Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | come from (someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) gelmek |
Phrasals | come from (someone or something) v. | bakış açısı/yaklaşımı (birinden/bir şeyden) gelmek |
Phrasals | come from (someone or something) v. | bakış açısı/yaklaşımı (birinden/bir şeyden) kaynaklanmak |
Phrasals | come from (someone or something) v. | bakış açısı/yaklaşımı (birine/bir şeye) dayanmak |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | come away (from someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) uzaklaşmak |
Phrasals | come away (from someone or something) v. | (birinden/bir şeyden) uzağa gelmek |
Phrasals | come away (from someone or something) v. | (birinin/bir şeyin) yanından açılmak/uzaklaşmak |