Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | disguise n. | kılık | ||
Tom was disguised as a beggar. Tom bir dilenci kılığındaydı. More Sentences |
||||
General | ||||
General | disguise n. | değiştirme | ||
Tom tried to disguise his voice. Tom sesini değiştirmeye çalıştı. More Sentences |
||||
General | disguise n. | tebdil-i kıyafet | ||
It was impossible to see through her disguise. Onu tebdil-i kıyafet içinde tanımak imkansızdı. More Sentences |
||||
General | disguise v. | gizlemek | ||
He couldn't disguise the fact that he felt awkward being there. Orada bulunmaktan ötürü garip hissettiği gerçeğini gizleyemiyordu. More Sentences |
||||
General | disguise v. | kimliğini gizlemek | ||
He disguised himself as a salesman and visited her house. Bir satıcı olarak kimliğini gizledi ve onun evini ziyaret etti. More Sentences |
||||
Military | ||||
Military | disguise v. | gizlemek | ||
The choice of whether to apply the rules is only a fig leaf to disguise that reality. Kuralların uygulanıp uygulanmayacağına ilişkin seçim, bu gerçeği gizlemek için sadece bir incir yaprağıdır. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | disguise n. | kılık değiştirme | ||
Common Usage | disguise n. | tanınmamak için giyilen kıyafet | ||
General | ||||
General | disguise n. | kıyafet tebdili | ||
General | disguise n. | gizlenme | ||
General | disguise n. | dış görünüş | ||
General | disguise n. | sahtelik | ||
General | disguise n. | tebdili kıyafet | ||
General | disguise n. | tanınmaz hale getirme | ||
General | disguise n. | maske | ||
General | disguise n. | sahte kılık | ||
General | disguise n. | numara | ||
General | disguise n. | gizlilik | ||
General | disguise n. | gerçeği gizleyen şey | ||
General | disguise v. | değiştirmek | ||
General | disguise v. | saklamak | ||
General | disguise v. | kıyafet değiştirmek | ||
General | disguise v. | kılık değiştirmek | ||
General | disguise v. | gizlenmek | ||
General | disguise v. | kılıfına uydurmak | ||
General | disguise v. | kıyafetini ve şeklini değiştirmek | ||
General | disguise v. | görünüşünü değiştirmek | ||
General | disguise v. | kılığına bürünmek | ||
General | disguise v. | başka kılığa sokmak/girmek | ||
Military | ||||
Military | disguise v. | gizlenmek için kıyafet değiştirmek | ||
Military | disguise v. | gizlenmek | ||
Archaic | ||||
Archaic | disguise v. | kafasını güzel yapmak | ||
Archaic | disguise v. | zehirlemek | ||
Archaic | disguise v. | sarhoş etmek |