floating - Türkisch Englisch Wörterbuch
Verlauf

floating

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau


Bedeutungen von dem Begriff "floating" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 36 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
floating adj. yüzer
floating adj. yüzen
General
floating n. yüzme
floating n. perdah
floating n. yüzey düzleme
floating adj. su yüzünde duran
floating adj. sabit olmayan
floating adj. dalgalanan
floating adj. gezici
floating adj. seyyar
floating adj. dalgalı
floating adj. değişen
floating adj. istikrarsız
floating adj. kayan
floating adj. yüzücü
floating adj. yerleşik olmayan
floating adj. değişken
floating adj. durağan olmayan
floating adj. asma
floating adj. ayaksız
floating adj. dinamik
Trade/Economic
floating n. dalgalanmaya bırakma
floating adj. belli olmayan
floating adj. değişen
floating adj. dalgalı
floating adj. gayrisabit
floating adj. istikrarsız
floating adj. kararsız
floating adj. kısa vadeli
floating adj. sabit olmayan
floating adj. yüzen
Technical
floating n. sürgülü fren kaliperi
floating adj. sabit olmayan
Informatics
floating adj. kayan
Food Engineering
floating n. dinlendirme (şarap vb)
Basketball
floating n. hücum gücü zayıf olan bir oyuncuyu savunurken diğer oyunculara rahatça yardım edebilecek bir pozisyonda bulunma

Bedeutungen, die der Begriff "floating" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 464 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
floating capital n. döner sermaye
floating cage n. yüzer kafes
floating dock n. yüzer havuz
floating bridge n. dubalı köprü
floating mine n. serseri mayın
floating light n. fener dubası
floating dock n. yüzer liman
floating light n. fener gemisi
floating trade n. deniz ticareti
floating insurance policy n. abonman sigortası
floating island n. yüzer ada
floating population n. gelip geçici nüfus
floating pier n. dubalı iskele
floating exchange rate system n. dalgalı kur sistemi
floating crane n. dubalı vinç
floating crane n. algarine
floating dock n. yüzen havuz
floating voter n. oy potansiyeli yüksek seçmen grubu
floating manager n. yedek müdür
floating changeover n. kayan değişim
floating objects n. yüzer cisimler
floating market n. su üstünde kurulmuş pazar
floating candle n. yüzen mum
floating exhibition n. yüzen sergi
floating pontoon n. yüzer duba
floating cargo n. denizdeki/yüzen kargo
floating material n. yüzdürücü malzeme
floating signifier n. anlamı belirlenmemiş sözcük
floating signifier n. belirli bir anlamı olmayan terim
floating signifier n. farklı sözcüklerle farklı anlamlar kazanan terim
floating gate n. yüzer kapı
floating bag n. taşınacak eşyaların sarıldığı koruyucu torba
floating dust particles n. uçuşan toz taneleri
free-floating adj. oynak
free-floating adj. boşta salınan
free-floating adj. taahhüt etmemiş
free-floating adj. kararlaştırmamış
free-floating adj. sebepsiz
free-floating adj. temeli bilinmeyen
free-floating adj. serbestçe hareket edebilen
free-floating adj. bağlı olmayan
Idioms
be floating on air v. çok sevinmek
be floating on air v. çok mutlu olmak
be floating on air v. sevinçten havaya uçmak
be floating on air v. sevinçten bulutların üzerinde gezmek
be floating on air v. sevinçten uçmak
Trade/Economic
floating policy n. abonman poliçesi
floating assets n. cari aktifler
floating trade n. deniz ticareti
floating capital n. dalgalı sermaye
floating debt n. değişken borç
floating rate bond floor n. dalgalı borç senetlerinin en düşük faizi
floating charge n. değişken masraf
floating rate regime n. dalgalı kur rejimi
floating rate policy n. dalgalı kur politikası
free floating n. dalgalı kur sistemi
floating currency n. dalgalanmaya bırakılan para
floating trade n. deniz ticareti
floating liability n. dalgalı borç
floating capital n. değişen sermaye
floating liability n. değişken borç
floating rate of exchange n. dalgalı döviz kuru
floating debt n. dalgalı borç
floating-rate note n. değişken faizli bono
limits of floating n. dalgalanma sınırları
floating-rate notes n. değişken-faizli senetler
floating money n. dalgalı para
floating exchange rate n. dalgalanma kuru
floating charge n. değişken gayrimenkul rehni
floating exchange rate regime n. dalgalı kur rejimi
floating policy n. dalgalı sigorta poliçesi
floating exchange rate n. dalgalı döviz kuru
floating rate note n. değişken faiz oranlı tahvil
floating rate notes n. değişken faizli ihraçlar
floating rate regime n. dalgalı kur rejimi
floating lien n. dalgalı haciz
floating rate notes n. değişken faizli ihraçlar
floating debt n. dalgalı borçlar
floating debts n. dalgalı borçlar
floating rate n. dalgalı kur
floating rate bond n. değişken faizli tahvil
floating rate n. değişken faiz oranı
floating assets n. dönen varlıklar
floating capital n. döner sermaye
floating liability n. düzensiz borç
floating assets n. döner sermaye
floating assets n. dönen varlık
floating asset n. döner varlık
floating debt n. düzensiz borç
floating debt n. gayri muntazam borç
reverse floating rate note n. faiz oranı ile tersine değişken bono
floating debts n. faiz oranı sürekli değişen borçlar
floating mortgage n. gayri muayyen ipotek
floating policy n. flotan poliçe
managed floating n. gözetimli dalgalanma
managed floating exchange rate n. gözetimli dalgalan döviz kuru
floating capital n. işletme sermayesi
floating charges on business assets n. iş varlıkları üzerindeki sınırsız yükümlülük
floating vote n. kararsız seçmen
floating debt n. kısa vadeli borç
dirty floating n. kirli dalgalanma
floating liability n. kısa vadeli borç
floating capital n. mütedavil sermaye
floating asset n. mütedavil değer
joint floating n. ortak dalgalanmaya bırakma
free-floating n. serbest (kur)
free floating n. serbest kur sistemi
floating policy n. serbest poliçe
free floating currency rate n. serbest döviz kuru
free floating market n. serbest dalgalı kur piyasası
free floating n. serbest (kur sistemi)
freely floating exchange rate n. serbest dalgalanan kur sistemi
floating stock n. spekülatif menkul değerler
floating goods n. transit halinde olan mallar
floating-rate preferred n. tercihli yüzen faiz
capped floating-rate note n. tavan limitli değişken faiz oranlı senet
floating debts n. vadeli borçlar
floating an issue n. yeni bir ihracın borsaya sürülmesi
floating exchange rate n. yüzen döviz kuru
floating cargo n. yoldaki yük
floating exchange rate n. yüzen kur sistemi
floating currency n. yüzen para sistemi
floating lending rate n. yüzen borç oranı
managed floating exchange rate n. yönetimli dalgalanan kur sistemi
floating-rate note n. değişken faizli ihraç
floating-rate note n. getirisi sabit olmayan kıymet türü
floating-rate note n. değişken faizli eurobond türü
floating-rate adj. dalgalı kur
Law
floating intention to return n. çıkılan eve yeniden dönme niyeti
Politics
floating rates n. dalgalı kurlar
floating exchange rates n. dalgalı döviz kurları
variable/floating interest rates n. değişken faiz
floating voter n. kararsız seçmenler
floating votes n. kararsızların oyu
floating voter n. yüzer gezer oy
floating votes n. yüzen oylar
floating voter n. farklı partilere oy veren seçmen
floating voter n. bir partinin taraftarı olmayan seçmen
Insurance
floating policy n. abonman poliçesi
floating policy n. dalgalı sigorta poliçesi
floating policy n. dalgalı poliçe
floating insurance policy n. flotan-abonman poliçe
floating policy n. flotan poliçe
floating policy n. flotant sigorta poliçesi
floating policy n. serbest poliçe
floating policy n. (denizcilikte) emtia sigorta poliçesi
floating policy n. (denizcilikte) belirli malların taşındıkları gemiden bağımsız olarak kaybı veya hasarının karşılandığı bir sigorta türü
floating policy n. hırsızlık sigortası
Tourism
floating hotel n. yüzer otel
floating restaurant n. yüzer lokanta
floating establishment n. yüzer tesis
Advertising
floating ad n. kayan reklam
Technical
floating grid n. boş ızgara
floating dredge n. dubalı tarak
floating crane n. dubalı vinç
floating light n. fener dubası
floating symbolic address n. gezen simgesel adres
floating die n. gezici kalıp
floating point package n. gezer nokta paketi
floating point routine n. gezer nokta yordamı
floating plug n. gezici tıpaç
floating point representation n. gezer nokta gösterimi
floating bearing n. gezer yatak
floating lever n. geri besleme kolu
floating point arithmetic n. gezer nokta aritmetiği
floating point radix n. gezer nokta tabanı
floating point number n. gezer noktalı sayı
floating address n. gezer adres
floating point base n. gezer nokta tabanı
floating point n. gezer nokta
floating knife n. havada rakle
floating roll n. hareketli merdane
floating bearing n. hareketli yatak
floating point n. kayan nokta
floating spring n. kayar yay
floating-carrier wave n. kayan taşıyıcılı dalga
floating point base n. kayan ayrım tabanı
floating point representation n. kayan noktalı gösterim
floating zero n. kayan sıfır
floating point representation n. kayan ayrımlı gösterim
floating point radix n. kayan ayrım tabanı
floating point unit n. kayan nokta birimi
floating point form n. kayan nokta biçimi
floating connection n. kuru kontak
floating crane n. macuna
floating point format n. ondalıklı gösterim biçimi
full floating bushing n. piston pin burcu
floating gear n. planet dişli
floating action n. sarkaç hareketi
floating pile n. sürtünme kazığı
floating control n. şamandıra kontrolu
full floating pin n. tam salınımlı pin
floating network n. topraksız devre
floating drydock n. yüzer havuz
floating speed n. yüzme hızı
floating plug n. yüzer malafa
floating load n. yüzen yük
floating pile-driving plant n. yüzer kazık çakma tesisi
floating derrick n. yüzer vinç
floating roof n. yüzer tavan
floating layer emulsion cleaner n. yüzer katmanlı sütsü temizleyici
floating matter n. yüzer madde
floating roller n. yüzer merdane
floating bridge n. yüzen köprü
impact sound insulation in floating floor applications n. yüzer döşeme uygulamalarında darbe ses yalıtımı
floating zone n. yüzdürme bölgesi
floating debris n. yüzen maddeler
floating pile n. yüzen kazık
floating rubber pipe n. yüzer lastik boru
floating dock n. yüzer havuz
floating matters n. yüzen maddeler
floating zone method n. yüzdürme bölgeli yöntem
floating crane n. yüzer vinç
floating matter arresters n. yüzer madde tutucular
floating piston n. yüzer piston
floating bridge n. yüzer ayaklı köprü
floating barge n. yüzer duba
floating piston cylinder method n. yüzer pistonlu silindir yöntemi
floating roll n. yüzer merdane
floating roller method n. yüzer merdane yöntemi
floating matter arrester n. yüzer madde tutucu
floating storage regasification unit (fsru) n. yüzer depolama ve gazlaştırma ünitesi
floating mark or dot n. (stereoskopik incelemede) ölçü markası
floating mark or dot n. (stereoskopik incelemede) fotoğraf ile ölçüm noktası arasına yerleştirilen özel bir işaret
Computer
trillion floating point operations per second n. bilgisayarın hızını ölçen bir birim
floating point n. gezer nokta
floating point package n. gezer nokta paketi
floating point routine n. gezer nokta yordamı
floating symbolic address n. gezen simgesel adres
floating point number n. gerçel sayı
floating address n. gezer adres
floating point n. kayan noktalı
floating zero n. kayan sıfır
floating point representation n. kayan ayrımlı gösterim
floating-point format n. kayan noktalı biçim
floating-point constant n. kayan noktalı değişmez
floating-point unit n. kayan nokta birimi
floating point representation n. kayan noktalı gösterim
floating network n. topraksız devre
single-precision floating-point n. tek duyarlıklı kayan nokta
single-precision floating-point format n. tek duyarlıklı kayan nokta biçimi
floating currency symbol n. yeri değişir para birimi simgesi
floating oval n. yüzen oval
floating license n. yüzer lisans
million floating point operations per second n. milyon kayan noktalı işlem/saniye
floating-point representation n. ondalık virgüllü sayı gösterimi
floating-point representation n. kayan noktalı sayı gösterimi
floating-point adj. kayan noktalı
mflop (million floating point operations per second) abrev. saniyede bir milyon yüzer nokta işlemi
mflop (million floating point operations per second) abrev. bilgisayarın hızını ölçen bir birim
Informatics
floating head n. esnek kafa
floating ground n. havada toprak
floating-point arithmetic n. kayan noktalı işlemler
floating-point unit n. kayan nokta işlem birimi
floating gate n. kayar nokta kapısı
floating-point data n. kayan noktalı veri
floating-point register n. kayan noktalı yazmaç
floating-point number n. kayan noktalı sayı
floating-point representation n. kayan noktalı gösterim
floating gate transistor n. kayar nokta kapılı transistör
floating decimal n. kayan ondalık nokta
floating-point processor n. kayan noktalı işlemci
floating zero n. kayan sıfır
floating network n. topraksız devre
floating head n. yüzen kafa
floating-point adj. kayan noktalı
Telecom
floating-point data n. kayan noktalı veri
floating network n. topraksız devre
floating point operations n. yüzer nokta işlemleri
Electric
floating grid n. boş ızgara
Mechanic
three–quarter–floating axle n. hareketli bir aks türü
floating plug n. yüzer malafa
Textile
floating knife n. havada rakle
floating threads n. yüzer iplikler
floating threads n. yüzer ipler
floating threads n. gevşek iplik
floating threads n. uzun yüzen iplik
Construction
floating bridge n. dubalı köprü
floating support n. gezer mesnet
floating bridge n. gezer köprü
base coat floating n. kaba sıva düzlenmesi
base coat floating n. kaba astar tabakası
steel offshore floating structure n. kıyıdan uzak yüzen çelik yapı
floating rule n. mastar
fixed and floating platform n. sabİt ve yüzer sondaj platform
floating bush n. serbest burç
floating rule n. sıva mastarı
floating beam n. serbest kiriş
floating slab n. yüzer plak
floating roof n. yüzer çatı
floating bridge n. yüzer köprü
floating screed n. yüzer şap
floating pipeline n. yüzer boru hattı
floating bridge n. yüzen köprü
floating breakwater n. yüzer dalgakıran
floating bush n. yüzer burç
floating zone n. yüzer bölge
floating bridge n. yüzer ayaklı köprü
floating crane n. yüzer vinç
floating structure n. yüzer strüktür
floating floor n. yüzer döşeme
floating city n. yüzerkent
floating channel n. yüzdürme kanalı
floating screed n. yüzer döşeme levhası
Woodworking
fully supported non-structural floating floor n. tam olarak desteklenen yapısal olmayan yüzer döşeme
Automotive
floating cam n. fren kamı
floating caliper brake n. hareketli kaliperli disk fren
floating piston pin n. piston ve piston kolu ayağına serbestçe takılan piston pimi
floating blow n. serbest vuruş
full-floating axle n. serbest dingil
full floating bearings n. tam yüzer yataklar
fully floating axle n. taşıyıcı diferansiyel
full-floating type n. tam-yüzer tip
full-floating piston pin n. tam serbest piston pimi
full-floating axle n. tam serbest tip aks
three-quarter floating axle n. üç çeyrek yüzer (serbest) aks
semi-floating axle n. yarı serbest (yüzer) aks
semi-floating piston pin n. yarı serbest piston pimi
semi-floating axle n. yarı esnek dingil
semi-floating axle n. yarı gezer yüzer dingil
semi-floating type n. yan-yüzer tip
floating arm spring n. yüzer kol yayı
floating axle n. yüzer aks
floating caliper disc brake n. yüzer kaliperli disk fren
full-floating adj. tam serbest
fully floating adj. tam serbest
fully floating adj. tam yüzer
fully floating adj. tam yüzer
Railway
floating ring n. askılı halka
floating crane n. yüzer vinç
Aeronautic
floating aileron n. dengeli kanatçık
floating aileron n. dengeli eleron
floating aileron n. serbest hareketli kanatçık
floating plane n. yüzer uçak
Marine
floating wharf with legs n. ayaklı yüzer rıhtım
polygonal floating structure n. çokgen yüzer yapılar
floating pier n. dubalı iskele
floating bridge n. dubalı köprü
floating wharf n. dubalı iskele
stationary or floating marine structures n. durağan veya yüzen deniz yapıları
floating light n. fener gemisi
floating light n. fener dubası
floating derrick n. gezer macuna
sheet type floating breakwater n. levha biçimli yüzer dalgakıran
floating crane n. maçuna
floating derrick n. macuna
free-floating-type structure n. serbest yüzer tip yapı
floating control n. şamandıra kontrolü
floating line n. su kesimi çizgisi
single point moored floating sign n. tek noktada demirli yüzer işaret
floating type wharf n. yüzer tip rıhtım
floating breakwater n. yüzen dalgakıran
floating quay n. yüzer rıhtım
floating barrier n. yüzer bariyer
floating breakwater n. yüzer dalgakıran
floating landing stage n. yüzer karaya çıkma iskelesi
floating jetty n. yüzer rıhtım
floating type offshore structure n. yüzer tip açıkdeniz yapıları
oscillation of floating structure n. yüzer yapıların salınımı
floating pipeline n. yüzer boru hattı
floating type wave power convertor n. yüzer tip dalga enerjisi
floating crane n. yüzer vinç
floating island n. yüzer ada
floating derrick n. yüzer derik
floating-type tide gage n. yüzer tip gelgit ölçer
floating body n. yüzer cisim
floating bridge n. yüzer köprü
floating artificial reef n. yüzer yapay resif
floating debris n. yüzen gemi enkazı
floating pier n. yüzer iskele
floating line n. yüzme çizgisi
floating dredge n. yüzer tarak gemisi
floating chain n. yüzer zincir
floating crane n. yüzer maçuna
floating trush n. yüzer çöp
floating dock n. yüzer havuz
floating derrick n. yüzer vinç
floating jetty n. yüzer iskele
floating anchor n. yüzer çapa
floating wave-absorbing breakwater n. yüzer dalga emici dalgakıran
floating dock n. yüzen havuz
floating pier n. yüzer dalgakıran
Medical
floating-harbor syndrome n. floating-harbor sendromu
floating specks n. sinek uçuşması
floating or wandering kidney n. yüzen veya gezen böbrek
floating hip and knee n. yüzen kalça ve diz
Anatomy
floating rib n. yüzen kaburga
floating rib n. yüzücü kaburga
floating rib n. göğüs kemiğine bağlı olmayan kaburga
floating rib n. diğer kaburga kıkırdaklarına bağlı olmayan kaburga
floating ribs n. yüzen kaburgalar
floating ribs n. ön uçları sternuma tutunmayan kaburgalar
Psychology
free floating anxiety n. serbest yüzen anksiyete
free-floating anxiety n. yüzer-gezer kaygı
free-floating anxiety n. serbest yüzen anksiyete
free-floating anxiety n. yüzer gezer anksiyete
free-floating anxiety n. kaynağı teşhis edilemeyen kronik anksiyete
Food Engineering
floating control action n. yüzer etkili denetim
Math
floating point n. yeri değişiklik gösterebilen ondalık virgülü
floating-point notation n. kayan nokta gösterimi
floating-point notation n. kayan noktalı sayı gösterimi
floating-point number n. kayan nokta ile gösterilen sayı
floating-point number n. tam sayı çifti olarak alınan reel sayı
floating-point operation n. kayan noktalı sayılar üzerinden ölçülen aritmetik işlem
floating-point representation system n. kayan noktalı gösterim sistemi
floating-point representation system n. kayan nokta gösterimi
floating-point representation system n. kayan noktalı sayı gösterimi
floating-point adj. kayan noktalı matematiksel gösterim kullanan
floating-point adj. (matematiksel ifade) kayan nokta ile gösterilen
floating-point adj. (matematiksel ifade) ondalık virgüllü
floating-point adj. ondalık virgüllü matematiksel gösterimden faydalanan
Statistics
floating policy n. abonman sigorta poliçesi
floating insurance policy n. abonman sigorta poliçesi
floating insurance policy n. dalgalı poliçe
floating insurance policy n. dalgalı sigorta poliçesi
floating policy n. dalgalı poliçe
floating policy n. dalgalı sigorta poliçesi
Physics
law of floating n. yüzme kanunu
Marine Biology
floating agent n. çöktürücü
floating gill net n. yüzer solungaç ağı
floating trawl n. yüzer trol
Astronomy
free-floating planet (ffp) n. serbest yüzen gezegen
free-floating planet (ffp) n. haydut gezegen
Botanic
floating fern n. amerika kıtasının tropik bölgelerinde yetişen küçük sucul eğreltiotu
floating fern (ceratopteris pteridioides) n. akvaryumlarda sık kullanılan bir tür tropik amerikan su eğreltiotu
floating fern (ceratopteris thalictroides) n. tropik sularda yaşayan bir su eğreltiotu
floating aquatic plant n. yüzücü sucul bitki
floating-moss n. suda serbest yüzen bir eğreltiotu
floating-moss n. yüzen bir su bitkisi
Fishery
floating log n. yüzer parakete
Linguistics
floating element n. artık öge
floating signifier n. boş imleyen
Environment
floating foundation n. yüzer temel
floating structure n. yüzer yapı
Geography
floating booms n. yüzer setler
Geology
floating caisson n. yüzen keson
Military
floating reserve n. amfibi ihtiyat kıtaları
floating bridge n. dubalı köprü
floating mark n. gezer işaret
floating dot n. gezer nokta
floating lines n. gezer çizgiler
department of the army forward floating depot n. kara kuvvetleri bakanlığı ileri hat seyyar deposu
floating equipment n. ordu deniz vasıtaları
pneumatic type floating bridge n. pnömatik tip yüzücü köprü
pneumatic type floating bridge n. şişme yüzer köprü
floating bridge n. tombaz köprü
aluminum floating footbridge n. yüzücü alüminyum iz köprü
floating smoke pot n. yüzücü sis kutusu
floating mine n. yüzer mayın
floating target n. yüzer hedef
floating base-support n. yüzer üs desteği
floating mine n. deniz mayını
floating mine n. deniz yüzeyinde görülen mayın türü
floating reserve n. (amfibik harekatta) rezerv ordular
Hunting
floating firing pin n. boyu ancak aldığı darbeyle kovan kapsülüne vuracak şekilde yapılmış iğne
Volleyball
balanced floating serve n. balans uçan servis
Wagering
floating casino n. yüzen kumarhane
Printery
floating top n. yüzer üst
Slang
my back teeth are floating expr. çok sıkıştım
my back teeth are floating expr. çok çişim var
Star Wars
floating asteroid prison of orko 9 n. orko 9'un uçan asteroit hapishanesi
floating home n. uçan ev
gand floating sanctuary n. gand uçan sığınağı
yibikkoror floating city n. yibikkoror uçan şehri