Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | drumming n. | davul çalma | ||
Tom stopped drumming. Tom davul çalmayı bıraktı. More Sentences |
||||
General | drumming n. | kesintisiz vurma sesi | ||
General | drumming n. | aralıksız vuruş hissi | ||
Automotive | ||||
Automotive | drumming n. | gürültü |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Modern Slang | ||
Modern Slang | air drumming n. | ellerini havada sallayarak bateri çalıyormuş gibi yapma |
Modern Slang | air drumming n. | önünde bateri elinde baget olmadan hayali bir bateriyi çalıyormuş gibi yapma |