dictate

Bedeutungen von dem Begriff "dictate" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 27 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
Common Usage
1	Common Usage	dictate v.	dikte etmek
Nor is it the business of this House to dictate the gender composition of electoral lists. Seçim listelerinin cinsiyet kompozisyonunu dikte etmek de bu Meclis'in işi değildir. More Sentences
General
2	General	dictate v.	belirlemek
Yet, in all bilateral agreements, it is not the poorest partner who dictates the conditions. Ancak, tüm ikili anlaşmalarda koşulları belirleyen en yoksul ortak değildir. More Sentences
3	General	dictate v.	emretmek
That's what the law dictates. Kanun böyle emrediyor. More Sentences
4	General	dictate v.	yazdırmak
So he dictated a letter from his hospital bed. O da hasta yatağından bir mektup yazdırdı. More Sentences
5	General	dictate v.	gerektirmek
Thus, moral responsibility dictates that we opt for this kind of investigation, these types of treatment. Dolayısıyla ahlaki sorumluluk bu tür bir araştırmayı, bu tür bir tedaviyi tercih etmemizi gerektirmektedir. More Sentences
6	General	dictate v.	dikte etmek
I would not like to dictate a date just like that. Bu şekilde bir tarih dikte etmek istemem. More Sentences
7	General	dictate n.	emretme
8	General	dictate n.	dikta
9	General	dictate n.	emir
10	General	dictate n.	dikte
11	General	dictate n.	prensip
12	General	dictate n.	ihtar
13	General	dictate n.	dikta
14	General	dictate v.	imla etmek
15	General	dictate v.	söylemek
16	General	dictate v.	söyleyip yazdırmak
17	General	dictate v.	imla yazdırmak
18	General	dictate v.	zorla kabul ettirmek
19	General	dictate v.	etkilemek
20	General	dictate v.	söyleyerek yazdırmak
21	General	dictate v.	dayatmak
22	General	dictate v.	baskın bir tavırla belirlemek
23	General	dictate v.	empoze etmek
24	General	dictate v.	buyurur gibi kararlaştırmak
25	General	dictate v.	emretmek
Law
26	Law	dictate v.	söylemek
Archaic
27	Archaic	dictate n.	transkripsiyon için telaffuz edilen şey

Bedeutungen, die der Begriff "dictate" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 15 Ergebniss(e)

	Kategorie	Englisch	Türkisch
General
1	General	dictate to (one) v.	(birine) dikte etmek
We are seeking to dictate to others how they should live. Başkalarına nasıl yaşamaları gerektiğini dikte etmeye çalışıyoruz. More Sentences
2	General	dictate to (one) v.	(birine) dikte etmek
That makes it possible for the USA to dictate to the EU on the question of values. Bu da ABD'nin değerler konusunda AB'ye dikte etmesini mümkün kılıyor. More Sentences
3	General	dictate to (one) v.	(birine) söyleyip/söyleyerek yazdırmak
4	General	dictate to (one) v.	(birine) zorla kabul ettirmek
5	General	dictate to (one) v.	(birine) dayatmak
Phrasals
6	Phrasals	dictate (something) to someone v.	birine (bir şeyi) dikte etmek
7	Phrasals	dictate (something) to someone v.	birine (bir şeyi) söyleyip/söyleyerek yazdırmak
8	Phrasals	dictate (something) to someone v.	birine (bir şeyi) zorla kabul ettirmek
9	Phrasals	dictate (something) to someone v.	birine (bir şeyi) dikte etmek
10	Phrasals	dictate (something) to someone v.	birine (bir şeyi) dayatmak
11	Phrasals	dictate to v.	dikte etmek
12	Phrasals	dictate to v.	söyleyip/söyleyerek yazdırmak
13	Phrasals	dictate to v.	zorla kabul ettirmek
14	Phrasals	dictate to v.	(birine) dikte etmek
15	Phrasals	dictate to v.	(birine) dayatmak