existing

Bedeutungen von dem Begriff "existing" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 13 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	existing adj.	mevcut
Indeed, even with the best preventative legislation, zero risk does not exist. Gerçekten de, en iyi önleyici mevzuatla bile sıfır risk mevcut değildir. More Sentences
General
2	General	existing adj.	mevcut
We want links with the existing structures of OLAF, Eurojust and Europol. OLAF, Eurojust ve Europol'ün mevcut yapılarıyla bağlantı kurulmasını istiyoruz. More Sentences
3	General	existing adj.	var olan
The first step is to draw up a detailed inventory of the existing legislation in this sector. Burada ilk adım, bu sektördeki var olan mevzuatın ayrıntılı bir envanterini çıkarmaktır. More Sentences
4	General	existing n.	olma
5	General	existing n.	var olma
6	General	existing adj.	bugünkü
7	General	existing adj.	şu andaki
8	General	existing adj.	halihazırdaki
9	General	existing adj.	hali hazırdaki
10	General	existing adj.	sürmekte olan
11	General	existing adj.	varolan
Trade/Economic
12	Trade/Economic	existing adj.	var olan
Computer
13	Computer	existing adj.	varolan

Bedeutungen, die der Begriff "existing" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 89 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	existing system n.	mevcut sistem
We believe that sustaining the existing system inside the European Patent Office is important. Avrupa Patent Ofisi içerisindeki mevcut sistemin sürdürülmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. More Sentences
2	General	existing practice n.	mevcut uygulama
In our view, following existing practice will promote streamlining. Bizim görüşümüze göre, mevcut uygulamaların sürdürülmesi kolaylaştırmayı teşvik edecektir. More Sentences
3	General	pre-existing adj.	önceden var olan
What took place after 1492 was the grafting of a European element on to a pre-existing reality. 1492'den sonra gerçekleşen şey, önceden var olan bir gerçekliğe Avrupalı bir unsurun aşılanmasıydı. More Sentences
Environment
4	Environment	existing situation n.	mevcut durum
In my opinion, it is important that we can also lend our support to improving the existing situation. Bence mevcut durumun iyileştirilmesine bizim de destek vermemiz önemlidir. More Sentences
General
5	General	actually existing socialism n.	reel sosyalizm
6	General	existing equilibrium n.	mevcut denge
7	General	existing customers n.	mevcut müşteriler
8	General	existing raw materials n.	eldeki hammadde
9	General	existing state n.	mevcut hal
10	General	existing state n.	mevcut durum
11	General	existing sytem n.	mevcut sistem
12	General	existing grade n.	mevcut zemin
13	General	pre-existing condition n.	önceden mevcut koşul
14	General	existing infrastructure n.	mevcut altyapı
15	General	existing technologies n.	varolan teknolojiler
16	General	existing technologies n.	mevcut teknolojiler
17	General	renew the existing ones v.	mevcutları yenilemek
18	General	pre-existing adj.	daha önceden beri varolan
19	General	pre-existing adj.	daha önceden mevcut olan
20	General	validly existing adj.	geçerli bir biçimde var olan
21	General	pre-existing adj.	önceden var olan
22	General	under existing circumstances adv.	şimdiki duruma göre
23	General	under existing circumstances adv.	bugüne göre
24	General	in existing circumstances adv.	mevcut koşullarda
25	General	under existing conditions adv.	mevcut koşullarda
26	General	under existing circumstances adv.	mevcut koşullarda
27	General	in existing conditions adv.	mevcut koşullarda
Phrases
28	Phrases	according to the existing conditions expr.	mevcut koşullara göre
29	Phrases	according to the existing conditions expr.	mevcut şartlara göre
Colloquial
30	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	rahatsızlık verdiğim için özür dilerim (kinaye)
31	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	kusura bakma rahatsız ettim (kinaye)
32	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	kusura bakma bir daha olmaz (kinaye)
33	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	ne yapsam suç
34	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	öleyim bari
35	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	varlığım bile suç
36	Colloquial	(well,) pardon me for existing! expr.	varlığım suç oldu
Idioms
37	Idioms	pardon me for living/breathing/existing expr.	fazlalık olduğum için kusura bakma
38	Idioms	pardon me for living/breathing/existing expr.	ne yapsam hata oluyor
39	Idioms	pardon me for living/breathing/existing expr.	öleyim bari
40	Idioms	pardon me for living/breathing/existing expr.	varlığım bile çok geldi
Trade/Economic
41	Trade/Economic	validly existing company n.	faaliyetlerini geçerli bir şekilde yürüten şirket
42	Trade/Economic	existing portfolio n.	mevcut portföy
43	Trade/Economic	existing market n.	mevcut pazar
44	Trade/Economic	existing bank n.	mevcut banka
45	Trade/Economic	existing bond n.	mevcut tahvil
46	Trade/Economic	a company organized and existing under the laws of n.	yasalarına göre kurulmuş bulunan ve faaliyetini sürdüren bir şirket
Law
47	Law	discharge of non-existing debt n.	borç olmayan şeyin tediyesi
48	Law	validly existing n.	varlığını geçerli bir şekilde sürdüren
49	Law	organized and existing under the laws of adj.	yasalarına göre kurulmuş ve faaliyet göstermekte olan
Politics
50	Politics	pre-existing know-how n.	önceden bilinen beceri
Institutes
51	Institutes	european inventory of existing chemical substances n.	mevcut kimyasal maddelerin avrupa envanteri
Insurance
52	Insurance	pre-existing condition n.	sigorta poliçesinin imza edilmesinden önce hastalık gibi bir koşulun var olması
Technical
53	Technical	existing land use n.	mevcut arazi kullanımı
54	Technical	protocol on existing types n.	tipler protokolü
Computer
55	Computer	existing database n.	varolan veritabanı
56	Computer	existing files n.	varolan dosyalar
57	Computer	existing groups n.	varolan gruplar
58	Computer	new or existing adj.	yeni veya varolan
59	Computer	modify existing ones expr.	mevcut olanları değiştir
60	Computer	replace existing file with same name expr.	mevcut dosyayı aynı isimle değiştir
61	Computer	replace existing categories expr.	varolan kategorileri değiştir
62	Computer	open an existing database expr.	varolan veritabanını aç
63	Computer	update the existing record expr.	varolan kaydı güncelleştir
64	Computer	append to existing table expr.	varolan tabloya ekle
65	Computer	append data to existing table expr.	varolan tabloya veri ekle
66	Computer	open an existing presentation expr.	varolan sunuyu aç
67	Computer	update existing database expr.	varolan veritabanını güncelleştir
68	Computer	use existing definition of ? expr.	varolan tanımı kullanılsın mı?
69	Computer	use existing expr.	varolanı kullan
Telecom
70	Telecom	existing-quality television n.	sabit kaliteli televizyon
Architecture
71	Architecture	renewal of existing building n.	mevcut binanın restorasyonu
Automotive
72	Automotive	existing type n.	mevcut tip
Medical
73	Medical	pre-existing liver disease n.	daha önceden varolan karaciğer hastalığı
74	Medical	co-existing psychiatric disorders n.	eşlik eden psikiyatrik rahatsızlıklar
75	Medical	existing of oxygen radical toxicity n.	oksijen radikali toksisitesinin varlığı
76	Medical	pre-existing adj.	önceden var olan
Psychology
77	Psychology	co-existing disorders n.	birlikte görülen rahatsızlıklar
Chemistry
78	Chemistry	european inventory of existing chemical substances (einecs) n.	avrupa mevcut kimyasal maddeler envanteri
79	Chemistry	european inventory of existing commercial chemical substances (einecs) n.	avrupa mevcut ticari kimyasal maddeler envanteri
Environment
80	Environment	list of existing reports/studies n.	mevcut raporların/çalışmaların listesi
81	Environment	existing land use n.	mevcut arazi kullanımı
82	Environment	existing pumps n.	mevcut pompalar
83	Environment	existing surveys n.	mevcut etüdler
84	Environment	existing urban area n.	mevcut kentsel alan
85	Environment	existing wastewater facilities n.	mevcut atıksu tesisleri
86	Environment	existing water and sewerage services n.	mevcut su ve atıksu hizmetleri
87	Environment	existing water facilities n.	mevcut içme suyu tesisleri
88	Environment	existing wells n.	mevcut kuyular
Modern Slang
89	Modern Slang	aes (actually existing socialism) n.	gerçek sosyalizm (günümüzde solcularla dalga geçmek için kullanılan bir ifade)