Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | indignation n. | öfke | ||
On behalf of the European Parliament, I express our profound indignation and utter condemnation of this attack. Avrupa Parlamentosu adına bu saldırı karşısında duyduğumuz derin öfke ve kınamayı ifade ediyorum. More Sentences |
||||
General | indignation n. | kızgınlık | ||
I am delighted that this indignation is widely shared in this House as well. Bu kızgınlığın bu Mecliste de geniş ölçüde paylaşılmasından memnuniyet duyuyorum. More Sentences |
||||
General | indignation n. | kızgınlık (haksızlıktan dolayı) | ||
General | indignation n. | içerleme | ||
General | indignation n. | gazap | ||
General | indignation n. | güceniklik | ||
General | indignation n. | kızma | ||
General | indignation n. | infial | ||
General | indignation n. | haksızlık karşısında öfkelenme | ||
General | indignation n. | dargınlık |