Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | ile karşılaştırıldığında | in comparison of adv. |
General | ile karşılaştırıldığında | vis-à-vis prep. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrases | ||||
Phrases | (ile) karşılaştırıldığında | when compared to expr. | ||
However, the level of human capital is relatively low when compared to other applicant countries. Ancak, beşeri sermaye düzeyi diğer aday ülkelerle karşılaştırıldığında nispeten düşüktür. More Sentences |
||||
General | ||||
General | gerçek zamanlı ile karşılaştırıldığında kronometredeki zaman farkını tespit etmek | rate a chronometer v. | ||
Phrasals | ||||
Phrasals | ile karşılaştırıldığında (iyi/kötü vs.) görünmek | stack up against v. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | ile karşılaştırıldığında hiç önemli olmamak | be as nothing (compared) to v. | ||
Idioms | ||||
Idioms | ile karşılaştırıldığında hiç önemli olmamak | be as nothing to v. | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | doların, başka bir para birimi ile karşılaştırıldığında değeri | the dollar n. |