Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | direkt olarak | directly adv. | ||
It doesn't generally cause deaths directly. Genelde direkt olarak ölüme sebebiyet vermez. More Sentences |
||||
General | direkt olarak | straight adv. | ||
General | direkt olarak | forthright adv. | ||
General | direkt olarak | deictically adv. | ||
General | direkt olarak | round [obsolete] adv. | ||
General | direkt olarak | spang adv. | ||
General | direkt olarak | square adv. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | direkt olarak | right out adv. | ||
Idioms | ||||
Idioms | direkt olarak | in so/as many words expr. | ||
Idioms | direkt olarak | with (one's) gloves off expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | direkt olarak (birine/bir şeye) dönük olmak | zero in (on someone or something) v. |
Idioms | ||
Idioms | hızla ve direkt olarak | like a martin to its gourd [dated] [us] expr. |
Idioms | hızla ve direkt olarak | like a martin to his gourd [dated] [us] expr. |
Environment | ||
Environment | direkt olarak insan faaliyetinden kaynaklanmayan ani popülasyon azalması | die-off n. |
Modern Slang | ||
Modern Slang | bir amsterdam ziyaretinin ilk gününde uçaktan inip direkt olarak coffee shop'a gidilmesiyle yaşanan bir sendrom | amsterdam syndrome n. |
Modern Slang | kişinin görüşüne değil de direkt olarak kendisine karşı | ad hominem adj. |
Modern Slang | kişinin görüşüne değil de direkt olarak kendisine karşı olarak | ad hominem adv. |