harmful - Türkisch Englisch Wörterbuch

harmful

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "harmful" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 9 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
harmful adj. zararlı
Tobacco is always harmful, whereas alcohol is not, most of the time.
Tütün her zaman zararlıdır, oysa alkol çoğu zaman zararlı değildir.

More Sentences
General
harmful adj. muzır
These are harmful views.
Bunlar muzır görüntülerdir.

More Sentences
harmful adj. zararlı
Globalisation could easily come to be regarded as a harmful process.
Küreselleşme kolaylıkla zararlı bir süreç olarak görülebilir.

More Sentences
Technical
harmful adj. zararlı
We are also giving ourselves the means to develop less harmful varieties.
Ayrıca kendimize daha az zararlı çeşitler geliştirmek için imkanlar sağlıyoruz.

More Sentences
General
harmful adj. ziyankar
harmful adj. dokuncalı
harmful adj. fena
harmful adj. kötü
Technical
harmful adj. tahriş edici

Bedeutungen, die der Begriff "harmful" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 52 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
harmful substance n. zararlı madde
The term designates a broad range of very harmful substances that are to be found everywhere.
Bu terim, her yerde bulunabilen çok çeşitli zararlı maddeleri tanımlamaktadır.

More Sentences
be harmful v. zararlı olmak
The group put up posters to remind people that noise is harmful.
Grup, insanlara gürültünün zararlı olduğunu hatırlatmak için afişler astı.

More Sentences
potentially harmful adj. potansiyel olarak zararlı
We have however been aware of a potentially harmful consequence of the over-use of antibiotics since the 1950s.
Ancak 1950'lerden bu yana antibiyotiklerin aşırı kullanımının potansiyel olarak zararlı sonuçlarının farkındayız.

More Sentences
very harmful adj. çok zararlı
Granting such a patent would be very harmful as far as research and improvements in treatment are concerned.
Böyle bir patentin verilmesi, araştırma ve tedavideki gelişmeler açısından çok zararlı olacaktır.

More Sentences
Colloquial
smoking is harmful expr. sigara içmek zararlıdır
There is no denying the fact that smoking is harmful.
Sigara içmenin zararlı olduğu gerçeğini inkar etmek mümkün değildir.

More Sentences
General
fungus harmful to citrus plants n. uçkurutan
harmful waste n. zararlı atık
harmful habits n. kötü alışkanlıklar
harmful habit n. zararlı alışkanlık
harmful bugs n. zararlı böcekler
harmful pests n. zararlı böcekler
harmful solar rays n. zararlı güneş ışınları
substances that are harmful to nature n. doğaya zarar veren maddeler
decreasing the harmful effects n. zararlı etkilerin azaltılması
harmful foods n. zararlı yiyecekler
participate in harmful activities v. zararlı faaliyetlerde bulunmak
become involved in harmful activities v. zararlı faaliyetlerde bulunmak
engage in harmful activities v. zararlı faaliyetlerde bulunmak
be harmful v. zararı dokunmak
have a harmful effect on v. zararı dokunmak
throw out the harmful things v. zararlı şeyleri atmak
become harmful v. zararlı olmak
be harmful to health v. sağlığa zararlı olmak
be involved in harmful activities v. zararlı faaliyetlerde bulunmak
consider harmful v. beis görmek
consider harmful v. sakınca görmek
harmful to the environment adj. çevreye zararlı
potentially harmful adj. zarar verme potansiyeline sahip
pretty harmful adj. oldukça zararlı
in a harmful way adv. olumsuz olarak
in a harmful way adv. zararlı biçimde
Phrases
computer is harmful expr. bilgisayar zararlıdır
smoking is harmful to the health expr. sigara sağlığınıza zarar verir
smoking is harmful to health expr. sigara içmek sağlığa zararlıdır
smoking is harmful to health expr. sigara sağlığa zararlıdır
smoking is harmful to the health expr. sigara sağlığa zararlıdır
Speaking
alcohol is harmful expr. alkol zararlıdır
Law
harmful error n. karara etki eden hata
Politics
harmful practices n. zararlı uygulamalar
Technical
harmful gases n. zararlı gazlar
harmful interference n. zararlı karışma
Computer
harmful software n. zararlı yazılım
Telecom
harmful interference n. bozucu girişim
harmful interference n. zararlı girişim
harmful interference n. zararlı enterferans
Automotive
ecologically harmful matter n. ekolojik açıdan zararlı madde
Medical
harmful rays of the sun n. güneşin zararlı ışınları
harmful effects of radiation n. radyasyonun zararlı etkileri
Marine Biology
the dangerous and harmful subtances communication n. tehlikeli ve zararlı maddeler tebliği
harmful algal blooms n. zararlı alg çoğalmaları
Environment
emission of harmful gases n. zararlı gazların salınımı
Military
harmful appreciations n. zararlı değerlendirmeler