Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | criminally adv. | cezai olarak | ||
Sami was too young to be held criminally responsible for his act. Sami eyleminden dolayı cezai olarak sorumlu tutulmak için çok küçüktü. More Sentences |
||||
General | criminally adv. | sabıkalı olarak | ||
General | criminally adv. | kabahatli olarak | ||
General | criminally adv. | canice | ||
General | criminally adv. | müthiş bir şekilde |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Law | ||||
Law | criminally insane n. | cezai ehliyeti olmayan | ||
Tom was sentenced to life in a prison for the criminally insane. Tom cezai ehliyeti olmayanlar için olan bir hapishanede ömür boyu hapse mahkum edildi. More Sentences |
||||
General | ||||
General | criminally responsible adj. | suçtan sorumlu | ||
General | criminally responsible adj. | cezai sorumlu | ||
Law | ||||
Law | criminally insane n. | cezai ehliyeti yok | ||
Law | criminally underrated adj. | hak ettiği değeri görmeyen |