denge - Türkisch Englisch Wörterbuch

denge

Bedeutungen von dem Begriff "denge" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 46 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
denge balance n.
Therefore, when we see public debates on financial balances, we know that something is being done wrong.
Bu nedenle, kamuoyunda mali dengeler üzerine tartışmalar gördüğümüzde, bir şeylerin yanlış yapıldığını anlarız.

More Sentences
denge equilibrium n.
It can and should be fine-tuned, as long as its basic equilibrium is maintained.
Temel denge korunduğu sürece bu sistemde ince ayarlar yapılabilir ve yapılmalıdır.

More Sentences
General
denge balancing n.
He is balancing on a tightrope.
İp üstünde dengede kalmaya çalışıyor.

More Sentences
denge equilibrium n.
It can and should be fine-tuned, as long as its basic equilibrium is maintained.
Temel denge korunduğu sürece bu sistemde ince ayarlar yapılabilir ve yapılmalıdır.

More Sentences
denge balance n.
Therefore, when we see public debates on financial balances, we know that something is being done wrong.
Bu nedenle, kamuoyunda mali dengeler üzerine tartışmalar gördüğümüzde, bir şeylerin yanlış yapıldığını anlarız.

More Sentences
Trade/Economic
denge balance n.
Therefore, when we see public debates on financial balances, we know that something is being done wrong.
Bu nedenle, kamuoyunda mali dengeler üzerine tartışmalar gördüğümüzde, bir şeylerin yanlış yapıldığını anlarız.

More Sentences
Politics
denge equilibrium n.
It can and should be fine-tuned, as long as its basic equilibrium is maintained.
Temel denge korunduğu sürece bu sistemde ince ayarlar yapılabilir ve yapılmalıdır.

More Sentences
Technical
denge equilibrium n.
It can and should be fine-tuned, as long as its basic equilibrium is maintained.
Temel denge korunduğu sürece bu sistemde ince ayarlar yapılabilir ve yapılmalıdır.

More Sentences
Food Engineering
denge equilibrium n.
It can and should be fine-tuned, as long as its basic equilibrium is maintained.
Temel denge korunduğu sürece bu sistemde ince ayarlar yapılabilir ve yapılmalıdır.

More Sentences
Statistics
denge equilibrium n.
It can and should be fine-tuned, as long as its basic equilibrium is maintained.
Temel denge korunduğu sürece bu sistemde ince ayarlar yapılabilir ve yapılmalıdır.

More Sentences
Sport
denge balance n.
Therefore, when we see public debates on financial balances, we know that something is being done wrong.
Bu nedenle, kamuoyunda mali dengeler üzerine tartışmalar gördüğümüzde, bir şeylerin yanlış yapıldığını anlarız.

More Sentences
General
denge libra n.
denge equation n.
denge counterpoise n.
denge libration n.
denge equipoise n.
denge countenance n.
denge easiness n.
denge equilibration n.
denge equilibria n.
denge composure n.
denge stability n.
denge offset n.
denge aplomb n.
denge self-possession n.
denge poise n.
denge equibalance n.
denge kelter n.
denge head n.
denge peise [dialect] [uk] n.
Idioms
denge even-steven n.
denge even keel n.
Trade/Economic
denge equalization n.
denge par n.
denge equalizing n.
denge equalising n.
denge steadiness n.
denge equalisation n.
Technical
denge poise n.
Computer
denge stability n.
Automotive
denge lateral stability n.
Physics
denge ponderation n.
Marine Biology
denge equlibrium n.
denge steady state n.
Military
denge aplomb n.
Abbreviation
denge bal. n.

Bedeutungen, die der Begriff "denge" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 500 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
sosyal denge social equilibrium n.
The concept of prosperity includes both economic growth and social equilibrium.
Refah kavramı hem ekonomik büyümeyi hem de sosyal dengeyi içermektedir.

More Sentences
karşı denge counterbalance n.
We do not wish to touch the Director’s decision-making powers, but we need a stronger counterbalance.
Direktörün karar alma yetkilerine dokunmak istemiyoruz, ancak daha güçlü bir karşı dengeye ihtiyacımız var.

More Sentences
doğal denge natural balance n.
Let the market itself then decide the natural balance for transport modes.
Bırakalım da ulaşım türleri arasındaki doğal dengeyi piyasa kendisi belirlesin.

More Sentences
ekonomik denge economic balance n.
However, they also play a role in providing a social and economic balance in our society.
Bununla birlikte, toplumumuzda sosyal ve ekonomik dengenin sağlanmasında da rol oynamaktadırlar.

More Sentences
istikrarsız denge precarious balance n.
Most members of the Liberal Group can tolerate this precarious balance.
Liberal Grubun çoğu üyesi bu istikrarsız dengeyi tolere edebilir.

More Sentences
denge kurmak balance v.
Tom wants to achieve a better work–life balance.
Tom daha iyi bir iş-yaşam dengesi kurmak istiyor.

More Sentences
denge kurmak balance between v.
We must strike a balance between immigrants living in the European area legally and our societies.
Avrupa bölgesinde yasal olarak yaşayan göçmenler ile toplumlarımız arasında bir denge kurmalıyız.

More Sentences
denge sağlamak balance v.
Achieving and maintaining an actuarial balance is clearly a somewhat different issue.
Aktüeryal dengenin sağlanması ve sürdürülmesi açık bir şekilde biraz farklı bir konudur.

More Sentences
denge sağlamak balance v.
Achieving and maintaining an actuarial balance is clearly a somewhat different issue.
Aktüeryal dengenin sağlanması ve sürdürülmesi açık bir şekilde biraz farklı bir konudur.

More Sentences
Trade/Economic
ekonomik denge economic balance n.
However, they also play a role in providing a social and economic balance in our society.
Bununla birlikte, toplumumuzda sosyal ve ekonomik dengenin sağlanmasında da rol oynamaktadırlar.

More Sentences
genel denge overall balance n.
Clearly, the budget for external actions has yet to find a reasonable overall balance.
Açıkça görüldüğü üzere, dış faaliyetler bütçesi henüz makul bir genel dengeye kavuşmamıştır.

More Sentences
kurumsal denge institutional balance n.
Indeed, a strong Commission is necessary in order to preserve the institutional balance.
Gerçekten de kurumsal dengenin korunması için güçlü bir Komisyon gereklidir.

More Sentences
Technical
denge hali state of equilibrium n.
This is something which we should never forget and which needs to be kept in a state of equilibrium.
Bu asla unutmamamız gereken ve denge halinde tutulması gereken bir şeydir.

More Sentences
General
genel denge general equilibrium n.
denge miktarı equilibrium quantity n.
denge kuru equilibrium rate of exchange n.
genel denge kuramı theory of general equilibrium n.
ekolojik denge ecological balance n.
ruhsal denge psychological balance n.
denge hali condition of equilibrium n.
denge ağırlığı counterpose n.
denge anlayışı sense of balance n.
akli denge mental balance n.
denge sağlama stabilization n.
denge fiyatı equilibrium price n.
denge (bisiklet vb) bridle n.
denge sağlayan equilibrator n.
denge teorisi equilibrium theory n.
ruhsal denge balance n.
mevcut denge existing equilibrium n.
denge hissi sense of balance n.
denge hissi equilibrioception n.
denge durumu equilibrium n.
denge durumu equilibrium condition n.
denge karışımı equilibrium mixture n.
dinamik denge programları dynamic balance programs n.
denge yapması için kullanılan ağırlık counterweight n.
yansımalı denge reflective equilibrium n.
denge tahtası balance board n.
eski mısırlılarda kanun doğruluk ,denge, düzen, ahlak ve adalet konseptinde yazılan amel defteri ma'at n.
eski mısırlılarda kanun doğruluk ,denge, düzen, ahlak ve adalet konseptinde yazılan amel defteri maat n.
eski mısırlılarda kanun doğruluk ,denge, düzen, ahlak ve adalet konseptinde yazılan amel defteri mayet n.
denge yeleği buoyancy vest n.
denge sağlama stabilisation n.
akli denge mental stability n.
duygusal denge emotional stability n.
hassas denge a delicate balance n.
iç denge internal harmony n.
denge tahtası wobble board n.
denge durumu state of balance n.
denge durumu state of balance n.
denge unsuru antilibration n.
ruhsal denge equilibrium n.
jimnastik denge rutini balance routine n.
(sirk) denge gösterisi balancing act n.
(sirk) denge hareketi balancing act n.
denge sağlayan evener n.
mikado benzeri denge oyunu jackstraw n.
mikado benzeri denge oyunu spillikins n.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı branle n.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı bransle n.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan denge adımı brawl n.
fransız kökenli eşli dansta saat yönünde yana doğru atılan bir denge adımı brawl n.
denge eksikliği mispoise n.
denge eksikliği overbalance n.
karşı denge overpoise n.
(saat) denge çarkında bulunan döner mil balance staff n.
denge göstergesi cock n.
erkek çocuklarının oynadığı bir denge oyunu cockfight n.
(saatlerde denge için kullanılan) darbeye dayanıklı cihaz parachute n.
karşı denge counterpoise n.
karşı denge counterscale n.
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida potence n.
denge sağlayan kimse/nesne poiser n.
denge kurmak harden v.
denge sağlamak poise v.
denge sağlamak ballast v.
denge meydana getirmek offset v.
denge sağlamak equilibrate v.
denge unsuru oluşturmak equipoise v.
denge bulmak find the balance v.
denge yaratmak create balance v.
denge sağlamak redress the balance v.
denge kurmak redress the balance v.
denge noktası oluşturmak equilibrise v.
denge noktasına getirmek equilibrize v.
(saatte denge yayı) açısal rotasyonla titreşmek motion v.
denge noktasını geçmek overshoot v.
denge noktası üzerinde sallanmak overshoot v.
denge bozucu destabilising adj.
denge bozucu destabilizing adj.
denge sağlayan equilibratory adj.
Colloquial
kusursuz denge perfect balance n.
akli denge bejeebers n.
denge tahtası performansında on the beam adj.
denge tahtası jimnastiğinde on the beam adj.
Idioms
denge işi a balancing act n.
denge işi a juggling act n.
denge noktası the happy medium n.
denge noktası a happy medium n.
(iki şey) arasında denge kurmak tread a fine line between (something) v.
(iki şey) arasında denge oluşturmak tread a fine line between (something) v.
(iki şey) arasında denge sağlamak tread a fine line between (something) v.
(iki şey) arasında denge kurmak tread a thin line between (something) v.
(iki şey) arasında denge oluşturmak tread a thin line between (something) v.
(iki şey) arasında denge sağlamak tread a thin line between (something) v.
(iki şey) arasında denge kurmak tread a fine line between (something) v.
denge sorunu olan gravitationally challenged adj.
Trade/Economic
birbirlerine göre denge düzeylerinden uzaklaşmış döviz kurları misaligned exchange rates n.
boş gemiye denge arttırmak için alınan safra water ballast n.
çoklu denge multiple equilibrium n.
cari denge current account balance n.
denge sağlayıcı piyasa clearing market n.
denge kuru equilibrium exchange rate n.
dış ödemeler dengesinde denge durumu balance of payments equilibrium n.
denge tablosu balance sheet n.
denge varlık değeri equilibrium asset price n.
denge koşulları equilibrium conditions n.
denge fiyatı market clearing n.
denge miktarı equilibrium quantity n.
denge milli geliri equilibrium level of national output n.
denge geliri equilibrium income n.
denge işlem hacmi on balance volume n.
denge ticaret hadleri equilibrium terms of trade n.
denge ücret düzeyi equilibrium wage rate n.
denge faiz oranının ödünç verilebilir fonlar teorisi loanable funds theory of interest n.
denge bütçe çarpanı balance budget multiplier n.
denge oluşturma offset n.
dış denge external equilibrium n.
denge döviz kurunun iki ülkenin fiyat indeksleri oranına eşit olduğunu varsayan hipotez absolute purchasing power parity n.
denge  equilibrium n.
denge döviz kuru equilibrium exchange rate n.
denge çıktısı equilibrium output n.
dış denge balance of payments equilibrium n.
dış denge external balance n.
denge faiz oranı equilibrium interest rate n.
denge fonu equalization fund n.
denge ve fren check and balance n.
denge fiyatı equilibrium price n.
dış denge external balance n.
denge durumu yokluğu disequilibrium n.
dış ekonomik denge external economic balance n.
denge varlık değerleme equilibrium asset pricing n.
denge ticaret hacmi equilibrium trade volume n.
denge noktası equilibrium point n.
dışarıya mal ve hizmet ihracı ile dışarıdan ithal edilen toplam mal ve hizmetler arasındaki denge balance on current account n.
denge fiyatı equilibrium price n.
dış denge doğrusu bp curve n.
denge ticaret durumu equilibrium trade position n.
denge varlık bedeli equilibrium asset price n.
dinamik stokastik genel denge dynamic stochastic general equilibrium n.
döngüsel olarak düzeltilmiş mali denge cyclically adjusted fiscal balance n.
döngüsel duruma göre düzeltilmiş mali denge cyclically adjusted fiscal balance n.
ekonomik denge economic equilibrium n.
ekonomide genel denge general equilibrium n.
eşitlik ve etkinlik arasında denge equality vs. efficiency tradeoff n.
fiyatın denge düzeyinin üzerinde olması sonucu arzın talebi aşması surplus n.
gelirin denge düzeyi equilibrium level of income n.
faiz dışı denge primary balance n.
finansal denge financial balance n.
genel denge overall equilibrium n.
genel denge teorisi general equilibrium theory n.
genel denge modeli general equilibrium model n.
genel denge general equilibrium n.
genel denge general equilibrium n.
iç denge internal equity n.
iç denge internal balance n.
iç ekonomik denge internal economic balance n.
iç ekonomik denge internal economic equilibrium n.
istikrarsız denge unstable equilibrium n.
iç ekonomik denge internal balance n.
istikrarlı denge stable equilibrium n.
kararlı denge stable equilibrium n.
kararsız denge unstable equilibrium n.
karsı denge counter balance n.
kendiliğinden oluşan denge automatic balance n.
kısmi denge partial equilibrium n.
kısa dönemde rekabetçi denge short-run competitive equilibrium n.
kısmi denge analizi partial equilibrium analysis n.
kısmi denge analizi partial equilibrium analysis n.
makro ekonomik denge macroeconomic equilibrium n.
mali denge monetary stability n.
makro iktisada denge yaklaşımı equilibrium approach to macroeconomics n.
makroekonomik denge macroeconomic equilibrium n.
mali denge fiscal balance n.
mali denge vergisi financial balance tax n.
maddi denge material balance n.
mali denge financial balance n.
mali denge vergisi fiscal balance tax n.
milletlerarası ticaretin genel denge kuramı general equilibrium theory of international trade n.
ortaya çıkan denge resulting balance n.
nihai denge eventual equilibrium n.
olumsuz ticari denge adverse trade balance n.
otomatik denge automatic equilibrium n.
özel denge particular equilibrium n.
oynak denge unstable equilibrium n.
otomatik denge automatic balance n.
parasal denge monetary equilibrium n.
pasif ticari denge adverse trade balance n.
piyasa denge fiyatı market equilibrium price n.
parasal denge monetary stability n.
rekabetçi denge competitive equilibrium n.
rasyonel bekleyişler denge yaklaşımı rational expectations equilibrium approach n.
temel denge basic balance n.
ticari denge trading equilibrium n.
ticaret öncesi denge pre-trade equilibrium n.
ticaret sonrası denge post-trade equilibrium n.
temel denge açığı basic balance deficit n.
Law
denge cetveli balance sheet n.
getirilen sınırlama ile kamuya sağlanan yarar arasında denge bulunması balance of convenience n.
Politics
aktüaryal denge actuarial balance n.
cari denge external current account n.
denetim ve denge checks and balances n.
denge politikası equilibrium policy n.
denge ve denetleme sistemi check and balance system n.
denge politikası balance policy n.
küresel ekonomik denge global economic balance n.
yapısal denge structural balance n.
Technical
denge ağırlığı casting weight n.
tam olarak dengeye getiren, denge sağlayan ağırlık casting weight n.
saatin denge vidalarının altına titreşimi azaltmak için yerleştirilmiş küçük ince metal halka timing washer n.
denge takımının diğerlerinden üstte yer alan parçası top-mounter n.
üzerinde denge ağırlığı olan fırın kapağı tweel n.
aktif plastik denge hali active state of plastic equilibrium n.
aerodinamik denge aerodynamic balance n.
aktinik denge actinic balance n.
ayrışık denge heterogeneous equilibrium n.
beşinci sınıf beşli denge class - v quinary equilibrium n.
birinci sınıf beşli denge class - I quinary equilibrium n.
birinci sınıf dörtlü denge class - I quaternary equilibrium n.
beşli denge quinary equilibrium n.
balans denge ayarlığı balast n.
birinci sınıf üçlü denge class - I ternary equilibrium n.
balans denge ayarlığı ballast n.
basit denge bacası simple surge tank n.
bir değişkenli denge univariant equilibrium n.
boyutsal denge dimensional stability n.
boyuna denge longitudinal balance n.
beyaz denge white balance n.
birbaşına denge durumu isolated equilibrium state n.
boğumlu denge bacası throttled surge tank n.
çinko nikel denge çizgesi zinc nickel n.
çinko bakır denge çizgesi zinc copper equilibrium diagramme n.
denge nem eğrisi equilibrium moisture curve n.
denge bobini balance coil n.
denge kolu stabilizer bar n.
denge koşulları equilibrium conditions n.
denge çubuğu suportu stabilizer carrier n.
denge kanunu law of equilibrium n.
denge nem muhtevası equilibrium moisture content n.
denge değişmezi equilibrium constant n.
denge çizgesi constitutional diagram n.
denge evresi equilibrium phase n.
denge noktası point of equilibrium n.
denge pozisyonu equilibrium position n.
demir-azot denge dizgesi iron-nitrogen equilibrium system n.
denge çubuğu equalizer bar n.
denge durumu state of equilibrium n.
denge halatı balance rope n.
denge çarkı balance wheel n.
denge tayini determination of balance n.
denge bağlaşım uzunluğu equilibrium coupling length n.
denge haznesi balancing reservoir tank n.
denge deposu balance tank n.
denge ayrılığı uzaklığı equilibrium separation distance n.
denge bölümü equilibrium quotient n.
denge şaftı yuvası balance shaft housing n.
denge hızı balancing speed n.
denge bacası surge chamber n.
denge şaftı balance shaft n.
denge rutubeti equilibrium humidity n.
demir-çinko denge dizgesi iron-zinc equilibrium system n.
denge çubuğu stabilizer bar n.
denge ısıtması equilibrium heating n.
denge potansiyeli equilibrium potential n.
denge çizgisi balance line n.
denge şaftı yatağı kiti balance shaft bearing kit n.
denge katılaşması equilibrium solidification n.
denge borusu standpipe n.
denge supabı equilibrium valve n.
denge yetersizliği lack of stability n.
denge kolu stabiliser n.
denge bobini compensation coil n.
denge borusu balance pipe n.
denge nemi equilibrium humidity n.
denge ağırlığı kentledge n.
denge kanadı trim vane n.
denge çizgesi equilibriumdiagram n.
denge çubuğu anti roll bar n.
denge şaftı yatağı balance shaft bearing n.
denge yokluğu instability n.
denge profili equilibrium profile n.
denge rutubeti equilibrium moist n.
denge kulesi counterweight tower n.
denge dağılımı equilibrium distribution n.
denge bacası surge shaft n.
denge sağlamlığı stability n.
denge ağırlığı counter balance weight n.
denge silindiri balance cylinder n.
denge bağıntısı equilibrium relationship n.
denge noktası balance point n.
denge rölesi balance relay n.
demir grafit denge faz diyagramı iron graphite equilibrium phase diagram n.
denge durumu equilibrium n.
denge tartı balance n.
denge istasyonu balancing station n.
denge sıcaklığı equilibrium temperature n.
denge pistonu balance piston n.
denge tankı balance tank n.
demir-nikel denge dizgesi iron-nickel equilibrium system n.
demir-sementit denge dizgesi iron cementite equilibrium system n.
denge çubuğu stabilizar bar n.
denge yayı equalizer spring n.
denge odası surge chamber n.
denge hatası balance error n.
denge ağırlığı balancing weight n.
denge kabı hydraulic separator n.
denge unsuru equilibrant n.
denge kolu torque stabilizer n.
denge gerilimi equilibrium potential n.
demir-krom denge dizgesi iron-chromium equilibrium system n.
denge vanası balancing valve n.
denge basıncı equilibrium pressure n.
denge dişlisi compensation balance n.
denge dönüşümü sıcaklığı equilibrium transformation temperature n.
denge ağırlığı counterpoise n.
denge şartı condition of equilibrium n.
denge basıncı balance pressure n.
denge kıstası equilibrium criterion n.
denge yayı balance spring n.
denge kolu balance arm n.
denge halinde seviye düşme miktarı equilibrium drawdown n.
denge erki equilibrium energy n.
denge levhası compensation plate n.
denge/ofset civatası offset bolt n.
denge kolu stabilizer n.
demir grafit denge dizgesi iron graphite equilibrium system n.
denge benzeri quasi-equilibrium n.
denge kısmi basıncı equilibrium partial pressure n.
denge termodinamiği thermodynamics of equilibrium n.
denge poligonu equilibrium polygon n.
denge şartları equilibrium conditions n.
denge ağırlığı balance weight n.
denge kolayerir sıcaklığı equilibrium eutectic temperature n.
denge bacası surge tank n.
denge noktası potential equilibrium n.
denge devre kesicisi equalizer circuit breaker n.
denge halinde seviye düşme miktarı eğrisi equilibrium drawdown curve n.
demir-kalay denge dizgesi iron-tin equilibrium system n.
denge pistonu dummy piston n.
denge reaksiyonu balanced reaction n.
denge diyagramlı endikatör cihazı balanced diaphragm indicator n.
denge reflü kaynama noktası equilibrium reflux boiling point n.
denge durumu equilibrium state n.
denge yanayı equilibrium profile n.
denge valfi proportional valve n.
denge ve dayanım kuralları stability and strength rules n.
değişmez denge invariant equilibrium n.
denge dönüşümü equilibrium transformation n.
denge sınırları equilibrium boundaries n.
denge ağırlığı counterweight n.
denge kolu aksı balance arm axle n.
denge halinde basınç eğrisi equilibrium pressure curve n.
dinamik denge dynamic balance n.
dörtlü denge quaternary equilibrium n.
durağan denge static equilibrium n.
dördüncü sınıf beşli denge class-iv quinary equilibrium n.
dördüncü sınıf dörtlü denge class-iv quaternary equilibrium n.
dinamik denge dynamic equilibrium n.
dört değişkenli denge quadrivariant equilibrium n.
dirik denge dynamic equilibrium n.
elastik denge elastic equilibrium n.
eşerir denge synthectic equilibrium n.
esnek denge elastic stability n.
elastik denge hali state of elastic equilibrium n.
elektrodinamik denge electrodynamic balance n.
esnek denge elastic equilibrium n.
eşısıl denge isothermalequilibrium n.
enerji denge değeri energy balance value n.
faz denge rölesi phasebalance relay n.
etkin plastik denge durumu active state of plastic equilibrium n.
gerilim/akım denge rölesi voltage/current balance relay n.
genleşme hazneli denge bacası surge tank with expansion chamber n.
gümüş bakır denge çizgesi silver copper equilibrium diagram n.
hızlı denge yöntemi rapid equilibrium method n.
hızlı denge kapalı kap yöntemi rapid equilibrium closed cup method n.
heterojen denge heterogeneus equilibrium n.
hidrostatik denge hali state of hydrostatic equilibrium n.
hidrolik denge hydraulic equilibrium n.
ısıl denge thermal balance n.
ısıl denge heat interchange n.
ışınımsal denge radiative equilibrium n.
ikili denge dizgesi binary equilibrium system n.
ikinci sınıf üçlü denge class-2 ternary equilibrium n.
ikinci sınıf dörtlü denge class-2 quaternary equilibrium n.
iki değişkenli denge divariant equilibrium n.
iki bileşenli denge çizgesi binary equilibrium diagram n.
ısıl denge thermal equilibrium n.
ikinci sınıf beşli denge class-2 quinary equilibrium n.
ıslatma denge metodu wetting balance method n.
ışınetkin denge radioactive equilibrium n.
ısıldevingen denge thermodynamic equilibrium n.
ikili denge çizgesi binary equilibrium diagram n.
iki değişkenli denge bivariant equilibrium n.
kararsız denge unstable equilibrium n.
kapiler denge hali state of capillary equilibrium n.
karşı denge counter balance n.
kararsız denge equilibrium unstable n.
kararlı denge equilibrium stable n.
kalıcı denge static stability n.
kimyasal denge chemical equilibrium n.
kurşun-kalay denge çizgesi lead-tin equilibrium diagram n.
koşullu denge conditional stability n.
kurşun-kalay denge dizgesi lead-tin equilibrium system n.
kritik denge critical stability n.
limit denge limit equilibrium n.
mukavemet ve denge deneyi strength and balance test n.
monotektik denge monotectic equilibrium n.
nihai denge ultimate equilibrium n.
nötr denge neutral equilibrium n.
ötektoid denge eutectoid equilibrium n.
oynak denge unstable equilibrium n.
otomatik denge mekanizması kullanarak yapılan dengeleme autostability n.
peritektik denge peritectic equilibrium n.
platin iridyum denge dizgesi platinum-iridium equilibrium system n.
plastik denge bölgesi zone of plastic equilibrium n.
pasif plastik denge passive state of elastic equilibrium n.
peritektoid denge peritectoid equilibrium n.
plastik elastik denge hali state of plastic-elastic equilibrium n.
plastik denge plastic equilibrium n.
plastik denge hali state of plastic equilibrium n.
plastik denge zonu zone of plastic equilibrium n.
rankine plastik denge halleri rankine states of equilibrium plastic n.
sabit sıcaklıkta denge isothermal equilibrium n.
ritim ve denge rhythm and balance n.
sınırlı denge conditional stability n.
statik denge static equilibrium n.
static denge static balance n.
statik denge hali state of static equilibrium n.
statik denge tayini determination of static stability n.
statik denge static balance n.
tam denge complete equilibrium n.
tek yönlü denge bacası one way surge tank n.
termodinamik denge thermodynamic equilibrium n.
tek bileşenli denge unary equilibrium n.
termik denge thermal equilibrium n.
tek evreli denge one-phase equilibrium n.
termal denge heat interchange n.
tek bileşenli denge dizgesi unary equilibrium system n.
üç değişkenli denge tervarient equilibrium n.
viraj denge demiri torque stabilizer n.
üç evreli denge çizgesi three-phase equilibrium diagramme n.
üçüncü sınıf üçlü denge ternary equilibrium n.
yalın denge bacası simple surge tank n.
yaylı karşı denge spring counter balance n.
yarıdengeli denge metastable equilibrium n.
iç denge homeostasis n.
denge ekseni axis of a balance n.
denge çarkı balance n.
denge çarkı balance n.
bir tür saat denge çarkı compensating balance n.
denge aleti equilibrator n.
denge noktasında olma equilibrity n.
denge valfi equilibrium valve n.
kaldıraçta veya denge tahtasında düşük sürtünmeli destek noktası olarak kullanılan metal takoz knife-edge n.
saatin denge çarkındaki dişli verge n.
(otomatik sistem) denge arama hunting n.
hareketli hafif denge ağırlığı rider n.
titreşimli harekette denge noktasının hat üzerindeki herhangi bir noktaya olan uzaklığı displacement n.
denge yayının mukavemetini ölçen cihaz vibrator n.
denge çarkı cylinder n.
denge yayında kullanılan kaldıraç benzeri regülatör index n.
regülatörde denge yayını durduran pinler curb pins n.
saat denge çarkının alt mil yatağını taşıyan vida potance n.
modern el terazisine benzeyen bir denge aleti roman balance n.
eşapmanın hareketi ile denge çarkına verilen itki beat n.
denge sağlamak compensate v.
(denge çarkı) durmak set v.
(denge çarkı) sabitlenmek set v.
Computer
birbaşına denge durumu isolated equilibrium state n.
denge hızı balancing speed n.
denge rölesi balance relay n.
denge bağlağı balance relay n.
denge hatası balance error n.
denge durumu equilibrium state n.
denge hızı free-running speed n.
geçerli denge current balance n.
sağ denge balance right n.
sol denge balance left n.
Informatics
boylamasına denge longitudinal balance n.
denge durumu state of equilibrium n.
denge durumu dinginlik durumu state of equilibrium n.
Telecom
denge bağlaşım uzunluğu equilibrium coupling length n.
denge dağılımı equilibrium mode distribution n.
dış denge external balance n.
Electric
denge direnci compensating resistor n.
denge sınırları stability limits n.
denge bobini balance coil n.
elektrodinamik denge electrodynamic balance n.
Mechanic
sistemin denge durumunu belirlemek için gerekli termodinamik değişkenlerin sayısı variance n.