introvert n.
içine kapanık olmak be introverted v.
içine kapanık self conscious adj.
içine kapanık retiring adj.
içe kapanık self-enclosed adj.
içine kapanık olmayan unretiring adj.
içine kapanık olmayan unselfconscious adj.
içine kapanık yonderly adj.
içine kapanık moy adj.
içine kapanık dry [dialect] adj.
içine kapanık incommunicable adj.
içine kapanık shut-in adj.
içe kapanık bir şekilde introvertedly adv.
içine kapanık bir halde unsociably adv.
içe kapanık bir şekilde introversively adv.
içine kapanık bir şekilde self-consciously adv.
Colloquial
utangaç/içine kapanık kimse wallflower n.
Idioms
içine kapanık güçlü adam strong silent type n.
içine kapanık (as) sober as a judge adj.
kendi içine kapanık in the world of one's own expr.
Trade/Economic
içe dönük/kapanık bilgi sistemi information silo n.
içe dönük/kapanık bilgi sistemi silo thinking n.
içe dönük/kapanık bilgi sistemi silo mentality n.
içe dönük/kapanık (bilgi sistemi) silo vision n.
Archaic
içine kapanık unconversable adj.