Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | faction n. | hizip | ||
Afghan society is complex due to its many factions, tribes, and religious and ethnic differences. Afgan toplumu çok sayıda hizip, aşiret, dini ve etnik farklılıklar nedeniyle karmaşık bir yapıya sahiptir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | faction n. | hizip | ||
Afghan society is complex due to its many factions, tribes, and religious and ethnic differences. Afgan toplumu çok sayıda hizip, aşiret, dini ve etnik farklılıklar nedeniyle karmaşık bir yapıya sahiptir. More Sentences |
||||
General | faction n. | grup | ||
The reasons why the negotiations collapsed are not entirely clear, but the Maoist factions first broke the cease-fire. Müzakerelerin neden çöktüğü tam olarak belli değil ancak ateşkesi ilk bozan Maoist gruplar oldu. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | faction n. | grup | ||
The reasons why the negotiations collapsed are not entirely clear, but the Maoist factions first broke the cease-fire. Müzakerelerin neden çöktüğü tam olarak belli değil ancak ateşkesi ilk bozan Maoist gruplar oldu. More Sentences |
||||
Law | faction n. | hizip | ||
Afghan society is complex due to its many factions, tribes, and religious and ethnic differences. Afgan toplumu çok sayıda hizip, aşiret, dini ve etnik farklılıklar nedeniyle karmaşık bir yapıya sahiptir. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | faction n. | hizip | ||
Afghan society is complex due to its many factions, tribes, and religious and ethnic differences. Afgan toplumu çok sayıda hizip, aşiret, dini ve etnik farklılıklar nedeniyle karmaşık bir yapıya sahiptir. More Sentences |
||||
General | ||||
General | faction n. | ihtilaf | ||
General | faction n. | hizipleşme | ||
General | faction n. | bölüntü | ||
General | faction n. | fraksiyon | ||
General | faction n. | klik | ||
General | faction n. | gruplaşma | ||
General | faction n. | nifak | ||
General | faction n. | ayrılık | ||
General | faction n. | bir topluluk içinde anlaşmazlık veya ayrılık | ||
General | faction n. | bölek | ||
General | faction n. | kavga | ||
General | faction n. | bir gruptaki küçük topluluk | ||
General | faction n. | ihtilaf | ||
General | faction n. | hizipleşme | ||
Law | ||||
Law | faction n. | fırka | ||
Law | faction n. | güruh | ||
Law | faction n. | klik | ||
Law | faction n. | parti | ||
Politics | ||||
Politics | faction n. | içinde bulunduğu grupla ayrı görüşte olanların meydana getirdiği grup | ||
Politics | faction n. | parti içinde kalan küçük bir grup |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Politics | ||||
Politics | red army faction n. | kızıl ordu fraksiyonu | ||
She was a member of the Red Army Faction. O, Kızıl Ordu Fraksiyonu'nun bir üyesiydi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | -faction suf. | -etme | ||
General | -faction suf. | -yapma | ||
General | -faction suf. | -edilme | ||
General | -faction suf. | -yapılma | ||
Politics | ||||
Politics | red army faction n. | baader-meinhof grubu | ||
Politics | red army faction n. | batı almanya'da 1970'lerde aktif olan, kapitalizmi şiddet ile yıkmayı amaçlayan solcu terör örgütü | ||
Politics | faction fight [south africa] n. | siyahi gruplar arasındaki kavga | ||
Politics | lautaro faction of the united popular action movement n. | lautaro gençlik hareketi | ||
Military | ||||
Military | red army faction (raf) n. | kızıl ordu fraksiyonu | ||
Military | warring faction n. | çatışan grup | ||
Military | warring faction n. | savaşan grup | ||
Military | warring faction n. | savaşan taraf |