Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
hang on!
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"hang on!"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Colloquial
1
Colloquial
hang on!
expr.
dayan!
2
Colloquial
hang on!
expr.
ha gayret!
Bedeutungen, die der Begriff
"hang on!"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 218 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
hang on
v.
sıkı tutmak
Hang on
tight.
Sıkı tutun.
More Sentences
2
General
hang on
v.
dayanmak
Hang on,
Tom.
Dayan,
Tom.
More Sentences
3
General
hang on
v.
tutunmak
Hang on!
Sıkı
tutunun!
More Sentences
4
General
hang on
v.
asılı durmak
The picture is
hanging on
the wall.
Resim duvarda
asılı duruyor.
More Sentences
5
General
hang on
v.
asılmak
The child
hung on
his mother's arm.
Çocuk annesinin koluna
asıldı.
More Sentences
6
General
hang on
v.
tutmak
Hang on
to them.
Onlara
tutun.
More Sentences
7
General
hang on
v.
beklemek
Hang on
just a second, Tom.
Sadece bir saniye
bekle
Tom.
More Sentences
Phrasals
8
Phrasals
hang on
v.
durmak
Hang on
a moment.
Bir dakika
dur.
More Sentences
Idioms
9
Idioms
hang on to
v.
tutunmak
That is the answer I have to
hang on to.
Tutunmam
gereken cevap bu.
More Sentences
10
Idioms
hang on
v.
tutmak
Hang on
to it.
Tutun.
More Sentences
General
11
General
hang-on
n.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan şey
12
General
hang on
v.
bağlı olmak
13
General
hang on somebody's words
v.
ağzının içine bakmak
14
General
hang on
v.
takmak
15
General
hang on
v.
ısrar etmek
16
General
hang on somebody's lips
v.
ağzının içine bakmak
17
General
hang on
v.
sarılmak
18
General
hang on to
v.
sıkı tutunmak
19
General
hang on
v.
asmak
20
General
hang up on someone
v.
telefonu suratına kapatmak
21
General
hang on
v.
sallanmak
22
General
hang on
v.
germek
23
General
hang up on someone
v.
telefonu yüzüne kapatmak
24
General
hang on to
v.
yapışmak
25
General
hang on somebody's words
v.
ağzı açık dinlemek
26
General
hang on
v.
katlanmak
27
General
hang on somebody's lips
v.
can kulağıyla dinlemek
28
General
hang on someone's every word
v.
can kulağıyla dinlemek
29
General
hang on the wall
v.
duvara asmak
30
General
hang on
v.
yapışmak
31
General
hang a picture on a wall
v.
duvara tablo asmak
32
General
hang a painting on a wall
v.
duvara tablo asmak
33
General
hang on tight
v.
sıkıca tutunmak
34
General
hang around at home on sunday
v.
pazar günü evde takılmak
35
General
hang-on
adj.
bir yüzeye veya nesneye kolayca takılan bir şey ile ilgili
Irregular Verb
36
Irregular Verb
hang a horseshoe on the door
v.
kapıya at nalı asmak
Phrasals
37
Phrasals
hang on
v.
(hastalık) bünyeye yapışıp kalmak
38
Phrasals
hang on
v.
(ses) duyulmaya devam etmek
39
Phrasals
hang on
v.
(telefonda) hatta kalmak
40
Phrasals
hang on
v.
beklemeye almak (telefonda)
41
Phrasals
hang on
v.
dişini sıkmak
42
Phrasals
hang on to
v.
sımsıkı tutmak
43
Phrasals
hang on to
v.
sıkıca tutmak
44
Phrasals
hang up on someone
v.
telefonu yüzüne kapamak
45
Phrasals
hang up on someone
v.
telefonu yüze kapamak
46
Phrasals
hang on
v.
vazgeçmemek
47
Phrasals
hang on
v.
ısrarcı olmak
48
Phrasals
hang on
v.
sımsıkı sarılmak
49
Phrasals
hang on
v.
kalmak
50
Phrasals
hang on
v.
takılıp kalmak
51
Phrasals
hang something on someone or something
v.
birine/bir şeye bir şey asmak
52
Phrasals
hang something on someone or something
v.
birine/bir şeye bir şey takmak
53
Phrasals
hang something on someone or something
v.
birine/bir şeye bir şey tutturmak
54
Phrasals
hang on
v.
dikkatlice dinlemek
55
Phrasals
hang on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) yapışmak
56
Phrasals
hang on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sıkı tutunmak
57
Phrasals
hang on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutmak
58
Phrasals
hang on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutmak
59
Phrasals
hang on to (someone or something)
v.
(birine/bir şeye) tutunmak
60
Phrasals
hang something on someone
v.
bir şeyi birinin üstüne atmak
61
Phrasals
hang something on someone
v.
birini suçlamak
62
Phrasals
hang something on someone
v.
birinin üstüne bir şeyin suçunu atmak
63
Phrasals
hang something on someone
v.
birine bir şeyle iftira atmak
64
Phrasals
hang something on someone
v.
bir suçu birinin üstüne atmak
Colloquial
65
Colloquial
hang on (to) like grim death
v.
asılmak
66
Colloquial
hang one on
v.
kafa çekmek
67
Colloquial
hang on (to) like grim death
v.
sıkıca elinden tutmak
68
Colloquial
hang one on
v.
sarhoş olmak
69
Colloquial
hang on a moment
expr.
biraz bekle
70
Colloquial
hang on a moment
expr.
bekle biraz
71
Colloquial
hang on a minute
expr.
biraz bekle
72
Colloquial
hang on a sec
expr.
bir saniye bekle
73
Colloquial
hang on a second
expr.
bir saniye bekleyin
74
Colloquial
hang on a mo
expr.
bir dakika/saniye
75
Colloquial
hang on a minute
expr.
bir dakika bekle
76
Colloquial
hang on a mo
expr.
biraz bekle
77
Colloquial
hang on a second
expr.
bir saniye bekle
78
Colloquial
hang on
expr.
dur biraz
79
Colloquial
hang on to your hat
expr.
dikkat edin
80
Colloquial
hang on
expr.
dayan
81
Colloquial
hang on there!
expr.
orada dur işte!
82
Colloquial
hang on to your hat
expr.
kemerlerinizi bağlayın
83
Colloquial
hang on
expr.
sık dişini
84
Colloquial
hang on to your hat
expr.
sıkı durun
85
Colloquial
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur! (bak ne anlatacağım)
86
Colloquial
hang on a mo
expr.
(kısa süreliğine) bekle beni
87
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
beni kandırmaya çalışma
88
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
bana dolma yutturamazsın
89
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yediremezsin
90
Colloquial
do not hang noodles on my ears
expr.
bana yutturamazsın
91
Colloquial
hang on in there
expr.
dişini sık
92
Colloquial
hang on in there
expr.
pes etme
93
Colloquial
hang on in there
expr.
dayan
94
Colloquial
hang on in there
expr.
kendini bırakma
Idioms
95
Idioms
a peg on which to hang (something)
n.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
96
Idioms
a peg on which to hang something
n.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
97
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
bir görüşü yansıtmak için araç olarak kullanılan şey
98
Idioms
a peg to hang a matter on
n.
asıl meseleye girmek için kullanılan bahane/vesile/fırsat
99
Idioms
a peg on which to hang (something)
n.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
100
Idioms
a peg on which to hang something
n.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
101
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
asıl derdini anlatmak için bir şeyi bahane olarak kullanmak
102
Idioms
a peg on which to hang (something)
n.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
103
Idioms
a peg on which to hang something
n.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
104
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
fikir belirtmek için fırsat olarak değerlendirilen şey
105
Idioms
a peg on which to hang something
n.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
106
Idioms
a peg on which to hang something
n.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
107
Idioms
a peg on which to hang something
n.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
108
Idioms
a peg on which to hang something
n.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
109
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
110
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
111
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
112
Idioms
a peg to hang (something) on
n.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
113
Idioms
a peg to hang something on
n.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
114
Idioms
a peg to hang something on
n.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
115
Idioms
a peg to hang something on
n.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
116
Idioms
a peg to hang something on
n.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
117
Idioms
a peg on which to hang something
n.
görüşlerini/fikirlerini dayandıracak bir şey
118
Idioms
a peg on which to hang something
n.
görüşlerini/fikirlerini yansıtacak bir şey
119
Idioms
a peg on which to hang something
n.
görüşlerine/fikirlerine dikkati çekecek bir şey
120
Idioms
a peg on which to hang something
n.
üzerinden bir konudaki görüşünü belirtebileceği bir şey
121
Idioms
hang on the lips
v.
büyülenmişçesine dinlemek
122
Idioms
hang on one's words
v.
ağzının içine bakarak dinlemek
123
Idioms
hang on someone's lips
v.
ağzının içine bakmak
124
Idioms
hang tough on something
v.
bir konuda inatçı olmak
125
Idioms
hang on someone's lips
v.
birinin ağzının içine bakmak
126
Idioms
hang on someone's coattails
v.
birinin başarısından/çevresinden/statüsünden nemalanmak
127
Idioms
hang one's hat on something
v.
bir şeye inanmak
128
Idioms
hang on like grim death (brit)
v.
bir şeyi sımsıkı tutmak
129
Idioms
hang on
v.
bekletmek
130
Idioms
hang on like grim death (brit)
v.
bir şeyi sıkıca tutmak
131
Idioms
hang a few on
v.
birkaç bira içmek
132
Idioms
hang a few on
v.
birkaç içki içmek
133
Idioms
hang on like grim death (brit)
v.
bir şeye sımsıkı tutunmak
134
Idioms
hang one's hat on something
v.
bir şeye bel bağlamak
135
Idioms
hang tough on something
v.
dediğim dedik demek
136
Idioms
hang on by one's fingertips
v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
137
Idioms
hang on one's words
v.
can kulağıyla dinlemek
138
Idioms
hang on by fingernails
v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
139
Idioms
hang on someone's every word
v.
can kulağıyla dinlemek
140
Idioms
hang on the lips of
v.
can kulağı ile dinlemek
141
Idioms
hang tough on something
v.
dediğinde ısrarcı olmak
142
Idioms
hang on
v.
ertelemek
143
Idioms
hang a few on
v.
iki tek atmak
144
Idioms
hang on somebody's every word
v.
kulağını dört açıp dinlemek
145
Idioms
hang on someone's lips
v.
kulak kesilmek
146
Idioms
hang on for dear life
v.
sıkıca tutunmak
147
Idioms
hang on by one's eyelids
v.
pamuk ipliğiyle bağlı olmak
148
Idioms
hang on by a hair
v.
pamuk ipliğine bağlı olmak
149
Idioms
hang on by a thread
v.
pamuk ipliğine bağlı olmak
150
Idioms
hang on
v.
peşini bırakmamak
151
Idioms
hang on for dear life
v.
sımsıkı tutunmak
152
Idioms
hang on
v.
sürüncemede bırakmak
153
Idioms
hang on
v.
sonuna kadar dayanmak
154
Idioms
hang on
v.
sürdürmek
155
Idioms
hang on
v.
telefonda beklemek
156
Idioms
hang up on somebody
v.
telefonu birinin suratına kapatmak
157
Idioms
hang on one's words
v.
tüm dikkatini vererek dinlemek
158
Idioms
hang up on somebody
v.
telefonu birinin yüzüne kapatmak
159
Idioms
hang on by fingernails
v.
zar zor dayanmak
160
Idioms
hang on by one's fingertips
v.
zar zor dayanmak
161
Idioms
hang on
v.
ucunu bırakmamak
162
Idioms
hang on
v.
yavaş ilerlemek
163
Idioms
hang on by one's fingertips
v.
ucu ucuna dayanmak
164
Idioms
hang on to
v.
yapışmak
165
Idioms
hang on by fingernails
v.
ucu ucuna dayanmak
166
Idioms
hang on (one's) sleeve
v.
tamamen birine güvenmek
167
Idioms
hang on (one's) sleeve
v.
tamamen birine bağımlı olmak
168
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birinin/bir şeyin) üstüne çökmek
169
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birinin/bir şeyin)üstünde yoğunlaşmak
170
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birinde/bir şeyde) ağır bir şekilde asılı kalmak
171
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birini/bir şeyi) rahatsız hissettirmek
172
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birini/bir şeyi) huzursuz etmek
173
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birini/bir şeyi) kaygılandırmak
174
Idioms
hang/lie heavy (on somebody/something)
v.
(birini/bir şeyi) endişelendirmek
175
Idioms
hang on
v.
saklamak
176
Idioms
hang on
v.
muhafaza etmek
177
Idioms
hang on
v.
(bir şeye) inanmaya devam etmek
178
Idioms
hang on
v.
inancı olmak
179
Idioms
hang noodles on my ears
v.
beni kandırmak
180
Idioms
hang noodles on my ears
v.
bana yutturmak
181
Idioms
hang on (one's) coattails
v.
(birinin) başarısından/çevresinden/statüsünden nemalanmak
182
Idioms
hang on (one's) every word
v.
(birini) can kulağıyla dinlemek
183
Idioms
hang on (one's) every word
v.
(birini) kulağını dört açıp dinlemek
184
Idioms
hang on (one's) every word
v.
(birinin) ağzının için bakmak
185
Idioms
hang on somebody's words
v.
birini can kulağıyla dinlemek
186
Idioms
hang on somebody's words
v.
birini kulağını dört açıp dinlemek
187
Idioms
hang on somebody's words
v.
birinin ağzının için bakmak
188
Idioms
hang on somebody's every word
v.
birini can kulağıyla dinlemek
189
Idioms
hang on somebody's every word
v.
birini kulağını dört açıp dinlemek
190
Idioms
hang on somebody's every word
v.
birinin ağzının için bakmak
191
Idioms
hang on by (one's) fingernails
v.
dişiyle tırnağıyla tutunmak
192
Idioms
hang on by (one's) fingernails
v.
ucu ucuna dayanmak
193
Idioms
hang on by (one's) fingernails
v.
zar zor dayanmak
194
Idioms
hang on someone's words
v.
birini can kulağıyla dinlemek
195
Idioms
hang on someone's words
v.
birini kulağını dört açıp dinlemek
196
Idioms
hang on someone's words
v.
birinin ağzının için bakmak
197
Idioms
hang on to (someone or something) like grim death
v.
(birine/bir şeye) asılmak
198
Idioms
hang on to (someone or something) like grim death
v.
(birinin/bir şeyin) sıkıca elinden tutmak
199
Idioms
hang on to (someone or something) like grim death
v.
(birine/bir şeye) sımsıkı tutunmak
200
Idioms
hang on to (someone or something) like grim death
v.
(birine/bir şeye) sıkıca tutunmak
201
Idioms
hang on to (someone or something) like grim death
v.
(birini/bir şeyi) sıkıca tutmak
202
Idioms
hang on
v.
güçlüklere karşın devam etmek
203
Idioms
hang on to your seats
expr.
koltuklarınıza sıkı sıkı tutunun/yapışın
204
Idioms
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur!
205
Idioms
hang on to your hat!
expr.
sıkı dur!
206
Idioms
hang on there!
expr.
sık dişini!
Speaking
207
Speaking
hang on a while
expr.
bir dakika hatta bekler misiniz?
208
Speaking
hang on to something
expr.
bir şeylere tutunun
209
Speaking
hang on to something
expr.
bir şeylere tutun
210
Speaking
hang on
expr.
bir dakika
211
Speaking
hang on please
expr.
lütfen bekleyin
Automotive
212
Automotive
hang on unit
n.
takılabilir aygıt
Slang
213
Slang
hang the blame on me
v.
birini suçlamak
214
Slang
hang the blame on me
v.
bir şeyden birini sorumlu tutmak
215
Slang
hang one on
v.
sarhoş olmak
216
Slang
hang the blame on me
v.
suçu birine yüklemek
217
Slang
hang out on one's own
v.
tek tabanca takılmak
218
Slang
hang on a tick
expr.
bir düşüneyim
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of hang on!
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy