halsiz - Türkisch Englisch Wörterbuch

halsiz

Bedeutungen von dem Begriff "halsiz" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 47 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
halsiz weak adj.
I was too weak to get out of bed.
Yataktan çıkamayacak kadar halsizdim.

More Sentences
halsiz sluggish adj.
He's known to appear sluggish.
Halsiz görünmesiyle bilinir.

More Sentences
General
halsiz tired out adj.
We were tired out after our long walk.
Uzun yürüyüşümüzden sonra halsiz düşmüştük.

More Sentences
halsiz groggy adj.
You look a little groggy.
Biraz halsiz görünüyorsun.

More Sentences
halsiz listless adj.
I feel listless and have a throbbing headache.
Halsiz hissediyorum ve başım zonkluyor.

More Sentences
halsiz very tired adj.
He told a friend that he felt very tired and weak.
Bir arkadaşına kendini çok yorgun ve halsiz hissettiğini söylemiş.

More Sentences
halsiz feeble adj.
The old lady has been rather feeble since her illness.
Yaşlı kadın hastalığından beri oldukça halsiz.

More Sentences
halsiz washy adj.
halsiz weakly adj.
halsiz effete adj.
halsiz faint adj.
halsiz languid adj.
halsiz weary adj.
halsiz languorous adj.
halsiz prostrate adj.
halsiz droopy adj.
halsiz infirm adj.
halsiz exhausted adj.
halsiz drooping adj.
halsiz run-down adj.
halsiz doddering adj.
halsiz thieveless [scottish] adj.
halsiz languorous adj.
halsiz healthless adj.
halsiz limpsy adj.
halsiz rickety adj.
halsiz off-colour [uk] adj.
halsiz rotten adj.
halsiz donsie [dialect] adj.
halsiz donsy [dialect] adj.
halsiz doncy [dialect] adj.
halsiz dowf [scotland] adj.
halsiz dowff [scotland] adj.
halsiz fatigate [obsolete] adj.
halsiz dawney [ireland] adj.
halsiz forwaked adj.
halsiz forweary [obsolete] adj.
halsiz sluggy adj.
halsiz stanck adj.
halsiz subvitalized adj.
halsiz sulky adj.
Colloquial
halsiz out of curl [uk] adj.
Medical
halsiz tabetic adj.
Archaic
halsiz rickly adj.
Slang
halsiz flaked out adj.
halsiz freaked adj.
halsiz freaked (out) adj.

Bedeutungen, die der Begriff "halsiz" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 42 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
halsiz hissetmek feel weak v.
I still feel weak.
Hâlâ halsiz hissediyorum.

More Sentences
halsiz olma weakliness n.
halsiz düşmeye yatkınlık fatigability n.
hemen halsiz düşme fatigableness n.
halsiz düşmek decay v.
halsiz bırakmak enfeeble v.
halsiz düşmek fall loosely v.
halsiz bırakmak prostrate v.
halsiz olmak be weak v.
halsiz etmek make someone weak v.
halsiz bırakmak leave someone weak v.
kendini halsiz hissetmek feel weak v.
halsiz bırakmak enfeeblish v.
halsiz bırakmak imbecilitate v.
halsiz hissetmek drag v.
halsiz düşürmek fatigate [obsolete] v.
halsiz düşmüş decayed adj.
en halsiz olanı droopiest adj.
daha halsiz droopier adj.
halsiz (yaşlı) senile adj.
görünüş olarak dağınık ve halsiz raddled adj.
halsiz olmayan unexhausted adj.
halsiz düşen fatigable adj.
aşırı halsiz bir şekilde lethargically adv.
halsiz halsiz droopingly adv.
halsiz bir şekilde droopily adv.
halsiz bir şekilde sluggishly adv.
halsiz bir şekilde infirmly adv.
aşırı halsiz bir şekilde unenergetically adv.
Phrasals
halsiz bırakmak pull down v.
Colloquial
birine kendini halsiz hissettirmek knock the stuffing out of somebody v.
halsiz hale getirmek shatter v.
Idioms
fazla çalışmaktan zayıf ve halsiz düşmek be worn to a shadow v.
kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek be/feel light-headed v.
kendini halsiz hissetmek be under the weather v.
kendini halsiz hissetmek feel under the weather v.
kendini zayıf/güçsüz/halsiz hissetmek be light-headed v.
Speaking
halsiz hissetmek feel run-down v.
Medical
sağlık nedeniyle çabuk halsiz düşen fatigable n.
aşırı halsiz lethargic adj.
Psychology
halsiz kalma korkusu asthenophobia n.
Archaic
halsiz bırakmak infeeble v.