Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | halka açık olarak | publicly adv. | ||
I've decided to answer all questions publicly. Tüm soruları halka açık olarak cevaplamaya karar verdim. More Sentences |
||||
General | halka açık olarak | publically adv. | ||
General | halka açık olarak | in public adv. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | (resmi ve halka açık olarak) plan bildirme | unveiling n. |
General | (resmi ve halka açık olarak) teklif sunma | unveiling n. |
General | halka açık olarak verilen resmi ödül | commendation n. |
General | (tiyatro) piyesin resmi olarak gösterileceği ilk geceden önce halka açık sahnelenmesi | prevue n. |
Idioms | ||
Idioms | halka açık olarak infaz edilmek | ride a horse foaled by an acorn [obsolete ] v. |
Idioms | halka açık olarak infaz edilmek | ride a horse foaled of an acorn [obsolete] v. |
Education | ||
Education | alanında uzman bir kişinin yetenekli öğrencilere halka açık olarak veya televizyondan verdiği özel ders | masterclass n. |
History | ||
History | suçluların halka açık olarak bağlanıp kırbaçlandığı direk | whipping post n. |
Geography | ||
Geography | güney ingiltere'de halka açık park alanı olarak kullanılan ormanlık bir bölge | new forest n. |
Archaic | ||
Archaic | eskiden nikahların halka açık olarak kiliselerde kıyıldığı, epifani yortusu ile kül çarşambası arasındaki dönem | opetide [uk] n. |