founding - Türkisch Englisch Wörterbuch

founding

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "founding" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
founding n. kuruluş
Decentralised Community bodies have specific missions according to their respective founding regulations.
Merkezi olmayan Topluluk organları, kendi kuruluş yönetmeliklerine göre özel görevlere sahiptir.

More Sentences
founding adj. kurucu
France is one of the great founding countries of the Union.
Fransa, Birliğin en büyük kurucu ülkelerinden biridir.

More Sentences
Trade/Economic
founding n. kurma
East Timor has taken the first step towards independence and the founding of a separate state.
Doğu Timor bağımsızlık ve ayrı bir devlet kurma yolunda ilk adımı attı.

More Sentences
General
founding n. döküm
founding adj. ilk
founding adj. orijinal
founding adj. asıl
founding adj. başlatan
founding adj. başından beri var olan
Trade/Economic
founding n. tesis etme
founding n. tesis

Bedeutungen, die der Begriff "founding" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 49 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
founding father n. kurucu baba
You choose to see in this the vanity of our founding fathers.
Bunda kurucu babalarımızın kibrini görmeyi seçiyorsunuz.

More Sentences
Trade/Economic
founding member n. kurucu üye
You are a founding member of the European Union.
Avrupa Birliği'nin kurucu üyesisiniz.

More Sentences
General
founding fathers n. kurucular
founding capital n. kuruluş sermayesi
founding father n. fikir babası
bronze founding n. bronz dökümü
founding date n. kuruluş tarihi
founding year n. kuruluş yılı
founding president n. kurucu başkan
founding chairman n. kurucu başkan
type and type-founding n. harf ve harf dökümü
founding philosophy n. kuruluş felsefesi
founding purpose n. kuruluş amacı
founding mother (of something) n. (bir şeyin) kurucu annesi
founding mother (of something) n. (bir şeyi) kuran kadın
founding mother (of something) n. (bir şeyin) kurucusu olan kadın
founding mother (of something) n. (bir şeyin) kuruluşunda emeği geçen kadın
founding mother (of something) n. (bir şeyin) kuruluşunda öncü olan kadın
Phrases
my (founding) father, we follow your footsteps expr. atam izindeyiz
among the founding members expr. kurucu üyeler arasında
Idioms
founding father (of something) n. (bir şeyin) kurucu babası
founding father (of something) n. (bir şeyin) fikir babası
founding father (of something) n. (bir şeyin) kuruluşunda emeği geçen adam
founding father (of something) n. (bir şeyin) kuruluşunda öncü olan adam
founding father (of something) n. (bir şeyi) kuran adam
founding father (of something) n. (bir şeyin) kurucusu olan adam
Trade/Economic
founding manager n. kurucu müdür
founding capital n. kuruluş sermayesi
founding shareholder n. kurucu hissedar
founding declaration n. kuruluş beyannamesi
founding stockholder n. kurucu hissedar
founding charter n. kurucu sözleşme
founding declaration n. kuruluş bildirisi
founding declaration n. kuruluş ilanı
founding partner n. kurucu ortak
founding year n. kuruluş yılı
founding charter n. şirket ana mukavelesi
founding charter n. şirket ana sözleşmesi
Law
founding member n. kurucu üye
Politics
founding statement n. kuruluş bildirgesi
amendment of the founding treaties n. kurucu anlaşmaların tadilatı
founding principle n. kurucu ilke
founding members n. kurucu üyeler
Mining
copper founding n. bakır döküm
Medical
founding manager n. kurucu müdür
History
founding father n. abd'nin kurucu üyesi
founding fathers n. abd'nin kurucu üyeleri
Modern Slang
age of our founding fathers n. amerika'nın kurucularının yaşadığı çağ
age of our founding fathers n. amerika'nın kuruluş çağı