Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | curly adj. | kıvırcık | ||
My hair is naturally curly. Saçlarım doğal kıvırcıktır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | curly adj. | kıvırcık | ||
Most of the Melanesians living in Papua New Guinea have very curly hair, don't they? Papua Yeni Gine'de yaşayan Melanezyalıların çoğunun saçları çok kıvırcık, değil mi? More Sentences |
||||
General | curly n. | kıvırcık saçlı kimse | ||
General | curly n. | kıvırcık tüylü hayvan | ||
General | curly adj. | ondüle | ||
General | curly adj. | kıvrımlı | ||
General | curly adj. | bukleli | ||
General | curly adj. | kıvrık | ||
General | curly adj. | kıvır kıvır | ||
General | curly adj. | büklüm büklüm | ||
General | curly adj. | (ahşap yapısı) kıvrımlı lifli | ||
General | curly adj. | kıvrımlı lifli ahşap yapısına sahip | ||
General | curly adj. | dalgalı |