Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | half-heartedly adv. | isteksizce | ||
Doing something only half-heartedly is the worst thing you can do. Bir şeyi sadece isteksizce yapmak yapabileceğin en kötü şeydir. More Sentences |
||||
General | half-heartedly adv. | gönülsüzce | ||
This is not something you can promote half-heartedly. Bu, gönülsüzce teşvik edebileceğiniz bir şey değildir. More Sentences |
||||
General | half-heartedly adv. | yarım ağızla | ||
Tom laughed half-heartedly. Tom yarım ağızla güldü. More Sentences |
||||
General | half-heartedly adv. | üstünkörü |