Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Literature | ||
Literature | flash-forward n. | zamanda ileriye doğru gidilen sahne |
Cinema | ||
Cinema | flash-forward n. | filmsel zamanda geriye değil ileriye yapılan yolculuk |
Cinema | flash-forward n. | zamanda ileriye doğru gidilen bölüm |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | flash forward v. | ileride/gelecekte olacakları göstermek (kitap, tv programı, film) |
Phrasals | flash forward v. | zamanda ileriye/geleceğe doğru gitmek/yolculuk yapmak (kitap, tv programı, film) |
Cinema | ||
Cinema | flash forward n. | ileriyi görme |