Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
funds responsibility
chop wood
petrel de schlegel
davranma
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"davranma"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
davranma
elan
n.
2
General
davranma
entreating
n.
3
General
davranma
disportment [obsolete]
n.
Bedeutungen, die der Begriff
"davranma"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 177 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
kötü davranma
abuse
n.
One must not
abuse
animals.
Kimse hayvanlara
kötü davranmamalı.
More Sentences
Colloquial
2
Colloquial
soğuk davranma
freeze
n.
The villagers tried to
freeze
us out.
Köylüler bize
soğuk davrandı.
More Sentences
Idioms
3
Idioms
adil davranma
a fair shake
n.
Tom won't get
a fair shake.
Tom'a
adil davranılmayacak.
More Sentences
General
4
General
önceden tahmin edip ona göre davranma
anticipation
n.
5
General
fazla duygulu davranma
emoting
n.
6
General
çabuk davranma
promptitude
n.
7
General
açık davranma
plain dealing
n.
8
General
soğuk davranma
coolness
n.
9
General
kutsal nesnelere kötü davranma ve kullanma durumu
sacrilegiousness
n.
10
General
ortama göre davranma
tact
n.
11
General
kötü davranma
mistreatment
n.
12
General
çocuklara kötü davranma
bad behaviour against children
n.
13
General
kötü davranma
maltreatment
n.
14
General
çocukça davranma
boyishness
n.
15
General
zamanında davranma
timing
n.
16
General
sert davranma
punishment
n.
17
General
kötü davranma
snub
n.
18
General
birine coşkulu bir şekilde davranma
lyricising
n.
19
General
uçarı davranma
lechering
n.
20
General
duruma göre davranma
sense of occasion
n.
21
General
düşünmeden davranma
indiscretion
n.
22
General
başkasıymış gibi davranma
feigning
n.
23
General
duygusal davranma
sentimentalisation
n.
24
General
ahlaksızca davranma
misconduct
n.
25
General
mesafeli davranma
distantiation
n.
26
General
-den önce davranma
anticipation
n.
27
General
duygusal davranma
sentimentalization
n.
28
General
bilmiyormuş gibi davranma
playing coy
n.
29
General
güçlünün lehinde davranma
able-bodiedism
n.
30
General
güçlünün lehinde davranma
able-bodism
n.
31
General
köle gibi davranma
enserfment
n.
32
General
aynı şekilde davranma
equiparation
n.
33
General
palyaço gibi davranma
japery
n.
34
General
palyaço gibi davranma
harlequinade
n.
35
General
palyaço gibi davranma
prank
n.
36
General
palyaço gibi davranma
frivolity
n.
37
General
adalete aykırı davranma
malum
n.
38
General
tahmin edilemez ve mantıksızca davranma
whimsey
n.
39
General
sersemlemiş şekilde davranma
mazedness
n.
40
General
dostça davranma
helpfulness
n.
41
General
kötü davranma
brush
n.
42
General
ılımlı davranma politikası
moderationism
n.
43
General
ihtiyatlı ve terbiyeli davranma
demureness
n.
44
General
ihtiyatlı ve terbiyeli davranma
demurity
n.
45
General
soğuk davranma
ice
n.
46
General
resmi davranma
ice
n.
47
General
dev gibi davranma
ogreism
n.
48
General
canavar gibi davranma
ogreism
n.
49
General
öcü gibi davranma
ogreism
n.
50
General
zorbaca davranma
overbearing
n.
51
General
kaba davranma
rustication
n.
52
General
görgüsüz davranma
rustication
n.
53
General
kötü davranma
mauling
n.
54
General
dostça davranma
befriendment
n.
55
General
görgü kurallarına uygun davranma
savoir-vivre
n.
56
General
usturuplu davranma
decorousness
n.
57
General
bağlı bireylere karşı babanın çocuğuna davrandığı gibi davranma
parentalism
n.
58
General
önce davranma
premotion
n.
59
General
önce davranma
premovement
n.
60
General
korumacı davranma
protectiveness
n.
61
General
ihtiyatlı davranma ilkesi
prudentialism
n.
62
General
temkinli davranma
pussyfooting
n.
63
General
pigme gibi davranma
pygmyism
n.
64
General
kişiye göre davranma anlamı veren son ek
-ise
suf.
Phrases
65
Phrases
(bir şekilde) davranma olasılığı olmak
be given to (something)
v.
66
Phrases
bir şekilde davranma olasılığı olmak
be given to something/to doing something
v.
Proverb
67
Proverb
aceleci davranma
don't set the cart before the horse
Colloquial
68
Colloquial
külhanbeyi gibi davranma
laddism
n.
69
Colloquial
yokmuş gibi davranma
blow-off
n.
70
Colloquial
aptalca davranma
bojangling
n.
71
Colloquial
ahmakça davranma
bojangling
n.
72
Colloquial
buz gibi davranma
freeze
n.
73
Colloquial
ihmalkar davranma
freeze
n.
74
Colloquial
yokmuş gibi davranma
blow off
n.
75
Colloquial
(şaka amaçlı) kaba davranma
roughhousing
n.
76
Colloquial
(birine) soğuk davranma
short with (one)
n.
77
Colloquial
çocukça davranma
adolescent
adj.
78
Colloquial
bana bu kadar sert davranma!
give me a break!
expr.
79
Colloquial
bana bu kadar acımasız davranma!
give me a break!
expr.
80
Colloquial
bana bu kadar sert davranma!
gimme a break!
expr.
81
Colloquial
bana bu kadar acımasız davranma!
gimme a break!
expr.
82
Colloquial
ilk kez başına geliyormuş gibi davranma
act like you've been there before
expr.
83
Colloquial
daha önce böyle bir başarı yaşamamış gibi davranma
act like you've been there before
expr.
84
Colloquial
sanki ilk defa başarıyormuş gibi davranma
act like you've been there before
expr.
85
Colloquial
denemeden önyargılı davranma
don't knock it till you try it
expr.
86
Colloquial
denemeden önyargılı davranma
don't knock it till you've try it
expr.
Idioms
87
Idioms
görmemiş gibi davranma
a nod and a wink [brit]
n.
88
Idioms
görmemiş gibi davranma
a nudge and a wink
n.
89
Idioms
siyahiymiş gibi davranma
blackfishing
n.
90
Idioms
sosyal değerlere/kurallara aykırı davranma
breach of decorum
n.
91
Idioms
sosyal değerlere/kurallara aykırı davranma
breach of etiquette
n.
92
Idioms
dünyanın sonu gelmiş gibi davranma
the end of civilization as we know it
n.
93
Idioms
kıyamet kopmuş gibi davranma
the end of civilization as we know it
n.
94
Idioms
hiçbir şey yokmuş gibi davranma
a polite fiction
n.
95
Idioms
her şey güllük gülistanlıkmış gibi davranma
a polite fiction
n.
96
Idioms
tadı kaçmasın diye her şeyi idare etme/bir şey yokmuş gibi davranma
a polite fiction
n.
97
Idioms
istediği gibi davranma fırsatı/özgürlüğü
a field day
n.
98
Idioms
dikkatsizce/düşünmeden davranma eğilimi
an itchy trigger finger
n.
99
Idioms
hesapsızca davranma eğilimi
an itchy trigger finger
n.
100
Idioms
dikkatsizce/düşünmeden davranma eğilimi
an itchy trigger finger
n.
101
Idioms
hesapsızca davranma eğilimi
an itchy trigger finger
n.
102
Idioms
aşırı titiz davranma/yaklaşma
kitchen-sink approach
n.
103
Idioms
çocuk gibi davranma
peter pan syndrome
n.
104
Idioms
soruna/probleme davetiye çıkaracak biçimde davranma
riding for a fall
n.
105
Idioms
yerine göre davranma becerisi
savoir-faire
n.
106
Idioms
temkinli davranma
walking on eggs
n.
107
Idioms
soğuk davranma
shoulder
n.
108
Idioms
bir kimseye istediği gibi davranma yetkisi vermek
give someone a blank check
v.
109
Idioms
bir kimseye istediği gibi davranma yetkisi vermek
give a blank check to someone
v.
110
Idioms
istediği gibi davranma yetkisi vermek
give a blank check
v.
111
Idioms
aceleci davranma
don't jump the gun
expr.
Speaking
112
Speaking
bilmiyormuş gibi davranma
don't pretend you don't know
expr.
113
Speaking
bana soğuk davranma
don't give me the cold shoulder
expr.
114
Speaking
bana yerli gibi davranma
don't go native on me
expr.
115
Speaking
bilmiyormuş gibi davranma
don't play coy
expr.
116
Speaking
bilmiyormuş gibi davranma
stop playing coy
expr.
117
Speaking
bilmiyormuşsun gibi davranma
don't pretend you don't know that
expr.
118
Speaking
hiç bilmiyormuş gibi davranma
don't pretend you don't know that
expr.
119
Speaking
öyleymişsin gibi davranma
don't pretend to be
expr.
120
Speaking
umursuyormuş gibi davranma!
don't pretend to care!
expr.
Trade/Economic
121
Trade/Economic
basiretli davranma kuralı
prudent man rule
n.
122
Trade/Economic
ödemede yavaş davranma
slowness in paying
n.
123
Trade/Economic
sözleşmeye aykırı davranma
infraction
n.
Law
124
Law
eşit davranma
equal treatment
n.
125
Law
kötü davranma
ill treatment
n.
126
Law
tahkikata aykırı olarak herhangi biriyle evlenmiş gibi davranma suçu
jactitation of marriage
n.
Politics
127
Politics
dengeli bir tarzda davranma
balanced manner
n.
Psychology
128
Psychology
karşı cins gibi giyinme ve davranma
transvestism
n.
129
Psychology
hayvan gibi davranma saplantısı
zoanthropy
n.
130
Psychology
dramatik veya abartılı davranma eğilimi
histrionicism
n.
Mental Health
131
Mental Health
karşı cinsten gibi hissedip öyle davranma
transsexuality
n.
132
Mental Health
karşı cinsten gibi hissedip öyle davranma
transexuality
n.
Chemistry
133
Chemistry
nükleofilik davranma
nucleophilicity
n.
134
Chemistry
kırıcı davranma
sulfurousness [us]
n.
Zoology
135
Zoology
maymun gibi davranma
monkeyism
n.
Religious
136
Religious
tanrı'nın istediği şekilde davranma
righteousness
n.
Philosophy
137
Philosophy
sonuçlardan muaf tutulduğunda dikkatsizce veya ahlaksızca davranma riski
moral hazard
n.
Archaic
138
Archaic
uygunsuz davranma
misdemean
n.
Slang
139
Slang
yaşına göre davranma
big-boy pants
n.
140
Slang
sorumlu davranma
big-boy pants
n.
141
Slang
olgun davranma
big-boy pants
n.
142
Slang
yaşına göre davranma
big-girl pants
n.
143
Slang
sorumlu davranma
big-girl pants
n.
144
Slang
olgun davranma
big-girl pants
n.
145
Slang
artık büyük adam gibi davranma
big-boy pants
n.
146
Slang
hoşgörülü davranma
mollycoddling
n.
147
Slang
anlayışlı davranma
mollycoddling
n.
148
Slang
mal gibi davranma
stop acting like a jackass
expr.
149
Slang
arkamdan iş çevirip haberin yokmuş gibi davranma
don't piss down my back and tell me it's raining'
expr.
150
Slang
gibi davranma
frontin'
expr.
151
Slang
sahte davranma
frontin'
expr.
Modern Slang
152
Modern Slang
eskisinden farklı davranma
acting brand new
n.
153
Modern Slang
aptal gibi davranma
acting da mickey
n.
154
Modern Slang
aptal gibi davranma
acting demickey [ireland]
n.
155
Modern Slang
uzak davranma
acting funny
n.
156
Modern Slang
varoş davranma
acting ghetto
n.
157
Modern Slang
burnu havada davranma
acting hollywood
n.
158
Modern Slang
bir yetişkin gibi davranma
acting like an adult
n.
159
Modern Slang
beyaz gibi davranma
acting white
n.
160
Modern Slang
deli gibi davranma
acting da mickey
n.
161
Modern Slang
deli gibi davranma
acting demickey [ireland]
n.
162
Modern Slang
eşine, çocuğuna astığı astık kestiği kestik davranma
accountability mood
n.
163
Modern Slang
göt gibi davranma
acting the ass
n.
164
Modern Slang
olgun davranma
acting like an adult
n.
165
Modern Slang
soğuk davranma
acting funny
n.
166
Modern Slang
tanımıyormuş gibi davranma
acting brand new
n.
167
Modern Slang
varoş gibi davranma
acting ghetto
n.
168
Modern Slang
aptal aptal davranma
acting the ass
n.
169
Modern Slang
aptal gibi davranma
actin' a fool
n.
170
Modern Slang
aşırı derecede sinirli davranma
acting fresh
n.
171
Modern Slang
inkar ederek yokmuş/öyle bir şey olmamış gibi davranma
adaptive denial
n.
172
Modern Slang
saçma sapan davranma
acting da mickey
n.
173
Modern Slang
saçma sapan davranma
acting demickey [ireland]
n.
174
Modern Slang
tuhaf davranma
acting funny
n.
175
Modern Slang
eskisinden farklı davranma
acting funny
n.
176
Modern Slang
amirane davranma
alpha male syndrome
n.
177
Modern Slang
zeki olduğu halde bilerek aptal gibi davranma
amathia
n.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of davranma
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy