Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | caz müziği | jazz music n. | ||
Tom and Mary went to a jazz music festival. Tom ve Mary bir caz müzik festivaline gittiler. More Sentences |
||||
General | caz müziği | boogie woogie n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | caz müziği icra eden müzisyen | jazzmen n. |
General | caz müziği icra etme | jazzing n. |
General | caz müziği biçimi | bag n. |
Music | ||
Music | kesik tempolu caz müziği | rag n. |
Music | kesik tempolu caz müziği çalan kişi | ragtimer n. |
Music | bir çeşit caz müziği | the blues n. |
Music | cazcıların bir araya gelip doğaçlama çaldığı caz müziği | jam session n. |
Music | değişik tartımlı bir caz müziği ve bununla yapılan dans | swing n. |
Music | kesik tempolu caz müziği | ragtime n. |
Music | kesik tempolu caz müziği çalmak veya bestelemek | rag v. |
Music | afrika ritimleri barındıran küba caz müziği ile ilgili | afro-cuban adj. |
Music | klasik müzik ile caz müziği birleştiren | thirdstream adj. |
Music | klasik müzik ile caz müziği birleştiren | third-stream adj. |