is that you

Bedeutungen, die der Begriff "is that you" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 61 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Speaking
1	Speaking	is that you? expr.	bu sen misin?
Is that you? Bu sen misin? More Sentences
Phrases
2	Phrases	it is unfortunate that I have to inform you expr.	üzülerek belirtmek durumundayım ki
3	Phrases	it is unfortunate that I must inform you expr.	üzülerek belirtmek durumundayım ki
Colloquial
4	Colloquial	that is not like you expr.	o senden beklenmez
5	Colloquial	(do) you mean to tell me (that) (something is the case)? expr.	bana (…) mi söylemeye çalışıyorsun?
6	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	(bir şey) mi demeye çalışıyorsun?
7	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	yani (bir şey) mi demek istiyorsun?
8	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	(bir şey olduğunu) mu ima ediyorsun?
9	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	yani (bir şey) mi diyorsun?
10	Colloquial	(do) you mean to say (that) (something is the case)? expr.	yani (bir şey) olduğunu mu söylüyorsun?
11	Colloquial	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın
12	Colloquial	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.	cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin
13	Colloquial	is that a (something) in your pocket or are you just pleased to see me [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun
14	Colloquial	you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr.	(bir şeyin olacağına/bir şeyin öyle olduğuna) emin olabilirsin
15	Colloquial	you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr.	emin ol ki (bir şey olacak/bir şey öyle)
16	Colloquial	you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr.	kesinlikle (bir şey olacak/bir şey öyle)
17	Colloquial	you can bet the farm that (something will happen or is the case) expr.	hiç şüphen olmasın ki (bir şey olacak/bir şey öyle)
Speaking
18	Speaking	is that what you called it? expr.	buna böyle mi diyorsun?
19	Speaking	is that really you? expr.	bu gerçekten sen misin?
20	Speaking	is that what you want me to say? expr.	bunu mu söylememi istiyorsunuz?
21	Speaking	that is what you think expr.	bu senin fikrin
22	Speaking	why do you think that is? expr.	bunun niye olduğunu sanıyorsun?
23	Speaking	that is the worst birthday present you could ever give someone expr.	birine verebileceğin en kötü doğum günü hediyesi bu
24	Speaking	is that what you were going to say to me? expr.	bunu mu diyecektin bana?
25	Speaking	do you know what that is? expr.	bunun ne olduğunu biliyor musun?
26	Speaking	is that you in the photo expr.	bu fotoğraftaki sen misin
27	Speaking	you know what that is expr.	bunun ne olduğunu biliyorsun
28	Speaking	is there something that you want to tell me? expr.	bana anlatmak istediğin bir şeyler var mı?
29	Speaking	is that really you? expr.	bu sen misin gerçekten?
30	Speaking	is that what you think? expr.	böyle mi düşünüyorsunuz?
31	Speaking	is that why you came here? expr.	buraya bunun için mi geldin?
32	Speaking	you know how hard that is expr.	bunun ne kadar zor olduğunu biliyorsun
33	Speaking	is that why you called me? expr.	beni bu yüzden mi aradın?
34	Speaking	is that what you think? expr.	böyle mi düşünüyorsun?
35	Speaking	is that what you think? expr.	düşündüğün şey bu mu?
36	Speaking	that is very kind of you expr.	çok naziksiniz
37	Speaking	that is really kind of you expr.	gerçekten çok naziksiniz
38	Speaking	is that you in the photo? expr.	fotoğraftaki sen misin?
39	Speaking	that is where you are mistaken expr.	işte burada yanılıyorsunuz
40	Speaking	is that what you think? expr.	öyle mi sanıyorsun?
41	Speaking	is that the book that i told you not to read? expr.	o sana okumamanı söylediğim kitap mı?
42	Speaking	that is how it seems to you expr.	o senin fikrin
43	Speaking	that is what you think expr.	o senin fikrin
44	Speaking	is that what I am to you? expr.	senin için öyle miyim?
45	Speaking	he is just not that into you expr.	sana o kadar da ilgi duymuyor
46	Speaking	that is what you think expr.	sen öyle zannet
47	Speaking	that is what you think expr.	sana öyle geliyor
48	Speaking	is that you? expr.	sen misin?
49	Speaking	that is how it seems to you expr.	sana öyle geliyor
50	Speaking	is that what they call humor where you come from? expr.	senin geldiğin yerde buna espri mi deniyor?
51	Speaking	is that you in the photo? expr.	resimdeki sen misin?
52	Speaking	is that what they call art where you come from? expr.	senin geldiğin yerde buna sanat mı deniyor?
53	Speaking	that is what you think expr.	sen öyle san
54	Speaking	is that you in the picture? expr.	resimdeki sen misin?
55	Speaking	is that alright with you? expr.	senin için bir mahsuru var mı?
56	Speaking	is that the best you can do? expr.	yapabileceğinin en iyisi bu mu?
57	Speaking	is that what you should do? expr.	yapman gereken bu mu?
58	Speaking	is there anything that I can help you with? expr.	yardım edebileceğim herhangi bir şey var mı?
Slang
59	Slang	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördüğüne mi heyecanlandın?
60	Slang	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.	cebinde muz, silah, salatalık mı taşıyorsun yoksa beni gördüğüne çok mu sevindin?
61	Slang	is that a (something) in your pocket, or are you just happy to see me? [cliché] expr.	cebinde (bir şey) mi var yoksa beni gördün diye ereksiyon mu oldun?