Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | breakup n. | ayrılma | ||
Before you move on to somebody else, you should probably get over your breakup with Captain Morgan. Başka biriyle ilişkiye başlamadan önce muhtemelen Captain Morgan'dan ayrılışını atlatman gerekiyor. More Sentences |
||||
General | breakup n. | bozulma | ||
General | breakup n. | son | ||
General | breakup n. | parçalanma | ||
General | breakup n. | çöküş | ||
General | breakup n. | kırılma | ||
General | breakup n. | sona erme | ||
General | breakup n. | dağılma | ||
General | breakup n. | bozuşma | ||
General | breakup n. | çözülüm | ||
General | breakup n. | kontrolünü kaybetme | ||
General | breakup n. | kendini kaybetme | ||
General | breakup n. | zıvanadan çıkma | ||
General | breakup n. | kahkahaya boğulma | ||
Archaeology | ||||
Archaeology | breakup n. | tünelde yukarı doğru yapılan bir kazı | ||
Geography | ||||
Geography | breakup n. | (kanada'nın kuzeyinde) ilkbaharın gelişini müjdeleyen, su kütlesi üzerindeki buzların kırılması | ||
Geography | breakup n. | (kanada'nın kuzeyinde buz kırılma mevsimi anlamında) ilkbahar |
Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Technical | ||||
Technical | colour breakup n. | renk çözülmesi | ||
Television | ||||
Television | colour breakup n. | renk çözülmesi | ||
Military | ||||
Military | air breakup n. | atmosfere dönüş ayrılması | ||
Military | breakup point n. | dağılma noktası |