circulate - Türkisch Englisch Wörterbuch

circulate

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "circulate" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 31 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
circulate v. dolaşımı olmak (havanın/sıvının)
The confusion arises from two different versions of the original having been circulated.
Karışıklık, orijinalin iki farklı versiyonunun dolaşımda olmasından kaynaklanmaktadır.

More Sentences
circulate v. dağıtmak
The proposal was neither circulated nor debated.
Bu teklif ne dağıtıldı ne de tartışıldı.

More Sentences
circulate v. dolaştırmak
There will soon not be any money left for circulating around the rich Member States for propaganda purposes.
Yakında zengin Üye Devletler arasında propaganda amacıyla dolaştırılacak para kalmayacaktır.

More Sentences
circulate v. dolaşmak
Rumours of the worst kind have circulated about this matter.
Bu konuda çok kötü söylentiler dolaşıyor.

More Sentences
Technical
circulate v. dolaşmak
He circulated from table to table at the reception.
Resepsiyonda masadan masaya dolaştı.

More Sentences
Common Usage
circulate v. deveran etmek
General
circulate v. akımını sağlamak (havanın/sıvının)
circulate v. sürümde olmak (para)
circulate v. dolaşmak (kan/hava)
circulate v. yaymak
circulate v. yayılmak (haber)
circulate v. devridaim yapmak (motordaki sıvı)
circulate v. tamim etmek
circulate v. devirdaim olmak
circulate v. yaymak (haberi)
circulate v. devretmek
circulate v. tedavülde olmak
circulate v. akımı olmak (havanın/sıvının)
circulate v. tedavül etmek
circulate v. dolaştırmak (kanı/havayı)
circulate v. tedavüle çıkarmak (parayı)
circulate v. yayılmak
circulate v. tedavülde olmak (para)
circulate v. dolaşımını sağlamak (havanın/sıvının)
circulate v. dağıtımını yapmak
circulate v. deveran etmek
circulate v. tedavül ettirmek
Technical
circulate v. çevresinde hareket etmek
circulate v. deveran etmek
circulate v. döndürmek
Librarianship
circulate v. kütüphane dışında kullanımı serbest olmak

Bedeutungen, die der Begriff "circulate" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Phrasals
circulate among v. dolaşmak
Dramatic works really do need to circulate among artists as translations if they are to travel.
Dramatik eserler, seyahat edeceklerse, çeviriler olarak sanatçılar arasında gerçekten de dolaşmaya ihtiyaç duyarlar.

More Sentences
circulate through something v. içinden geçmek
circulate through something v. (sıvı) akıp gitmek
circulate through something v. akmak
circulate through something v. dolaştırmak
circulate through something v. gezdirmek
circulate through something v. dağıtmak
circulate through something v. dolaşmak
circulate through something v. dolanmak
circulate among someone or something v. arasında dolaştırmak
circulate among someone or something v. arasında gezdirmek
circulate among someone or something v. dağıtmak
circulate among someone or something v. dolaşmak
circulate among someone or something v. içinde/arasında gezmek
circulate among someone or something v. tek tek dolaşmak
circulate something through something v. dolaştırmak
circulate something through something v. gezdirmek
circulate something through something v. dağıtmak
circulate something through something v. dolaşmak
circulate something through something v. dolanmak
circulate something through something v. bir şeyi bir şey içerisinde/arasında yaymak
circulate something through something v. bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak
circulate among v. arasında dolaştırmak
circulate among v. arasında gezdirmek
circulate among v. dağıtmak
circulate among v. içinde/arasında gezmek
circulate among v. tek tek dolaşmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında yayılmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dolaştırmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında gezdirmek
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dağıtmak
circulate among (someone or something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak
circulate through v. içerisinde/arasında yaymak
circulate through v. bir bilgiyi bir grup içerisinde dolaştırmak
circulate through (something) v. (bir şey) içerisinden yol almak/akmak
circulate through (something) v. (bir şey) aracılığıyla dolaşmak/dolaşımda olmak
circulate through (something) v. (bir şey) aracılığıyla devran etmek/akıp gitmek
circulate through (something) v. (birileri/bir şeyler) arasında dolaşmak
circulate through (something) v. (birileri/bir şeyler) arasında gezmek
Chemistry
circulate [obsolete] v. kapalı kapta sürekli yeniden damıtıma tabi tutmak