Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | culturally adv. | kültürel olarak | ||
They want to make a contribution to Europe, and we would all be the better for it, both economically and culturally. Avrupa'ya katkıda bulunmak istiyorlar ve bunun için hepimiz hem ekonomik hem de kültürel olarak daha iyi olacağız. More Sentences |
||||
General | culturally adv. | kültür bakımından | ||
Her clothes were culturally inappropriate. Giysisi kültürleri bakımından münasip değildi. More Sentences |
||||
General | culturally adv. | kültürel açıdan | ||
The museum exhibits culturally significant artefacts. Müzede kültürel açıdan önemli eserler sergilenmektedir. More Sentences |
||||
General | culturally adv. | kültürle ilgili olarak | ||
General | culturally adv. | yaygın kültüre göre | ||
Agriculture | ||||
Agriculture | culturally adv. | bitki veya mahsul yetiştirme ilkelerine göre |