iptal - Türkisch Englisch Wörterbuch

iptal

Bedeutungen von dem Begriff "iptal" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 77 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
iptal cancellation n.
The fact is that travel agents are also reporting a number of cancellations.
Gerçek şu ki seyahat acenteleri de bir dizi iptal bildirmektedir.

More Sentences
General
iptal cancellation n.
The fact is that travel agents are also reporting a number of cancellations.
Gerçek şu ki seyahat acenteleri de bir dizi iptal bildirmektedir.

More Sentences
Trade/Economic
iptal cancellation n.
The fact is that travel agents are also reporting a number of cancellations.
Gerçek şu ki seyahat acenteleri de bir dizi iptal bildirmektedir.

More Sentences
Law
iptal cancellation n.
The fact is that travel agents are also reporting a number of cancellations.
Gerçek şu ki seyahat acenteleri de bir dizi iptal bildirmektedir.

More Sentences
Common Usage
iptal cancel n.
iptal annulment n.
iptal cancelation n.
General
iptal disaffirmance n.
iptal nullity n.
iptal avoidance n.
iptal nullification n.
iptal abatement n.
iptal defeasance n.
iptal recision n.
iptal quashing n.
iptal abolition n.
iptal abolishment n.
iptal cassation n.
iptal rescinding n.
iptal disaffirmation n.
iptal revoke n.
iptal cancelling n.
iptal recall n.
iptal defeat n.
iptal termination n.
iptal annihilation n.
iptal void n.
iptal repeal n.
iptal dissolution n.
iptal surrender n.
iptal withdrawal n.
iptal invalidation n.
iptal rescission n.
iptal revocation n.
iptal abrogation n.
iptal ademption n.
iptal canceling n.
iptal removal n.
iptal revokement n.
iptal circumduction n.
iptal supplantation n.
Trade/Economic
iptal annulment n.
iptal abolition n.
iptal reversal n.
iptal abrogation n.
Law
iptal abolitionary n.
iptal remittal n.
iptal rescission n.
iptal frustration n.
iptal disaffirmation n.
iptal disincorporate n.
iptal supersession n.
iptal revocation n.
iptal cassation n.
iptal cancel n.
iptal annulment n.
iptal cancelling n.
iptal abrogation n.
iptal termination n.
iptal avoidance n.
iptal disaffirmance n.
iptal recision n.
iptal defeasance n.
iptal abolition n.
iptal cancelment n.
iptal abolishment n.
iptal obrogation n.
iptal obliteration n.
iptal cancelation n.
iptal invalidation n.
iptal nullity n.
iptal canceling n.
Computer
iptal abort expr.
iptal canceled expr.
iptal cancel expr.
iptal cancelled expr.
Archaic
iptal surrendry n.

Bedeutungen, die der Begriff "iptal" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
iptal etme cancellation n.
Its cancellation, therefore, remains more topical than ever.
Bu nedenle iptal edilmesi her zamankinden daha günceldir.

More Sentences
iptal etmek cancel v.
We must cancel the developing countries' debt.
Gelişmekte olan ülkelerin borçlarını iptal etmeliyiz.

More Sentences
iptal etmek call off v.
I'll call off the operation at once any word or act that seems suspicious to me.
Bana şüpheli gelen bir söz ya da hareket olursa operasyonu hemen iptal ederim.

More Sentences
iptal etmek abort v.
I don't want to abort the mission now.
Şimdi görevi iptal etmek istemiyorum.

More Sentences
General
iptal etme cancelling n.
I still believe that our serious mistake was precisely cancelling the sitting of the equal ACP-European Union assembly.
ACP-Avrupa Birliği eşit toplantısının iptal edilmesinin ciddi bir hata olduğuna hala inanıyorum.

More Sentences
golü iptal etmek disallow v.
Tom's goal was disallowed.
Tom'un golü iptal edildi.

More Sentences
iptal etmek rescind v.
The more than 1 000 political prisoners must be released immediately, and all repressive measures must be rescinded.
1000'den fazla siyasi mahkum derhal serbest bırakılmalı ve tüm baskıcı tedbirler iptal edilmelidir.

More Sentences
iptal etmek reverse v.
The decision was eventually reversed.
Karar sonunda iptal edildi.

More Sentences
iptal etmek cancel v.
We must cancel the developing countries' debt.
Gelişmekte olan ülkelerin borçlarını iptal etmeliyiz.

More Sentences
iptal etmek revoke v.
The Commission wants to revoke one of the components of this agreement.
Komisyon bu anlaşmanın bileşenlerinden birini iptal etmek istiyor.

More Sentences
iptal etmek nullify v.
I am pleased that the Greek government has now nullified this exemption.
Yunan hükümetinin şimdi bu muafiyeti iptal etmiş olmasından memnuniyet duyuyorum.

More Sentences
iptal olmak be cancelled v.
If it rains tomorrow, the tour will be cancelled.
Yarın yağmur yağarsa tur iptal olur.

More Sentences
iptal olmak be canceled v.
My business trip was canceled.
İş gezim iptal oldu.

More Sentences
iptal edilmek be canceled v.
The trip was canceled because of the terrible storm.
Korkunç fırtına yüzünden, gezi iptal edildi.

More Sentences
iptal edilmek be cancelled v.
The flight was cancelled because of the thick fog.
Yoğun sis nedeniyle uçuş iptal edildi.

More Sentences
rezervasyonu iptal etmek cancel the reservation v.
Tom decided to cancel the reservations.
Tom rezervasyonları iptal etmeye karar verdi.

More Sentences
(bir anlaşma, kanun, plan yahut politikayı) iptal etmek scrap v.
Well, first of all, a great many flights from the capitals to Strasbourg have been scrapped.
Öncelikle, başkentlerden Strazburg'a yapılan pek çok uçuş iptal edildi.

More Sentences
(maçı/müsabakayı) iptal etmek call v.
I want you to call it off.
İptal etmeni istiyorum.

More Sentences
iptal etmek revoke v.
The Commission wants to revoke one of the components of this agreement.
Komisyon bu anlaşmanın bileşenlerinden birini iptal etmek istiyor.

More Sentences
(resmi kararı) iptal etmek overturn v.
The Commission must now act swiftly within the WTO to overturn these tariffs.
Komisyon şimdi DTÖ bünyesinde bu tarifeleri iptal etmek üzere hızla harekete geçmelidir.

More Sentences
iptal edilmiş cancelled adj.
Tom's flight was delayed and then cancelled.
Tom'un uçuşu ertelendi ve daha sonra iptal edildi.

More Sentences
iptal edilen canceled adj.
Your flight's canceled.
Sizin uçuşunuz iptal edildi.

More Sentences
iptal edilmiş off adj.
Tom and Mary have called the wedding off.
Tom ve Mary düğünü iptal etti.

More Sentences
Phrasals
iptal etmek rain out v.
The game was rained out.
Yağmur sebebiyle oyun iptal edildi.

More Sentences
iptal etmek call off v.
I'll call off the operation at once any word or act that seems suspicious to me.
Bana şüpheli gelen bir söz ya da hareket olursa operasyonu hemen iptal ederim.

More Sentences
Colloquial
iptal edilmiş cancelled adj.
Tom's flight was delayed and then cancelled.
Tom'un uçuşu ertelendi ve daha sonra iptal edildi.

More Sentences
Idioms
iptal kültürü cancel culture n.
Cancel culture has become today's Inquisition.
İptal kültürü günümüzün engizisyonu haline geldi.

More Sentences
Trade/Economic
iptal etmek revoke v.
The Commission wants to revoke one of the components of this agreement.
Komisyon bu anlaşmanın bileşenlerinden birini iptal etmek istiyor.

More Sentences
Law
iptal etme cancelling n.
I still believe that our serious mistake was precisely cancelling the sitting of the equal ACP-European Union assembly.
ACP-Avrupa Birliği eşit toplantısının iptal edilmesinin ciddi bir hata olduğuna hala inanıyorum.

More Sentences
iptal etmek revoke v.
The Commission wants to revoke one of the components of this agreement.
Komisyon bu anlaşmanın bileşenlerinden birini iptal etmek istiyor.

More Sentences
iptal etmek nullify v.
I am pleased that the Greek government has now nullified this exemption.
Yunan hükümetinin şimdi bu muafiyeti iptal etmiş olmasından memnuniyet duyuyorum.

More Sentences
iptal etmek cancel v.
We must cancel the developing countries' debt.
Gelişmekte olan ülkelerin borçlarını iptal etmeliyiz.

More Sentences
iptal etmek rescind v.
The more than 1 000 political prisoners must be released immediately, and all repressive measures must be rescinded.
1000'den fazla siyasi mahkum derhal serbest bırakılmalı ve tüm baskıcı tedbirler iptal edilmelidir.

More Sentences
iptal edilmiş cancelled adj.
Tom's flight was delayed and then cancelled.
Tom'un uçuşu ertelendi ve daha sonra iptal edildi.

More Sentences
iptal edilmiş annulled adj.
That is why the legislation was annulled.
Bu nedenle mevzuat iptal edilmiştir.

More Sentences
Common Usage
iptal etme cancelation n.
General
iptal etme surrender n.
iptal olunan şey cancellation n.
iptal masrafı cancellation charge n.
kendi eylemi ile hakkını iptal etme estoppage n.
yağmur yüzünden iptal edilen maç rain check n.
iptal edilme abolition n.
iptal etme repeal n.
iptal etme stroking n.
kendi eylemi vasıtasıyla hakkını iskat ve iptal etme estopping n.
iptal etme overriding n.
iptal ve kısaltma sigortası cancellation and curtailment insurance n.
seyahate çıkanların iptal ve kısaltma masrafı cancellation and curtailment insurance n.
iptal etme vitiation n.
rezervasyonunu iptal ettiren müşteriden alınan bedel cancellation charge n.
iptal etme taraftarı abolitionist n.
iptal edilme nullification n.
iptal etme rescinding n.
iptal olunmama noncancellation n.
iptal edilmeme noncancellation n.
iptal edilemezlik irrepealability n.
iptal edilmezlik indefeasibility n.
iptal eden kimse abolisher n.
erken iptal early termination n.
iptal eden voider n.
iptal eden invalidator n.
iptal eden nullifier n.
iptal emri countermand n.
iptal edilmiş mukavele cancelled case n.
iptal bildirimi notice of cancellation n.
iptal edilebilirlik revocability n.
iptal damgası cancellation n.
iptal duyurusu denouncement n.
iptal damgası cancelation n.
iptal etme canceling n.
iptal olunan şey cancelation n.
iptal etme abatement n.
iptal eden kimse abolisher n.
cancel (iptal) kelimesinin kısaltması canc n.
üyeliğini iptal eden kimse unsubscriber n.
iptal etme avocative [obsolete] n.
iptal edilme voidance n.
iptal etme evacuation n.
iptal etme revoke n.
iptal edilebilir olma repealability n.
iptal eden kimse revoker n.
(abd'de) postaya yapıştırılmadan önce iptal edilmiş posta pulu bureau n.
(abd'de) postaya yapıştırılmadan önce iptal edilmiş posta pulu bureau print n.
(eski abd damgalarında) ızgara desenli posta iptal sembolü grid n.
iptal etme override n.
iptal eden kimse overturner n.
iptal etme circumduction n.
(pul koleksiyonculuğu) iptal işareti ve posta damgasından oluşan iki parçalı işaret duplex n.
iptal etmek için üzerine çizik atma crossing n.
iptal eden kimse disannuller n.
iptal mühürlü gönderi first day cover n.
mührün düzenlendiği tarihte damgalanmış iptal mühürlü zarf first day cover n.
seçimi iptal etme fixing n.
(ingiliz parlamentosunda) iptal yönergesi prayer n.
(ingiliz parlamentosunda) resmi iptal talebi prayer n.
önceden iptal edilen pul precancel n.
önceden iptal edilen zarf precancel n.
önceden iptal edilen gönderi precancel n.
iptal edilen (posta pulu) cto (cancelled to order) n.
iptal etmek invalidate v.
iptal etmek set aside v.
iptal etmek vacate v.
iptal etmek scuttle v.
bir belgeyi iptal etmek decertify v.
iptal etmek irritate v.
yetkisini kullanarak başkasının kararını iptal etmek overrule v.
iptal etmek annul v.
iptal ettirmek cancel v.
iptal etmek cancel something v.
iptal etmek wash out v.
iptal etmek (yeni bir emir ile önceki emri) countermand v.
iptal etmek repeal v.
iptal etmek quash v.
iptal etmek negate v.
iptal etmek abrogate v.
iptal etmek stultify v.
iptal etmek (yasa/anlaşma vb'ni) rescind v.
iptal etmek cancel out v.
iptal etmek scrub v.
iptal etmek annihilate v.
iptal etmek abolish v.
iptal etmek disallow v.
iptal etmek cripple v.
iptal etmek (üyelik vb) suspend v.
iptal etmek declare off v.
iptal etmek avoid v.
iptal etmek void v.
iptal etmek için bir şeyi çizmek strike something out v.
üstünü çizerek iptal etmek cross out v.
oyunu iptal etmek call the game off v.
iptal etmek setaside v.
iptal etmek remit v.
iptal etmek write off v.
iptal etmek countermand v.
iptal etmek overrule v.
atamayı iptal etmek unassign v.
iptal etmek nix v.
rezervasyonu iptal etmek cancel one's reservation v.
rezervasyonunu iptal etmek cancel one's reservation v.
rezervasyonu iptal etmek cancel a reservation v.
iptal etmek decertify v.
bir lisansı iptal etmek decertify v.
anlaşmayı iptal etmek cancel the agreement v.
siparişi iptal etmek withdraw an order v.
iptal etmek undo v.
iptal etmek recall v.
iptal etmek defeat v.
siparişi iptal etmek cancel an order v.
sözleşmeyi iptal etmek avoid a contract v.
iptal etmek supersede v.
programı iptal etmek cancel the program v.
iptal etmek render invalid v.
çizgi çizerek iptal etmek rule out v.
kredi kartlarını iptal ettirmek cancel one’s credit cards v.
bir manevrayı tamamen iptal etmek knock it off v.
üyeliğini iptal etmek cancel one's membership v.
iptal etmek break v.
iptal etmek withdraw v.
iptal etmek axe v.
haklarını iptal etmek disentitle v.
iptal etmek ax v.
sözleşmeyi iptal etmek cancel the contract v.
mekan iptal etmek cancel a venue v.
iptal etmek unwill v.
iptal etmek revocate v.
yapılmış bir daveti geri çekmek veya iptal etmek disinvite v.
yapılan bir daveti geri çekmek veya iptal etmek disinvite v.
iptal etmek reduce v.
iptal etmek prorogue v.
iptal etmek null v.
iptal etmek negative v.
birleşmeyi iptal etmek uncoalesce v.
iptal etmek avocate [obsolete] v.
iptal etmek avoid [obsolete] v.
iptal etmek elide v.
silerek iptal etmek undo v.
iptal etmek unestablish v.
iptal etmek unfix v.
ödemeyi iptal etmek unpay v.
tersini bağırarak iptal etmek unshout [obsolete] v.
(yazılan bir şeyi) iptal etmek unwrite v.
(kararı) iptal etmek lift v.
iptal etmek lift v.
iptal etmek blot v.
planı iptal etmek renege v.
planı iptal etmek renegue v.
iptal etmek revert [obsolete] v.
iptal olmak obliterate v.
iptal etmek demigrate v.
iptal etmek opt out v.
iptal etmek overturn v.
resmi olarak iptal etmek overturn v.
iptal etmek rubber-stamp v.
iptal etmek dismantle v.
iptal etmek belay v.
iptal etmek disappoint [obsolete] v.
(posta pulunu) kullanmadan iptal etmek precancel v.
(zarfta yer alan) posta pulunu önceden iptal etmek precancel v.
(postayı) önceden iptal etmek precancel v.
iptal etmek seposit v.
bir şeyi iptal etmek strike v.
iptal etmek supercede v.
(planlanan şeyi) iptal etmek pull v.
iptal edilmiş invalidated adj.
iptal edilebilir rescindable adj.
iptal edilebilir voidable adj.
iptal edilmemiş unrepealed adj.
iptal edilebilir avoidable adj.
iptal edilemez unavoidable adj.
kendi eylemi vasıtasıyla hakkı iskat ve iptal edilmiş estopped adj.
iptal edilemez irrevocable adj.
iptal edilebilir repealable adj.
iptal edilebilir reversible adj.
iptal edilebilir revocable adj.
iptal edilemez indefeasible adj.
iptal edilmiş canceled adj.
iptal edilemez noncancelable adj.
iptal edilemez noncancellable adj.
iptal edilemez irrepealable adj.
iptal edilmiş nullified adj.
iptal edici diriment adj.
iptal edilen cancelled adj.
iptal edilebilir abolishable adj.
iptal eden abolitionary adj.
iptal eden abolitional adj.
iptal edilebilir cancellable adj.
iptal edilebilir cancelable adj.
iptal edilebilir recallable adj.
iptal edilmemiş unaborted adj.
iptal edilmemiş unabrogated adj.
iptal edilmemiş uncancelled adj.
iptal edildikten sonra tekrar yerine koyulmamış uncancelled adj.
iptal eden avocative [obsolete] adj.
(resmi emirle) iptal edilmiş undecreed adj.
iptal edilebilir undoable adj.
iptal edilmemiş unrescinded adj.
iptal edilmemiş unrevoked adj.
iptal edilmemiş (imtiyaz) unsuspended adj.
iptal edilebilir revokable adj.
iptal eden revocatory adj.
iptal edilebilir revokable adj.
dilekçe üzerine iptal edilebilen impetrable [obsolete] adj.
iptal edilemez inevasible adj.
iptal edilemez indefeisible [obsolete] adj.
iptal edilemez irreversible adj.
iptal edilemeyen irrevokable adj.
iptal edici counter adj.
(emir, komuta) iptal edilebilirlik countermandable adj.
iptal edilen scratch adj.
iptal edilemez irrescindable adj.
iptal edilemez bir şekilde indefeasibly adv.
iptal edilebilir bir şekilde avoidably adv.
iptal ederek revokingly adv.
iptal etme anlamı veren ön ek dis- pref.
Phrasals
iptal etmek cancel out v.
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rain out v.
yağmur nedeniyle ertelemek veya iptal etmek (maç, oyun, açık hava etkinliği vb. gibi) rain off v.
iptal etmek call back v.
(sporda) sayısını iptal etmek chalk off [uk] v.
bir şeyi iptal etmek call off something v.
bir şeyi iptal etmek call something off v.
iptal etmek throw over v.
yağmurdan dolayı iptal olmak wash out v.
yoğun yağış bir şeyin iptal olmasına neden olmak wash out v.
yağmurdan dolayı iptal edilmek wash something out v.
yoğun yağıştan dolayı iptal edilmesine neden olmak wash something out v.
yağmurdan dolayı iptal edilmek wash out v.
yoğun yağış bir şeyin iptal edilmesine neden olmak wash out v.
eliyle iptal işareti yapmak (spor) wave off v.
ertelenmesine/iptal olmasına neden olmak weather out v.
olumsuz hava koşulları nedeniyle ertelenmek/iptal edilmek weather out v.
iptal etmek strike down v.
(organizasyonu, etkinliği) şiddetli rüzgar nedeniyle iptal etmek wind off v.
basılı malzemeyi üstüne daha kalın baskı yaparak iptal etmek block out v.
iptal etmek rip up v.
iptal etmek opt out v.
iptal etmek rub out [australia] v.
kurallara aykırı olarak atılan golü iptal etmek chalked off [uk] v.
planı iptal etmek flake out v.
Phrases
bir önceki/son emir iptal belay my last expr.
Colloquial
kablolu yayın aboneliğini iptal ettiren kişi cord cutter n.
birinin/bir şeyin silinmesi/iptal edilmesi/dikkate alınmaması için üstünü çizmek x someone or something out v.
birinin/bir şeyin silinmesi/iptal edilmesi/dikkate alınmaması için üstüne çarpı atmak x someone or something out v.
iptal etmek kill v.
bir hikayenin basımını iptal etmek kill v.
bir yazının gazetede basılmasını iptal etmek kill v.
yağmur nedeniyle iptal edilmek be rained off v.
yağmur nedeniyle iptal edilmek be rained out v.
kar nedeniyle iptal edilmek be snowed out v.
kar yağışından dolayı iptal edilmek durumunda kalmak snow out v.
çamur yüzünden iptal etmek mud out v.
(bir şeyi) iptal etmek scrub (something) v.
iptal olmuş cancelled adj.
iptal edilmiş canceled adj.
iptal olmuş canceled adj.
iptal olmuş (kafa/sarhoşluk anlamında) plowed (under) adj.
iptal olabilir/değişebilir ama şimdilik beni yaz pencil me in expr.
yağmur nedeniyle ertelendi/gecikti/iptal edildi rain stopped play [uk/ireland] expr.
yağışa bağlı olarak ertelendi/gecikti/iptal edildi rain stopped play [uk/ireland] expr.
yağmurdan dolayı iptal oldu/gecikti/ertelendi rain stopped play [uk/ireland] expr.
derhal karşıla ya da iptal et fill or kill expr.
Idioms
(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi rain-off n.
(yağmur nedeniyle) etkinliğin iptal edilmesi rainout n.
yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik rain-off n.
yağmur nedeniyle iptal edilen etkinlik rainout n.
yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik rain-off n.
yağmur nedeniyle iptal edilmiş etkinlik rainout n.
kablolu tv aboneliğini iptal eden kimse cord cutter n.
kablolu tv aboneliğini iptal etme cord-cutting n.
bir taraf yetişemediği için iptal olan müsabaka no contest n.
bir taraf hazır bulunmadığı için yapılamayan/iptal olan müsabaka no contest n.
iptal edilemez anlaşma done deal n.
(iptal, erteleme sonrası) (etkinliğe, programa) dönmek get on with it v.
aşama aşama/aşamalı olarak durdurmak/iptal etmek phase out something v.
aşama aşama/aşamalı olarak durdurmak/iptal etmek phase something out v.
iptal edilmiş bir maç veya konser vb'nin daha ileri bir tarihteki tekrarı için verilen bileti almak take a rain check on v.
yavaş yavaş durdurmak/iptal etmek phase out something v.
yavaş yavaş durdurmak/iptal etmek phase something out v.
iptal olmak be ruled out of court v.
(bir şeyi) iptal etmek draw the curtain over (something) v.
(proje, plan) iptal edilmenin eşiğinde olmak be for the chop v.
iptal etmek put paid to [uk] v.
her şey iptal all bets are off expr.
derhal iptal edilmesi gereken sipariş fok (fill or kill) expr.
Speaking
anlaşma iptal deal's off expr.
siparişlerimi iptal edebilirsiniz you can cancel my orders expr.
herhangi bir iptal durumu var mı? are there any cancellations? expr.
Trade/Economic
açan banka tarafından her an iptal edilebilen akreditif revocable letter of credit n.
biri iptal edilebilen iki sipariş combination order n.
bir tarafı kesilmek suretiyle iptal edilmiş çek mutilated check n.
derhal karşılanması ya da iptal edilmesi gereken sipariş fill or kill order n.
fiyat indirimini iptal markdown cancellation n.
hava muhalefetine bağlı iptal weather-related cancellation n.
hava muhalefetine dayalı iptal weather-related cancellation n.
hakem tayin etme ve hakem tayinini iptal etme appoint and vacate arbitrators n.
hisse senedi iptal karları share premium of cancelled shares n.
hisse senedi iptal karları gain on cancelled share certificates n.
hisse seneti iptal karları income on redemption of capital stock n.
hisse senedi iptal karları profits on cancellation of common stocks n.
iptal rejistrosu discontinuance register n.
iptal etme recission n.
iptal edilemeyen finansal kiralama işlemi noncancellable lease n.
iptal etme revocation n.
iptal etme recall n.
iptal etme makinesi cancelling machine n.
iptal maddesi cancel entry n.
iptal maddesi reversing entry n.
iptal davası action for nullity n.
iptal etme invalidation n.
iptal edilinceye kadar geçerli kalan sipariş resting order n.
iptal talebi request for cancellation n.
iptal edilemeyen finansal kiralama non-cancellable lease n.
iptal edilinceye kadar geçerli olan sipariş resting order n.
iptal edilemeyen finansal kiralama işlemi non-cancellable lease n.
iptal etme maddesi cancellation clause n.
iptal edilmiş çek mutilated check n.
iptal edilmiş çek cancelled cheque n.
iptal edilmiş çek cancelled check n.
iptal hakkı right of cancellation n.
iptal edilmiş çek voided check n.
iptal tebliği notice of cancellation n.
iptal ihbarnamesi notice of cancellation n.
iptal edilinceye kadar geçerli emir good-till-canceled order n.
iptal maddesi reversal of a journal entry n.
iptal edilmiş pul cancelled stamp n.
iptal edilebilir sözleşme voidable contract n.
kararı iptal edilmiş iflas discharged bankrupt n.
taraflardan her hangi biri tarafından iptal edilebilen sözleşme voidable contract n.
yüklenicinin tüm tahvilleri satamaması durumunda tahvil ihracının iptal edilmesi category-management system n.
erken iptal ücreti etf (early termination fee) n.
iptal edilmiş şey write-off n.
iptal edilen miktar write-off n.
kullanıldığı şehirde önceden iptal edilmiş damga veya kaşe local n.
yerine getirilene veya iptal edilene kadar geçerliliğini koruyan alım emri open order n.
bir sözleşmeyi iptal etmek nullify a contract v.
bir sözleşmeyi iptal etmek avoid a contract v.
bir siparişi iptal etmek withdraw an order v.
iptal etmek ve yok etmek cancel and extinguish v.
iptal etmek avoid v.
iptal etmek recall v.
iptal etmek annul v.
iptal etmek write off v.
iptal etmek write off (down) v.
siparişi iptal etmek countermand an order v.
siparişi iptal etmek withdraw an order v.
siparişi iptal etmek cancel an order v.
iptal edilmiş rescinded adj.
iptal edilemez indefeasible adj.
iptal edilebilir avoidable adj.
iptal edilemeyen unrecallable adj.
iptal edilmemiş unrecalled adj.
kalanını iptal et fill or kill orders expr.
kalanını iptal et fill or kill orders expr.
2-nın tarafından iptal edilinceye kadar until countermanded by expr.
iptal edilinceye kadar geçerli (sipariş) gtc (good till cancelled/countermanded) abrev.
Law
bir malın alıcısının kendisine kusurlu olarak teslim edilen malın satışını iptal etmeyip kusur oranında fiyatında indirim yaptırmak için dava açması actio quanti minoris n.
bir hakkı iptal eden yasa disabling statute n.
iptal davası action to set aside n.
iptal mühleti delay of cancellation n.
iptal için temyiz etme appeal for annulment n.
iptal davası action for annulment n.
iptal iadesi cancellation return n.
iptal davası action for rescission n.
iptal davası suit of rescission n.
iptal edilmiş yük frustrated freight n.
iptal dilekçesi petition for annulment n.
iptal etme disaffirmation n.
iptal olunamaz haklar indefeasible rights n.
iptal kararı annulment decision n.
iptal edilebilir vasiyet ambulatory will n.
iptal sebebi cause of discontinuance n.
iptal edilebilirlik annulability n.
iptal davası nullity suit n.
iptal etme disaffirmance n.
iptal etme nullification n.
iptal davası action for avoidance n.
iptal hakkı right of cancellation n.
iptal kararı cancellation decision n.
iptal ihbarnamesi notice of cancellation n.
iptal etme annulment n.
iptal davası annulment suit n.
iptal davası plea of nullity n.
iptal etme revocation n.
iptal etme canceling n.
iptal davası action of nullity n.
iptal davası revocatory action n.
iptal edilebilir sözleşme voidable contract n.
iptal tarihi canceling date n.
iptal davası action for nullity n.
iptal maddesi cancel entry n.
iptal olunamaz haklar undefeasible rights n.
iptal edilmiş yük frustrated cargo n.
iptal etme disaffiliation n.
iptal davası action for annulment n.
iptal etme quashing n.
iptal davası suit of nullity n.
iptal etme reversal n.
sözleşmenin bir kısmı iptal olunursa kalan kısmın icra edilmeye devam etmesine imkan veren madde severability clause n.
sözleşmenin bir kısmı iptal olunursa kalan kısmın icra edilmeye devam etmesine imkan veren madde salvatorius clause n.
tam iptal disannulment n.
tehdit altında yapılmış bir işlemin iptal edilmesi talebi a plea of duress n.
(mirasta) iptal davası will contest n.
iptal eden kimse annuller n.
iptal edilebilirlik revocableness n.
iptal etme impugnation n.
iptal etmek adempt v.
iptal edilmiş çek cancellation check v.
iptal etmek undo v.
iptal etmek obliterate v.
iptal etmek abrogate v.
idam kararını iptal etmek vacate a death sentence v.
iptal etmek circumduct v.
iptal etmek cassare v.
iptal etmek abate v.
iptal etmek annul v.
iptal etmek invalidate v.
iptal etmek quash v.
iptal etmek give notice of cancellation v.
iptal etmek adeem v.
kararı iptal etmek reverse a judgment v.
para cezasını iptal etmek remit v.
vasiyetin konusunu oluşturan şeyin artık mevcut olmaması nedeniyle vasiyeti iptal etmek adeem v.
(yeni bir emir ile önceki emri) iptal etmek unorder v.
(kanunu) eskisini yürürlükten kaldırmak yerine yeni ve karşıt bir kanun çıkararak dolaylı olarak iptal etmek obrogate v.
iptal etmek improve [scotland] v.
iptal etmek disannul v.
(kararı) iptal etmek disaffirm v.
iptal edilebilir revocable adj.
iptal edilemez nonappealable adj.
iptal eden rescissory adj.
iptal edilmiş canceled adj.
iptal edilebilir defeasible adj.
iptal edilebilir annulable adj.
iptal edilebilir ambulatory adj.
iptal edilebilir voidability adj.
iptal olunabilir voidable adj.
tamamen iptal edici diriment adj.
iptal edilebilir annullable adj.
iptal edilemez unrepealable adj.
iptal içeren revocatory adj.
iptal eden revocatory adj.
iptal edilmedikçe unless countermanded expr.
Politics
aşamalı iptal phasing out n.
ayrıcalıkları iptal etme abolition of privileges n.
endüstriyel faaliyetleri iptal etme deindustrialization n.
endüstriyel faaliyetleri iptal etme deindustrialisation n.
iptal etme abolition n.
iptal edilen tüzük regulation declared void n.
iptal davası annulment action n.
iptal davası açma hakkı right to file an annulment action n.
iptal edilen hukuki tasarruf act declared void n.
iptal etmek disannual v.
iptal etmek vacate v.
iptal etmek (seçim/sözleşme) annul v.
oy vererek iptal etmek unvote v.
Industry
posta pullarını iptal etmek için kullanılan alet bumper n.
posta pullarını iptal etmek için el aletiyle yapılan işaret bumper n.
Insurance
harp rizikosu iptal hükmü war risk cancellation n.
iptal edilemeyen sigorta non-cancelable insurance n.
iptal edilemeyen sigorta non cancelable insurance n.