istihdam

Bedeutungen von dem Begriff "istihdam" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Common Usage
1	Common Usage	istihdam	employment n.
Given this dilemma, there is no point in setting up an extensive employment barometer. Bu ikilem göz önüne alındığında, kapsamlı bir istihdam barometresi oluşturmanın bir anlamı yoktur. More Sentences
General
2	General	istihdam	job n.
I am aware that non-medical care is one of the fastest growing areas in terms of job creation. Tıbbi olmayan bakım hizmetlerinin istihdam yaratma açısından en hızlı büyüyen alanlardan biri olduğunun farkındayım. More Sentences
Trade/Economic
3	Trade/Economic	istihdam	employment n.
The European Parliamentary Labour Party supports the thrust of the Weiler report on the employment guidelines for 2002. Avrupa Parlamentosu İşçi Partisi, 2002 yılı istihdam kılavuzuna ilişkin Weiler raporunun ana hatlarını desteklemektedir. More Sentences
4	Trade/Economic	istihdam	staffing n.
With reference to staffing, the report calls for a politically balanced Administration. Personel istihdamına atıfta bulunan rapor, siyasi açıdan dengeli bir Yönetim çağrısında bulunmaktadır. More Sentences
Law
5	Law	istihdam	employment n.
The whole policy surrounding employment must be stimulated and supported. İstihdamla ilgili tüm politika canlandırılmalı ve desteklenmelidir. More Sentences
Politics
6	Politics	istihdam	employment n.
Promoting employment, however, is a long-winded affair and comes under structural policy. İstihdamı teşvik etmek ise uzun soluklu bir iştir ve yapısal politika kapsamına girer. More Sentences
Environment
7	Environment	istihdam	employment n.
The supposed European Union is a total failure in terms of economic growth and employment. Sözde Avrupa Birliği ekonomik büyüme ve istihdam açısından tam bir başarısızlıktır. More Sentences
General
8	General	istihdam	deploy n.
9	General	istihdam	entertainment n.
10	General	istihdam	doorplane n.
Trade/Economic
11	Trade/Economic	istihdam	usuance n.
12	Trade/Economic	istihdam	accession n.
Technical
13	Technical	istihdam	emphysement n.

Bedeutungen, die der Begriff "istihdam" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 234 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	istihdam politikaları	employment policy n.
The Member States have been showing their true colours since the guidelines on employment policy appeared. İstihdam politikasına ilişkin kılavuz ilkeler ortaya çıktığından beri Üye Devletler gerçek yüzlerini göstermektedir. More Sentences
2	General	tam istihdam	full employment n.
Full employment in engineering and in technical and managerial occupations has increased. Mühendislik ile teknik ve yönetici mesleklerde tam istihdam artmıştır. More Sentences
3	General	eksik istihdam	underemployment n.
We have allocated funds to address one of the European Union's major problems, namely under-employment. Avrupa Birliği'nin en önemli sorunlarından biri olan eksik istihdamın giderilmesi için fon ayırdık. More Sentences
4	General	istihdam imkanı	employment opportunity n.
In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men. Japonya'da istihdam imkanları kadınlar için erkekler için olduğundan önemli ölçüde düşüktür. More Sentences
5	General	istihdam etmek	employ v.
It employs over 2.2 million highly skilled people in the 15 Member States. Bu pazar 15 Üye Devlette 2.2 milyondan fazla yüksek vasıflı kişiyi istihdam etmektedir. More Sentences
6	General	istihdam etmek	hire v.
We definitely need to hire more people. Kesinlikle daha fazla insanı istihdam etmeliyiz. More Sentences
7	General	istihdam yaratmak	create employment v.
The sector is growing by 10% annually and thus helping create employment. Sektör yılda %10 oranında büyümekte ve böylece istihdam yaratılmasına yardımcı olmaktadır. More Sentences
8	General	istihdam yaratmak	create jobs v.
They are given out to create jobs and to kick-start the regions. İstihdam yaratmak ve bölgeleri canlandırmak için verilirler. More Sentences
9	General	istihdam edilebilir	employable adj.
The internship program aimed to make the students more employable. Staj programı öğrencileri daha istihdam edilebilir hale getirmeyi amaçlıyordu. More Sentences
Trade/Economic
10	Trade/Economic	daimi istihdam	permanent employment n.
In Sweden, permanent employment is the rule. İsveç'te daimi istihdam kuraldır. More Sentences
11	Trade/Economic	istihdam durumu	employment situation n.
Many of the social problems which arise are reflected in the employment situation. Ortaya çıkan sosyal sorunların birçoğu istihdam durumuna da yansımaktadır. More Sentences
12	Trade/Economic	istihdam yaratma	employment creation n.
All the other elements of the Lisbon strategy are geared towards employment creation. Lizbon stratejisinin diğer tüm unsurları istihdam yaratmaya yöneliktir. More Sentences
13	Trade/Economic	istihdam alanı	area of employment n.
We acknowledge that small and medium-sized enterprises have a significant role to play in the area of employment. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin istihdam alanında oynayacakları önemli bir rol olduğunu kabul ediyoruz. More Sentences
14	Trade/Economic	istihdam edilebilirlik	employability n.
Today they focus on promoting anticipation, prevention of crisis, employability and adaptability. Bugün öngörü, krizin önlenmesi, istihdam edilebilirlik ve uyum sağlama konularına odaklanıyorlar. More Sentences
15	Trade/Economic	istihdam etme	employment n.
We must improve all the possible mechanisms for the employment of immigrants from their countries of origin. Göçmenlerin geldikleri ülkelerden istihdam edilmeleri için mümkün olan tüm mekanizmaları geliştirmeliyiz. More Sentences
16	Trade/Economic	istihdam oranı	employment rate n.
In 2000, the employment rate reached 63.2%. 2000 yılında istihdam oranı %63,2'ye ulaşmıştır. More Sentences
17	Trade/Economic	istihdam olanağı	employment opportunity n.
In Japan, employment opportunities are significantly lower for women than they are for men. Japonya'da istihdam olanakları kadınlar için erkeklere göre önemli ölçüde daha düşüktür. More Sentences
18	Trade/Economic	istihdam düzeyi	level of employment n.
Women have, to a larger extent, lower paid jobs, part-time work and a lower level of employment. Kadınlar büyük ölçüde daha düşük ücretli işlerde yarı zamanlı işlerde ve daha düşük istihdam düzeylerinde çalışmaktadır. More Sentences
19	Trade/Economic	kayıtlı istihdam	registered employment n.
About 30% of registered employment is in the wider public sector. Kayıtlı istihdamın % 30 kadarı, daha geniş olan kamu sektöründedir. More Sentences
20	Trade/Economic	tam istihdam	full employment n.
The assumption behind the aims of the Lisbon strategy was full employment and exclusion, and not the opposite. Lizbon stratejisinin amaçlarının arkasındaki varsayım tam istihdam ve dışlanmaydı, tersi değil. More Sentences
21	Trade/Economic	tam istihdam	full employment n.
After all, full employment is once again a possibility at last. Ne de olsa tam istihdam nihayet bir kez daha mümkün. More Sentences
22	Trade/Economic	istihdam edilmek	be employed v.
She is employed in a trading company. Bir ticaret şirketinde istihdam edildi. More Sentences
23	Trade/Economic	istihdam sağlamak	employ v.
The by-products industry employs tens of thousands of people around Europe, mainly in rural districts. Yan ürünler endüstrisi, Avrupa'da, çoğunlukla kırsal bölgelerde olmak üzere on binlerce kişiye istihdam sağlamaktadır. More Sentences
24	Trade/Economic	istihdam etmek	employ v.
Moreover, companies whose primary activity is waste management employ between 200 000 and 400 000 people. Ayrıca ana faaliyetleri atık yönetimi olan şirketler 200.000 ila 400.000 kişi istihdam etmektedir. More Sentences
Politics
25	Politics	avrupa istihdam stratejisi	european employment strategy n.
It is important that the European Employment Strategy be coordinated with national employment policies. Avrupa İstihdam Stratejisinin ulusal istihdam politikaları ile eşgüdümlü olması önemlidir. More Sentences
26	Politics	istihdam düzeyi	level of employment n.
The level of employment is determined by a large number of factors. İstihdam düzeyi çok sayıda faktör tarafından belirlenmektedir. More Sentences
Industry
27	Industry	istihdam oranı	employment n.
In Poland, for example, the employment figure is 19% and is not showing any signs of abating. Örneğin Polonya'da istihdam oranı %19'dur ve herhangi bir azalma belirtisi göstermemektedir. More Sentences
General
28	General	aşırı istihdam	overemployment n.
29	General	istihdam şartları	employment conditions n.
30	General	istihdam kampanyası	recruiting drive n.
31	General	istihdam kampanyası	recruitment campaign n.
32	General	aşırı istihdam	overunemployment n.
33	General	kayıt dışı istihdam	illicit work n.
34	General	istihdam hacmi	employment volume n.
35	General	istihdam programı	workfare n.
36	General	özel istihdam bürosu	employment agency n.
37	General	yaş ve istihdam	age and employment n.
38	General	aşırı istihdam	over employment n.
39	General	dış ticaret ve istihdam	foreign trade and employment n.
40	General	tam istihdam politikaları	full employment policies n.
41	General	özel istihdam bürosu	private employment office n.
42	General	korumalı istihdam	sheltered employment n.
43	General	istihdam tahmini	employment forecasting n.
44	General	uyarılmış istihdam	stimulated employment n.
45	General	doğrudan istihdam	direct employment n.
46	General	istihdam etkisi	effect on employment n.
47	General	istihdam etkisi	employment effect n.
48	General	yeniden istihdam	reemployment n.
49	General	yeniden istihdam	re-employment n.
50	General	yeniden istihdam etme	reengagement n.
51	General	yeniden istihdam etme	re-engagement n.
52	General	istihdam edilmemiş kimseler	unemployed people n.
53	General	bir iş için istihdam edilmiş kimse	help n.
54	General	kalıcı istihdam öncesinde geçici olarak işe alınan eleman	provisional n.
55	General	istihdam yaratmak	generate employment v.
56	General	istihdam yaratmak	provide employment v.
57	General	istihdam oluşturmak	provide employment v.
58	General	istihdam oluşturmak	generate employment v.
59	General	istihdam oluşturmak	create employment v.
60	General	yeniden istihdam etmek	reemploy v.
61	General	istihdam olanaklarını artırmak	enhance/increase the employment opportunities v.
62	General	yeniden istihdam etmek	re-employ v.
63	General	istihdam imkanı sağlamak	provide employment opportunity v.
64	General	az kişi istihdam etmek	underwork v.
65	General	istihdam etmek	entertain [obsolete] v.
66	General	önden istihdam etmek	preemploy v.
67	General	kadro şişirme sonucu yaratılan (istihdam)	feather-bed adj.
68	General	kadro şişirme sonucu yaratılan (istihdam)	featherbed adj.
Phrasals
69	Phrasals	istihdam sağlamak	take on v.
Idioms
70	Idioms	istihdam sağlamak	take someone on v.
Trade/Economic
71	Trade/Economic	teknolojik yeniliklerden kaynaklı istihdam değişikliklerinin sendikalarca müzakere edilmesi	technology agreement n.
72	Trade/Economic	aşırı istihdam	overemployment n.
73	Trade/Economic	açıktan istihdam	outside labor n.
74	Trade/Economic	adil istihdam koşulları sağlama politikası	dignity at work policy n.
75	Trade/Economic	aşırı istihdam	over employment n.
76	Trade/Economic	aşırı istihdam	over-employment n.
77	Trade/Economic	artan istihdam	increasing employment n.
78	Trade/Economic	büyüme ve istihdam stratejisi	growth and employment strategy n.
79	Trade/Economic	bina inşaat sektörü istihdam endeksi	building construction sector employment index n.
80	Trade/Economic	daimi istihdam sözleşmesi	permanent employment contract n.
81	Trade/Economic	düzensiz istihdam	irregular employment n.
82	Trade/Economic	düşük istihdam	subemployed n.
83	Trade/Economic	eşit istihdam fırsatı	equal employment opportunity n.
84	Trade/Economic	eksik istihdam	underemployment n.
85	Trade/Economic	eksik istihdam dengesi	underemployment equilibrium n.
86	Trade/Economic	eksik istihdam	underemployment n.
87	Trade/Economic	esnek istihdam	flexible employment n.
88	Trade/Economic	enflasyon-istihdam arasında seçme zorunluluğu	inflation-unempioyment trade off n.
89	Trade/Economic	enformel istihdam	informal employment n.
90	Trade/Economic	garantili istihdam	guaranteed employment n.
91	Trade/Economic	evde istihdam	home-based employment n.
92	Trade/Economic	garanti edilmiş istihdam	guaranteed employment n.
93	Trade/Economic	güvencesiz/kırılgan istihdam	vulnerable employment n.
94	Trade/Economic	gönüllü istihdam	voluntary employment n.
95	Trade/Economic	güvencesiz istihdam	precarious employment n.
96	Trade/Economic	hayat boyu istihdam	lifetime employment n.
97	Trade/Economic	istihdam istikrarı	employment stabilization n.
98	Trade/Economic	istihdam kamu kuruluşu	job centre n.
99	Trade/Economic	istihdam açığı	employment gap n.
100	Trade/Economic	istihdam yaratma	employment generation n.
101	Trade/Economic	istihdam süreci	employment process n.
102	Trade/Economic	istihdam vizesi	employment visa n.
103	Trade/Economic	il istihdam ve mesleki eğitim kurulu	provincial employment and vocational training board n.
104	Trade/Economic	istihdam-nüfus oranı	employment-population ratio n.
105	Trade/Economic	istihdam kanunu	employment act n.
106	Trade/Economic	istihdam alanı	employment area n.
107	Trade/Economic	istihdam edilen	employee n.
108	Trade/Economic	istihdam sonrası	post-employment n.
109	Trade/Economic	istihdam artış oranı	rate of employment increase n.
110	Trade/Economic	istihdam bürosu	hiring hall n.
111	Trade/Economic	istihdam istikrarı	employment stability n.
112	Trade/Economic	istihdam vergisi	pay-roll tax n.
113	Trade/Economic	istihdam yaratılması	employment creation n.
114	Trade/Economic	istihdam artışı	employment increase n.
115	Trade/Economic	istihdam istikrarı	employment stabilisation n.
116	Trade/Economic	istihdam edilebilirliğin arttırılması	increasing the employability n.
117	Trade/Economic	istihdam eden	employer n.
118	Trade/Economic	istihdam doğrulama	employment verification n.
119	Trade/Economic	istihdam oranı	employment ratio n.
120	Trade/Economic	istihdam vergisi stopajı	employment tax withholding n.
121	Trade/Economic	istihdam kapasitesi	employment capacity n.
122	Trade/Economic	istihdam yaratılması	employment generation n.
123	Trade/Economic	istihdam danışmanlığı	employment counseling n.
124	Trade/Economic	istihdam vergisi	payroll tax n.
125	Trade/Economic	istihdam veya tensikat sözleşmesi	employment or severance agreement n.
126	Trade/Economic	istihdam kotası	employment quota n.
127	Trade/Economic	istihdam sübvansiyonu	employment subsidy n.
128	Trade/Economic	kamu istihdam hizmeti	public employment service n.
129	Trade/Economic	kayıtlı istihdam	formal employment n.
130	Trade/Economic	kayıt dışı istihdam	informal employment n.
131	Trade/Economic	kırsal istihdam	rural employment n.
132	Trade/Economic	kayıt dışı istihdam	clandestine employment n.
133	Trade/Economic	klasik istihdam teorisi	classical theory of employment n.
134	Trade/Economic	kayıtdışı sektör ve istihdam	shadow sector and employment n.
135	Trade/Economic	korumalı istihdam	sheltered employment n.
136	Trade/Economic	mahalli istihdam kanunu	local employment act n.
137	Trade/Economic	mevcut istihdam hükümleri	current employment terms n.
138	Trade/Economic	mevsimlik istihdam	seasonal employment n.
139	Trade/Economic	noksan istihdam	under-employment n.
140	Trade/Economic	ömür boyu istihdam	lifetime employment n.
141	Trade/Economic	sendika vb. herhangi bir yasal ya da sosyal anlamda bir güvencesi olmaksızın çalışan insanların oluşturduğu istihdam	precarious employment n.
142	Trade/Economic	şahsi istihdam geliri	self-employment income n.
143	Trade/Economic	süresiz istihdam	permanent employment n.
144	Trade/Economic	şirket istihdam politikası	company labor policies n.
145	Trade/Economic	şirket istihdam siyaseti	company labor policies n.
146	Trade/Economic	tam gün istihdam edilenler	full-time equivalents n.
147	Trade/Economic	tarım dışı istihdam verisi	non-farm payrolls data n.
148	Trade/Economic	tam istihdam çıktısı	full employment output n.
149	Trade/Economic	tarım-dışı ücretli istihdam	nonfarm payroll employment n.
150	Trade/Economic	tam istihdam fazlası	full employment surplus n.
151	Trade/Economic	tam istihdam açığı	full employment deficit n.
152	Trade/Economic	tam istihdam seviyesi	full employment level n.
153	Trade/Economic	tam istihdam bütçe açığı	full employment budget deficit n.
154	Trade/Economic	tarım dışı istihdam verileri	non-farm payrolls data n.
155	Trade/Economic	tam gün istihdam	full time employment n.
156	Trade/Economic	tam istihdam	employment full n.
157	Trade/Economic	tam istihdam bütçe fazlası	full employment budget surplus n.
158	Trade/Economic	tam istihdam fazlasının tersi	full employment deficit n.
159	Trade/Economic	üretim istihdam gecikmesi	output-employment lag n.
160	Trade/Economic	yarı zamanlı istihdam	part time employment n.
161	Trade/Economic	yeniden istihdam etme	reemployment n.
162	Trade/Economic	yeniden istihdam etme	re-employment n.
163	Trade/Economic	eşit istihdam fırsatı	eeo (equal employment opportunity) n.
164	Trade/Economic	istihdam edilebilir olma	marketableness n.
165	Trade/Economic	(abd) adil istihdam uygulamaları komisyonu	fepc (fair employment practices commission) n.
166	Trade/Economic	istihdam yapmak	fill a vacancy v.
167	Trade/Economic	istihdam olanaklarını artırmak	increase the employment opportunities v.
168	Trade/Economic	istihdam olanaklarını artırmak	enhance the employment opportunities v.
169	Trade/Economic	tamamen istihdam edilen	fully employed adj.
170	Trade/Economic	tam zamanlı istihdam edilen	fully employed adj.
171	Trade/Economic	daha az insanı istihdam eden	downsized adj.
Law
172	Law	istihdam edenin sorumluluğu	liability of employer n.
173	Law	istihdam edenin mesuliyeti	liability of employer n.
174	Law	istihdam edenin mesuliyeti sigortası	employer's liability insurance n.
175	Law	istihdam edilen	employee n.
176	Law	istihdam edenin mesuliyeti	employer's liability n.
177	Law	istihdam eden mesuliyet sigortası	employer's liability insurance n.
178	Law	istihdam eden	employer n.
179	Law	istihdam mahkemesi	employment tribunal n.
180	Law	(abd) adil istihdam uygulamaları yasası	fepa (fair employment practices act) n.
Politics
181	Politics	aktif istihdam tedbirleri	active employment measures n.
182	Politics	büyüme ve istihdam için lizbon stratejisi	lisbon strategy for growth and jobs n.
183	Politics	eksik istihdam	underemployment n.
184	Politics	g20 çalışma ve istihdam bakanları	g20 labour and employment ministers n.
185	Politics	istihdam politikası	employment policy n.
186	Politics	istihdam müktesebatı	employment acquis n.
187	Politics	istihdam devamlı komitesi	permanent committee for employment n.
188	Politics	istihdam piyasası reformları	labor market reform n.
189	Politics	istihdam konularında üçlü konferans	tripartite conference on the employment problems n.
190	Politics	istihdam sosyal işler ve eşit fırsatlar genel müdürlüğü	directorate-general for employment social affairs and equal opportunities n.
191	Politics	istihdam yardımı	employment aid n.
192	Politics	istihdam ilişkisi	employment relationship n.
193	Politics	istihdam ve sosyal dayanışma topluluk programının uygulanması komitesi	committee for the implementation of the community programme for employment and social solidarity n.
194	Politics	istihdam ve işgücü piyasası komitesi	employment and labour market committee n.
195	Politics	istihdam komitesi	employment committee n.
196	Politics	istihdam artışı	job growth n.
197	Politics	istihdam politikası	employment policy n.
198	Politics	kayıt dışı istihdam	unregistered employment n.
199	Politics	kayıtlı istihdam	registered economy n.
200	Politics	oecd istihdam, çalışma ve sosyal işler komitesi	oecd employment, labour and social affairs committee n.
201	Politics	sanayi ve ticaret istihdam derneği	(association for employment in industry and trade) n.
202	Politics	sanayi ve ticarette istihdam için mesleklerarası ulusal birlik	unedic (union nationale interprofessionnelle pour l’emploi dans l’industrie et le commerce) (national professional union for employment in industry and trade) n.
203	Politics	sanayi ve ticaret istihdam derneği	assédic (association pour l’emploi dans l’industrie et le commerce) n.
204	Politics	sivil istihdam	civil employment n.
205	Politics	(abd'de) işçilerin istihdam sırasında yaralanmalarını veya hastalanmalarını önlemek için iş güvenliği ve sağlığı idaresi'ni kuran yasa	occupational safety and health act n.
206	Politics	işgücü hizmet komisyonunca yeşil kimlik verilerek özel istihdam hakları kazanan (engelli)	registered disabled adj.
207	Politics	işgücü hizmet komisyonunca yeşil kimlik verilerek özel istihdam hakları kazanan (engelli)	registered handicapped adj.
Institutes
208	Institutes	avrupa istihdam hizmetleri	european employment services n.
209	Institutes	çok yıllı istihdam programları	multiannual programmes for employment n.
210	Institutes	istihdam ve meslek eğitim kuruluşu	training and employment authority n.
Industry
211	Industry	istihdam edilenlerin sayısı	employment n.
212	Industry	istihdam alanı	employment n.
213	Industry	istihdam derecesi	employment n.
214	Industry	istihdam bürosu memuru	employment agent n.
215	Industry	istihdam bürosu	employment office n.
216	Industry	istihdam planlaması	employment planning n.
217	Industry	istihdam edilebilecek toplam kişi sayısı	workforce n.
218	Industry	istihdam yerine geçici yerleştirme için uygun görülen aday	placeable n.
219	Industry	portföy istihdam	portfolio employment n.
220	Industry	portföy istihdam altındaki kimse	portfolio worker n.
221	Industry	bir şirketin belirli bir proje, iş gibi durumlar için istihdam ettiği toplam çalışan sayısı	workforce n.
222	Industry	yerel işgücü piyasasında faaliyet gösteren bir şirket olarak istihdam yaratmak	insource v.
223	Industry	istihdam yaratmak	insource v.
224	Industry	istihdam edilebilir (kimse)	marketable adj.
Insurance
225	Insurance	engelli istihdam kartı	green card n.
Social Sciences
226	Social Sciences	1948-1971 arasında istihdam açığını kapatmak amacıyla ingiliz uluslar topluluğu ülkelerinden ingiltere'ye çalışmak üzere gelmiş insanların oluşturduğu kuşak	windrush generation n.
227	Social Sciences	istihdam eşitliği	employment equity n.
228	Social Sciences	(britanya'da) 1944'te çıkarılan istihdam yasası ile engelli kişilere ayrılan işler	designated employment [uk] n.
Education
229	Education	belirli bir süre boyunca aynı şirket veya kurum tarafından istihdam edildikten sonra elde edilen artırılmış güvenlik statüsü	tenure [usa&canada] n.
230	Education	mezunlarla ve mezunlar derneğiyle çalışmak üzere istihdam edilen kimse	alumnor n.
231	Education	bir yerde eğitim görmüş çok sayıda insanın orada istihdam edilmesi	inbreeding n.
Military
232	Military	tam istihdam dengesi	full employment balance n.
233	Military	bir komutanın bir bölgede istihdam edilmesinden önce yapılan bölge değerlendirmesi	area assessment n.
Abbreviation
234	Abbreviation	kapsamlı istihdam ve eğitim yasası	ceta (comprehensive employment and training act) n.